AĞIN

Salname daha çok devletin, bir yıl boyunca gerçekleşen olayları topluca göstermek üzere hazırladığı arşiv niteliğinde yapıtlardır. Osmanlı devletinin son devlet salnamesi 1918 tarihinde olup, Cumhuriyet döneminde 1925-1941 arasında önce "Devlet Salnamesi", daha sonra "Devlet Yıllığı" adı ile çıkarılan yayımlarla sürdürülmüştür. Bu sözcük Farsça “yıl” demek olan “sâl” ile yine Farsça “mektup, yazı, kitap” anlamına gelen "nâme" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşur. Günümüze “yıllık” diye çevrilmesi uygundur.

Bu yazıda Elâzığ iline ilişkin (Mamûretü’l Aziz Vilayeti) 1892 ve 1896 sâlnamelerinde Ağın ilçesi ile ilgili bölümlerden alıntılar var. Osmanlıca aslından çeviriyi rahmetli amcam Ahmet Bayındır yapmıştır:

AĞIN (EĞİN KAZASI BÖLÜMÜNDEN ALINMIŞTIR)

(1312/1896 Tarihli Ma’mûret-ül-azîz Salnâmesinden)

 Ağın nahiyesi münbit ve mahsûldâr (verimli) araziyi havi (içeren) olup nahiye merkezi bulunan Ağın Kasabası bütün bağ ve bahçelerle muhat (çevrili) olduğu gibi karyelerinde (köylerinde) dahi pek çok üzüm bağları ve eşcâr-ı vefîre-yi müsmire (bol yemişli meyve ağaçları) yetiştirilmiştir.

Ağın kasaba ve kurâsında (köylerinde) mütenevvi (çeşitli) meyveler hâsıl (çıkan, oluşan) olursa da üzümle, narı külliyyat (tüm, hepsi) üzeredir. Bir senenin mahsulü (elde edilen) diğer senenin mevsim-i sayfına (yaz başına) kadar bozulmamak hassası (özelliği) Ağın nahiyesi üzümlerinde dahi vardır. Narları büyücek ve pek ziyade abdâr (sulu) olur, mahâll-ı mütecâvireye (çevre yerlere) külliyyatla (toplu) sevk ile istifade edilir (yararlanır).

Ağın kasabasında çend sene-i mukaddem (birkaç yıl önce) Serkurenâ-i Hazret-i Şehriyâr-i âtüfetlü Hacı Ali Bey Efendi Hazretleri tarafından canib-i maâli menakıb-ı Hazreti Hilafet penâhiye davet-i hayriye-i mucip bir eser-i mebrur (hayırlı eser) olmak üzere müceddeden (yeni olarak) ve mükemmelen bir medrese-i şerife inşa kılındığından saye-i maarif-i (eğitim himayesi) vaye-i cenabı padişahide tedris-i ulûm-u âliye kılınup (yüce bilimler eğitimi yapılıp) talebe-i mahalliye müstefid edilmektedir (çevrenin öğrencileri yararlanmaktadır). 

 Kasaba-i mezkûrede (söylenen kasabada) bir sene evvel iane-i erbab-ı hamiyetle (yardım severlerin katkısıyla) bir bab-ı müdüriyet (Müdürlük) konağı da yapılmıştır.

 Ağın kasaba ve kurâsında (köylerinde) elli sekiz bab-ı mesâcid-i şerife (mescid binası), ve müteaddit mekatib-i sıbâniyye-i İslâmiye (İslâm Sıbyan Okulları); ve mabet ve mekâtib-i gayr-i müslime (gayrimüslim okulları) mevcut olup bunların yekûnu (toptan) Eğin Kasabası hakkında verilen malûmat (bilgiler) sırasında gösterilmiştir.

 Ağın’da asar-ı atîkadan (eski eserlerden) (kızıl) namında bir manastır dahi vardır. İşbu nahiyenin mahsulât-ı arziyyesi (tarım ürünleri) hınta (buğday) ve şaîrden (arpa) ve bazı hububattan ibarettir. Eğin merkezine tabi kurâ (köyler) ile Ağın Nahiyesinin arazi-i mezrua (işlenen arazi) ve gayri mezruasının (işlenmeyen arazi) mecmûu (toplam) 225,717 dönüme baliğ olmaktadır (ulaşmaktadır).

AĞIN NAHİYESİNİN BAZI YÖNETİCİLERİ

(1308/1892 Tarihli Ma’mûret-ül-azîz Salnâmesinden)

MÜDÜR : Hasan Efendi
NAİB VEKİLİ : Mehmet Efendi
KÂTİP : Mehmet Efendi

AZALAR :
Mustafa Efendi 
Ali Efendi 
Bedros Ağa

VERGİ KÂTİBİ : Ahmet Aziz Efendi
TAPU KÂTİBİ : Muhammet Rıfat Efendi
REJİ MEMURU : Sehak Efendi