GÜNDEM

300 YIL SONRA İBADETE KAPANDI!

Müftü söz verdi ama tescillî Aksaray Eski Saray Camii 2 yıldır restore bekliyor… 1720 Yılı’nda hizmete giren ve halk arasında “Eski Aksaray Camii” adıyla bilinen tescillî tarihî Aksaray Eski Saray Camii, 300. Yılı’nda 24 Ocak 2020 Elazığ Depremi’nde ağır hasar alınca ibadete kapandı ve 2 yıldır restore bekliyor…

Deprem sonrasında ibadete kapatılan ve “ağır hasarlı” tespitiyle iki yılı aşkın bir süredir restorasyon bekleyen Aksaray Eski Saray Camii kaderine terk edilmiş durumda. Tescillî Yapı belgesi bulunan Aksaray Eski Saray Camii’nde iki buçuk yıldır hiçbir çalışma yapılmadı. Kapıları kilitli olan tarihî ve tescilli Camii’nin içler acısı durumunu Gazeteniz TURAN görüntüledi…


İL MÜFTÜSÜ SELAMİ AYDIN DESTEK SÖZÜ VERMİŞTİ?
24 Ocak 2020 Elazığ Depremi’nin ardından ibadete kapatılan Tarihî Aksaray Eski Saray Camii’ne 18 Ekim 2020 Tarihi’nde bir ziyâret gerçekleştiren mevcut İl Müftüsü Selâmi AYDIN, Aksaray Eski Saray Cami Dernek Başkanı Mehmet ŞENER ile Yığınkililer Komite Başkanı ve TRT Muhabiri Metin ÇÖTELİ, ayrıca mahalle sâkinleri ile bir araya gelmiş; “Dernek Başkanı Mehmet ŞENER Bey ve arkadaşlarının caminin arsasının genişletilmesi için yürüttüğü çalışmalar var. Gerek bu çalışmalar için gerekse bu tarihî caminin aslına uygun olarak yeniden imarı için Müftülük olarak gereken desteği vereceğiz. Allah bu camimizin yaptıranlardan ve yaşatmak için gayret edenlerden razı olsun” şeklinde konuşmuştu. İl Müftüsü Selami AYDIN’ın açıklamasının ardından geçen yaklaşık 2 yıllık süre zarfında hiçbir çalışma yapılmadı ve gelişme olmadı…


MAHALLE SÂKİNLERİ GAZETENİZ TURAN ARACILIĞIYLA ÇAĞRIDA BULUNDU!..
Aksaray Tarihî Eski Saray Camii’nin kapılarını Gazeteniz TURAN’a açan Aksaray Eski Saray Cami Dernek Başkanı Mehmet ŞENER, Aksaray Mahallesi’nde hem esnaflık yapan hem de kendi deyimiyle yedek müezzinlik yapan Ahmet DEMİR ve Aksaray Mahallesi Sâkinlerinden olan Ahmet SAĞMANLI, içlerini Gazeteniz TURAN’a dökerken, gazetemiz aracılığıyla yetkililere çağrıda bulunarak, camilerinin yıkılmadan önce bir ân evvel restore edilerek kurtarılmasını istediler…
Aksaray Mahallesi Sâkinlerinin aradan geçen sürede tutulmayan sözler ve hiç başlanamayan restore çalışmalarına ilişkin olarak Gazeteniz TURAN’a yaptıkları açıklamalar aynen şöyle…



MEHMET ŞENER: “1994 YILI’NDAN BERİ MAHALLEMİZE HİÇBİR İŞ YAPILMADI!..’’
Aksaray Mahallesi’nin en eski sâkinlerinden olan Mehmet ŞENER, “Aksaray Mahallesi’ne 1994 Yılı’ndan beri bir hiçbir iş yapılmadı, bu Tarihî Cami’miz 24 Ocak Depremi’nden beri kullanılmıyor, devletimizin bu tarihi Cami’mizi bir an önce onarmasını istiyoruz. Ben 1949 Yılı’nda Aksaray Mahallesi’nde doğmuş Mehmet ŞENER, Bu Cami zamanında İshak Paşa tarafından inşaatına başlanmıştır. Cami’nin yerini Gavasgiller vermiş, Gavasgiller benim sülalem oluyor. 1717 yılında bu caminin inşaatına başlanmış, 1720’de caminin inşaatı bitmiştir. Caminin şekli şemalı TURAN Gazetesi’nin gördüğü gibidir. Bu Cami’nin girişinde bir avlu vardı, avluda elle basmalı bir tulumba vardı. O zaman tulumbadan su çekilirdi. Caminin eski avlusunda üzüm teveği ve Kayısı ağacı vardı. Cami’nin minberi el yapımıdır. Sakal-ı Şerif’in koyulduğu yer ise taştan yapılmıştır.”

“AKSARAY MAHALLESİ’NE SAHİP ÇIKILSIN, CAMİİMİZ ONARILSIN!”
“Benim müracaat etmediğim yer kalmadı. Cumhurbaşkanı’na, Milletvekilleri ’ne, Valiliğe, Belediye’ye herkese müracaat ettim. Bize en son gelen bilgi Malatya Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne 1 Milyon 200 Bin TL para gelmiş bu cami için yapımı başlanacak. Fakat Ramazan Ayı’ndan beri gelen giden yok. Yalnız bu bizim mahallemiz sahipsiz. Bu Mahallemize 1994 Yılı’ndan beri hiçbir iş yapılmadı. Allah bize bir devlet yaşattı, depremin ardından her şeyimiz yıkıldı. Mahalle sakinlerimizi bir dağa yerleştirdiler. Komşularımız bizden uzak kaldı, mahallelimize bu Dağ’da ne halt ediyorsanız edin dediler ve mahallemizde hiçbir şey kalmadı. Ben devletimizden Aksaray Mahallesi’ne sahip çıkmasını ve bu tarihî Cami’nin bir an önce onarılmasını istiyorum.’’


AHMET DEMİR; ‘’MAHALLEMİZDE EZAN SESİ DUYAMIYORUZ, CUMA VE BAYRAM NAMAZI YOK!’’
Aksaray Mahallesi’nde hem esnaflık yapan hem de kendi deyimiyle yedek müezzinlik yapan Ahmet DEMİR ise; “Mahallemizde artık ezan sesini duyamıyoruz, Camimiz olmadığı için 3 senedir kendi evimde çocuklarım ile cemaat kurup namaza duruyorum. Ben bu mahallenin hem bakkalı, hem de yedek müezziniyim. Ben bir taziye olunca, imam olmadığı vakitte sela okurdum bu camide. Camimizin hali ortada. 24 Ocak Depremi’nin ardından kullanılmıyor. Cemaatimiz gitti, Cuma namazına gidemiyoruz doğru düzgün, bayram namazında gidemiyoruz bazı zaman. Bu cami hem mahallemizin hem de şehrimizin en eski camilerindendir. Bizler bu Camimizin bir şekilde yapılmasını ve tekrar ibadete açılmasını istiyoruz.”

“AKSARAY MAHALLESİ’NİN SAHİBİ YOK!”
 “Vakıflar Müdürlüğü başka çalıyor, diğerleri başka çalıyor. Bu mahallemiz, camisiz öksüz kaldı. Ezan sesi bile gelmiyor mahallemize. Ezan sesini duymak için kulağımızı dört açıyoruz. Yazık bu mahallemize, bu caminin burada olmamasının hepimize zararı var. Biz 2 senedir evde çocuklarım ile cemaat olarak namaz kılıyoruz. Bizler bu konuyu Cumhurbaşkanımıza söylemek istiyoruz. Elazığ’ın siyasilerine söyledik bir çözüm olmadı. Dediğim gibi Camimiz olmadığı için mahallemiz öksüz kaldı. Bizler sahipsiz kaldık. Aksaray Mahallesi’nin sahibi yok. Size bir örnek vereyim Kesrik Mahallesi’nin camisi yıkılmıştı hemen yeniden yapmaya başladılar. Bizim tarihi camimiz de ise onarım bile yapamadılar. Üç senede toplam dört tane müdür muavini buraya geldi, vali yardımcısı geldi. Camiyi gören bu iş bizde, siz merak etmeyin dedi. Halimiz ortada ama görüyorsunuz.’’ Diye konuştu.

AHMET SAĞMANLI: ‘’DEVLET BÜYÜKLERİMİZ TARİHî CAMİYİ ONARMALIDIR’’
Aksaray Mahallesi’nin sâkinlerinden olan Ahmet SAĞMANLI, tarihî Camii’de ibadet edememelerinden duyduğu üzüntüyü ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü; ‘’Benim ailem yaklaşık 200 senedir bu mahallede yaşıyor. Eskiden çok güzel günlerimiz olurdu. Hep beraber namaza giderdik, Cami’nin Avlusu’nda sohbet ederdik. Karaçalı suyu ile çay demlerdik. Arkadaşlarımız ile Cami’nin Avlusu’nda muhabbetler ederdik. Şimdi gördüğünüz gibi ne eski evlerimiz kaldı, ne de tarihî camimiz kaldı. Devlet büyüklerinden, Elazığ Valisi’nden bizleri ziyaret etmesini ve Tarihi Cami’yi onarmalarını