Işıkyolu sâkinlerinden Fahrettin ÇANKAYA, ahırları bulunmayan sobalı evlerde odun koyacak yer de olmadığı için kapı girişine yığdığı odunların ıslandığını ve yanmadığını, olukların su kaçırdığını anlatarak şikâyetçi oldu…
Afetzede ÇANKAYA, sınır belirleyici ihata ve zemin hacmini tutma amaçlı istinat duvarlarının bile yapılmadığı konutlarda foseptik çukurlarının bahçe ortasında olduğunu, AFAD ile TOKİ’nin duruma kayıtsız kaldığını söyledi…
24 Ocak 2020 Tarihi’nde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki merkez üssü Sivrice- Çevrimtaş olan Elazığ Depremi’nin 3. Yıl dönümü yaşanırken, ne yazık ki yaraları sarıldı denilen depremzedelerin mağduriyeti biteceğe benzemiyor…
Elazığ kent merkezindeki ağır hasarlı binaların yıkılmasıyla birlikte yerlerine yapılan genelde TOKİ ağırlıklı konutların başta proje olmak üzere malzeme ve işçilik bakımından sorunlu olması depremzede vatandaşların haklı şikâyetlerine yol açıyor…
TESLİMAT HIZLI AMA İHTİYAÇLARIN KARŞILANMASI BAKIMINDAN YETERSİZ!
Elazığ Kent merkezinin yanı sıra merkeze bağlı köy ve beldeler de dâhil olmak üzere TOKİ marifetiyle yapılan afet konutları halkın yaşadığı sorunlarla gündeme gelirken, hızla tamamlanmaya çalışılan konutların kullanımı bakımından akıl almaz eksikler ortaya çıkıyor.
Deprem sonrası vatandaşların maruz kaldığı kayıpların telafi edilebilmesi amacıyla hasarın fazla olduğu mahallelerde veya belirlenen yeni alanlarda resmî kayıtlara göre 24.388 hak sahibi için konut yapımının planlandığı ve bu konutların yaklaşık %85 oranında tamamlanarak vatandaşlara teslim edildiği açıklanırken, hızlı biçimde sürdürülmeye çalışılan inşa işlemlerinin belli sayıda depremzedenin mağduriyetini bir nebze gidermesine rağmen, ihtiyaçların karşılanması bakımından genelde yeterli olduğunu söylemek mümkün değil…
RİZE, VAN, MALATYA VE SON OLARAK ANTALYA’YA KIYASLA MAĞDURİYET BÜYÜK!
24 Ocak 2020 Depremi’nden itibaren geçen 3 yıl süresince yapılanlar afet konutu yapımı ve hızla hak sahiplerine dağıtımı ile sınırlı kalırken, Elazığ’da inşa edilen ve vatandaşa kura ile dağıtılan konutların 2 yıllık bir süre sonunda 18 yıl daha devam edecek olan bir geri ödeme sürecinin olması, önemli bir kısmı alt gelir seviyesinde olduğu bilinen afetzedelerin geri ödeme sürecinde ciddi zorluklar çekeceğini gösteriyor. Ekonomik bakımdan özellikle Rize ile Van gibi illerde yaşanan afetlerden sonra devletin bedelsiz afet konutu verdiğini bilen ve aynı uygulamanın Elazığ’da yapılacağını uman vatandaşların beklentisi boşa çıkarken, özellikle Malatya’da köylü vatandaşların kullanımına uygun afet konutlarının inşaatı, son olarak da Antalya Finike’de meydana gelen afet dolayısıyla yapılan konutların projelerinin kullanışı oluşu neticesinde yapılan kıyas, Elazığlı afetzedelerin kendilerine teslimatı yapılan konutların kullanışsızlığından şikâyetçi olmalarına sebep olmaya devam ediyor…
ÇEVRİMTAŞ İLE DOĞANBAĞI’NDA DEPREMZEDELER HÂLÂ KONTEYNERDE!
Gazeteniz TURAN’ın 24 Ocak 2023 Tarihli nüshasında “3. Yıl Dönümü’nde Deprem!” Başlıklı Manşet Haberi’yle gündeme taşıdığı 24 Ocak Elazığ Depremi’nin merkez üssü Çevrimtaş Köyü’nde 3 yıl sonra hâlâ 15 ailenin konteynerlerde kaldığını ve şehir merkezinde ev verilen köylülerin tarım yapamadığını anlatan depremzedelerin talepleri haberi kamuoyunda büyük yankı bulurken, vatandaşların; “Depremin ardından köyümüzde hayat durdu, üretim durdu, yaşam durdu. Çünkü köyümüzde yıkılan evlerin yerine yenisi yapılmadı. Devletimiz köyümüzde ev yapmayıp, ev isteyen insanlara şehir merkezinde ev verdi. Bu da tarımsal ve kırsal kalkınmayı bitirdi. Çünkü köylü üretim yaparak evine gelir sağlar. Doğanbağı, Çevrimtaş ve Ilıncak köylerinde şimdi ahır, ev olmadığı için birkaç aile konteyner da zor koşullarda hayata tutunmaya çalışıyor halen daha konteynerlerde kalıyorlar. Yetkililerimizden, devlet büyüklerimizden köyümüze TOKİ Konutları yapmalarını istiyoruz. Lütfen köyümüze konutlar yapılsın, hayat tekrar canlansın, üretim artsın.” Şeklindeki çağrıları ihmâlin hangi boyutlarda olduğunu ortaya koymuş oldu…
İŞTE MAĞDURİYETE SOMUT ÖRNEK IŞIKYOLU KÖYÜ!..
Depremin merkez üssünde yaşanan sorun dolayısıyla konut yapımı talebinde bulunulan TOKİ’nin Elazığ Merkez Işıkyolu Köyü’nde hızla inşa ettiği ancak köye ve köylüye uygun olmayan evlerin sahipleri de Gazeteniz TURAN aracılığıyla yetkililere yaptıkları çağrıda mağduriyetlerini dile getirdiler.
Işıkyolu sâkinlerinden Fahrettin ÇANKAYA, ahırları bulunmayan sobalı evlerde odun koyacak yer de olmadığı için kapı girişine yığdığı odunların ıslandığını ve yanmadığını, olukların su kaçırdığını TURAN’a anlatarak konutların kullanışsızlığını dile getirdi ve şikâyetçi oldu.
Afetzede ÇANKAYA, evler arasında sınır belirleyici ihata ve kod farkı sebebiyle zemin hacmini tutma amaçlı istinat duvarlarının bile yapılmadığı konutlarda foseptik çukurlarının bahçe ortasında olduğunu, kötü koku nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını ifâde ederek, AFAD ile TOKİ’nin başvurularına rağmen çözüm konusunda duruma kayıtsız kaldığını söyledi…
“KOT FARKI VAR, DUVARLAR YOK, ÇEVRE DÜZENLEMESİ YOK!”
Fahrettin ÇANKAYA Gazeteniz TURAN’a Işıkyolu Köyü’ndeki eksiklik ve yetersizlikleri yerinde göstererek yaptığı açıklamada; “Işıkyolu Köyü’nde yapılan afet konutlarında oturuyorum. Burada yapılan afet konutlarında birçok eksiklik var. Evlerimizde ara kademe istinat duvarları, evlerin sınırlarını belirleyen (ihata) duvarları yapılmamış ve çevre düzenlemesi yok. TURAN Gazetesi’nin çektiği fotoğraflarda her şey net bir şekilde belli oluyor. Evlerimizin arasında yaklaşık 1,5-2 metreye yakın kot farkı mevcut. Bu kot farkı ne amaç ile yapılmış bilmiyorum? Komşum benden yüksekte oturuyor, diğer komşum ise alçakta. Evler yan yana ama aralarında maalesef kot farkı yani yükseklik var.” Diye konuştu…
“FOSEPTİK ÇUKURU ORTADA KOKUDAN CAMI AÇAMIYORUZ!..”
Afetzede ÇANKAYA açıklamasına, şu ifâdelerle devam etti; “Burada yapılan 5 konutta toplam 5 aile yaşıyoruz. Kış aylarında kalan tek benim, yaz aylarında ise 5 aile toplam kalıyor. Yağan yağmurdan dolayı gelen su birikintileri evlerimize baskı yapıyor ve duvarlarını mahvediyor. Çünkü bu evleri yapan müteahhit firma kot farkını hesaplamamış bence. Bahçeye foseptik çukur yapmışlar, konutun giderleri ortada bulunuyor fakat bu bahçede, açık yerde yapılacak bir iş mi? Kuyunun kokusu direkt evin içerisine giriyor, camı bile açamıyoruz. Evlerde havalandırma yok, evin odunluğu yok, kileri yok. En büyük sorun ama duvarların kademesinin sorunu. Sanki kayak merkezi gibi oldu burası. Evler sanki Doğu bloğundaki ülkelerin demir perde sınırlarındaki evler gibi duruyor. Ben burası belli olsun, insanlar yanlış anlamasın diye Türk Bayrağımızı astım bahçeye.”
“MÜTEAHHİTLER PARASINI ALDI GİTTİ, BİZİM MAĞDURİYETİMİZ DEVAM EDİYOR!”
“Sorunlarımızı anlatmaya devam edeyim” diyen Fahrettin ÇANKAYA, anlatımına şu sözlerle devam etti; “Tarladan mahsul getirsek koyacak yer yok. Bu evleri yapanlar köylüyü düşünmeden yapmış. Ahırımız bile yok. Kapının önüne girişe ben odun dizmişim. Ev sobalı ama odun koyacak yer yok? Üstüne üstlük her yağışta bir sorun oluyor odunlar ıslanıyor yanmıyor. Mesela yağmur yağınca evlerin olukları su kaçırıyor. Bizler bu konuya ilişkin Çevre Şehircilik Bakanlığı’na dilekçe verdik, AFAD’a konuyu bildirdik. Müteahhit firmayla da görüştük. Müteahhit firma bizlere buranın projesi böyle yoksa biz yapardık, biz de para kazanmak istiyoruz dedi. Bizimle ilgilenen de yok. Biz bu evlerimizin bir çözümü olmasını istiyoruz. 24 Ocak Depremi’ni yaşadık, müteahhitler parasını aldı gitti. Fakat bizim mağduriyetimiz devam ediyor. Ben defalarca Sosyal Medya hesaplarımdan buradaki sorunları paylaştım. Tüm siyasilere konuyu anlattım fakat ne ilgilenen oldu, ne de gelen oldu. Biz burada yaşayan 5 aile olarak mutlu değiliz, sıkıntılıyız ve zordayız. Şimdi bir de yan alana TOKİ Konutları yapılıyor”.
“4 DUVAR YAPSAK BU SENENİN FİYATLARIYLA EN AZ 100 BİN, BİZ NASIL YAPALIM?”
“Bizlerin burada kalan işleri yapacak gücümüz de yok. Toplandık yapalım dedik, ben kendim toprak taşıdım, ağaç ektim fakat çözüm olmadı. Hesapladık sadece duvar yapımına geçen sene fiyatlarına göre 10 Bin TL gidiyordu. Toplam 4 duvar 40 Bin TL oluyordu. Bu geçen senenin fiyatı bir de şimdi gelen zamlara göre hesaplasak en az 100 Bin TL. Çevre düzenine de aynı miktarda para gidiyor. Biz nasıl yapalım? Ne yapalım? Bu işin altından nasıl kalkacağız? Bizleri 2-3 defa Elazığ Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü aradı fakat onlar da çözüm olmadı. En son geleceğiz dediler 90 gündür kimse gelmedi. Taşındığımızdan beri de kimse ziyarete gelmedi. TOKİ Firması evi teslim ettikten sonra şikâyetimiz olunca bir eleman gönderiyor. O elemanın da yapacağı bir şey yok. Ne yapsın? Tek başına burada hangi sorunumuzu çözsün?”
“ŞEHİRDE TESLİM EDİLEN EVLERİN ÖNÜNDE FOTOĞRAF ÇEKİYOR GÖRÜNTÜ VERİYORLAR!”
Işıkyolu sâkini afetzede Fahrettin ÇANKAYA, Gazeteniz TURAN’a yaptığı açıklamayı şu ifâdelerle tamamladı; “Ben son olarak şunu söylemek istiyorum. Yetkililerin, ilgilerin bizlere yardımcı olmasını istiyoruz. Burayla ilgilenmezseniz seçim çalışması kapsamında buraya gelmeyin. Bizim köyümüze gelmeyin, eğer sorunlarımızı çözmezseniz. Şehirde teslim edilen evlerin önünde fotoğraflar çekiyorlar boy boy. Evlerin içlerinde görüntü veriyorlar. İnsanlar da Allah razı olsun diyor. Ben Allah razı olsun demiyorum. Bizi sıkıntı içerisinde bırakıp herkes bir kenara çekildi. Neyin evi yapıldı, ne yapıldı? TURAN Gazetesi gelip mağduriyetimizi gördü. Yalnız kaldık ve zordayız. Lütfen yetkililer bizim sorunumuzu çözsün, eğer çözmezler ise buraya seçim çalışmaları kapsamında gelmesinler.’’
