İlimizin kendi alanında önde gelen; tercih edilerek adını yurtiçi ve yurtdışında da duyuran Üniversal Göz, başarılı operasyonlarına ve sağlık yatırımlarına devam ediyor.

Turan Gazetesi 3. kuşak temsilcisi Deniz TURAN'da geçen ay geçirmiş olduğu Katarak Ve Akıllı Lens Ameliyatında Üniversal Göz Hastanesini tercih eden isimler arasındaydı.

Op. Dr. Mehmet Kaan KAYA ise bu operasyonu başarı ile gerçekleştiren Doktorumuz oldu. Başarılı operasyonu gerçekleştiren değerli Hocamız Op. Dr. Mehmet Kaan KAYA'ya da çok teşekkür ediyoruz.

Ameliyat sonrası kontrollerde gerçekleştirdiğimiz röportajı da siz değerli Turan Gazetesi okuyucuları ile paylaşıyoruz...

673Ab225 Fd52 4C35 9Fa7 6A9B65C81B99

D.T.: Hocam Elazığ’a çok büyük bir lazer yatırımı yapmışsınız. Detayları sizden dinlemek isteriz.

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Evet, doğru. Yaklaşık 2 milyon Euro’luk bir yatırımla Johnson & Johnson’ın en yeni jenerasyon femtosaniye lazer sistemi olan Elita SILK teknolojisini merkezimize kazandırdık. Bu cihazdan Türkiye’de yalnızca üç tane var. Biri bizde, diğer ikisi de ülkemizin en büyük ve bilinen göz hastanelerinden birinde. Bu anlamda sadece Elazığ’ın değil, bölgenin teknolojik anlamda referans noktalarından biri haline geldik diyebilirim.

D.T.: Bu gerçekten çok büyük bir yatırım. Peki neden bu teknoloji? Ne farkı var?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: SMILE lazer teknolojisiyle göz içinden alınan düz lentikül yerine, SILK ile korneanın doğal eğimini bozmadan, konveks yapıda bir lentikül çıkarılıyor. Bu da hem görme kalitesini artırıyor hem de iyileşme sürecini kısaltıyor. SILK lazerin işlem süresi çok daha kısa. Ayrıca kontakt yüzey daha hassas, daha konforlu. Bir de cihazın içindeki algoritmalar gözün bireysel yapısına göre çalışıyor; yani kişiye özel bir tedavi planlaması yapılmış oluyor.

7B958326 Da19 482F B256 F42B4Beddd80

D.T.: 15 yıllık bir lazer deneyiminiz olduğunu duyduk. Bu süreçte nasıl bir birikim oluştu?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Yaklaşık 15 yılda 15.000’in üzerinde lazer vakası gerçekleştirdik. Bu hastaların %55’i Elazığ ve çevresinden. %30’u İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlerden geliyor. Ama en dikkat çekici kısmı: %25’lik bir hasta grubumuz yurt dışından geliyor. Almanya, Hollanda, İngiltere, Azerbaycan, Kazakistan, Irak, İran ve hatta Yunanistan’dan bile hastalarımız var.

D.T.: Bu çok etkileyici bir oran. Peki sizi nasıl buluyor bu insanlar?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Almanya ve Hollanda’dan gelenlerin çoğu gurbetçiler ve onların tavsiyeleriyle gelen yakın çevreleri. Diğer ülkelerden gelen hastalar ise genellikle cihazlarımızın bağlı olduğu uluslararası medikal veri ağı üzerinden bizi buluyor. Bu cihazlar hangi merkezde kaç vaka yapıldığını üreticiye bildiriyor. Bizim yüksek vaka sayımız ve tecrü-bemiz dikkat çekiyor. Sonrasında bizimle iletişime geçtiklerinde ulaşım ve transfer hizmetlerini biz organize ediyoruz, işlemlerini hızlıca tamamlayıp en konforlu şekilde tedavilerini yapıyoruz.

D.T.: Bu cihazın dünya çapında çok az merkezde olduğunu söylediniz. Peki cihazın arkasındaki firma hakkında da birkaç şey söyleyebilir misiniz? Johnson & Johnson bu alanda ne kadar güçlü?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Bu da çok önemli bir konu. Johnson & Johnson sadece sağlık alanında değil, tüm dünyada en güçlü teknoloji firmalarından biri. Özellikle göz sağlığı alanında yaptıkları yatırımlarla LASIK, katarakt cerrahisi, göz içi lens ve kontakt lens gibi konularda dünya liderliğine oynuyorlar. Elita SILK de bu markanın son teknoloji ürünü. Amerika menşeili, FDA onaylı, sadece belli merkezlere verilen bir sistem. Cihaza sahip olmak ayrıcalık; ama asıl olan onu en iyi şekilde kullanabilmek. Bizim farkımız da burada başlıyor.

D.T.: Hocam, ben de sizin hastanızda bir ay önce ameliyat oldum ama benimki biraz farklıydı. Akıllı mercek taktınız. Bu süreci biraz anlatır mısınız?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Elbette. 40 yaşı geçmiş hastalarda artık klasik lazer yöntemleri yerine göz içi mercek değişimine yöneliyoruz. Sizin durumunuzda da hem uzağı hem yakını net görmek isteyen biri olarak Johnson & Johnson'ın en yeni nesil akıllı merceklerinden birini tercih ettik. Bu merceklerle hastalar genelde bir hafta içinde her iki gözden ameliyat edilmiş ve gözlüksüz yaşamaya başlamış oluyor. Piyasada çok çeşitli lensler var ama biz kliniğimizde sadece en iyi, en güvenilir ve son teknoloji mercekleri kullanıyoruz.

D.T.: Bu ameliyat zorlu bir süreç mi? Neler yaşanıyor?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Tam tersi, çok konforlu bir işlemdir. Sadece damla anestezisiyle, yaklaşık 10 dakika süren bir uygulama. Aynı gün taburcu olunur, ertesi gün normal hayata dönülür. Bu başarıyı etkileyen faktör ise merceğin doğru seçilmesi ve hassas bir şekilde yerleştirilmesidir. Bu konuda 20 yılı aşkan deneyim ve titizlik en belirleyici unsurlardır.

D.T.: Yan etkiler var mı peki?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Tıpta her işlemin elbette riskleri olabilir. Ama burada kritik olan şey: Uygun hastaya, doğru cihazlarla, kaliteli malzeme kullanarak yapılması. Hastalarımıza da hep şunu söylerim: Önce cerrahınızı seçin; sonra da ameliyat olacağınız kliniği. Bu iki faktör sizi %95 oranında başarıya ulaştırır. Maalesef kaliteli cihazlar büyük yatırımlardır. İyi bir lazer ya da katarakt cihazı 2-3 milyon dolar civarındadır. Bunu karşılayamayan merkezler eski teknolojilere veya tek yöntemle herkese aynı tedaviye yönelebiliyor.

D.T.: Akıllı mercek ve lazer ameliyatı nedir, kimlere yapılır, aralarındaki fark nedir?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Lazer ve akıllı mercek ameliyatı, gözlükten kurtulmak isteyen kişiler için uyguladığımız iki farklı yöntemdir. Lazer, genellikle 18 ila 40 yaş arasındaki kişilere uygulanır. Göz numarası ilerlememişse ve göz yapısı uygunsa, lazerle korneayı şekillendirerek miyop, hipermetrop veya astigmatı düzeltiriz. İşlem ağrısızdır, dakikalar sürer ve hasta kısa sürede net görmeye başlar.

Akıllı mercek ise daha çok 40 yaş üstü kişilerde tercih edilir. Bu yaşlardan sonra yakın görme sorunu başlar ve lazer artık yeterli çözüm olmaz. Bu durumda, göz içindeki doğal merceği alıp yerine uzak ve yakını aynı anda net gösteren çok odaklı bir mercek yerleştiriyoruz. Özellikle hem yakın hem uzak gözlüğü kullananlar için ideal bir çözümdür. Ayrıca erken kataraktı olanlarda da uygulanır.

Kısaca fark şu: Lazer gözün dışına (korneaya), akıllı mercek ise gözün içine yapılır. Lazer daha çok gençlere, akıllı mercek daha ileri yaşlara uygundur. Hangisinin doğru olduğunu detaylı muayene ve ölçümler sonucunda belirliyoruz.

D.T.: Bu kadar yaygınlaşmış bu işlemler ne kadar güvenli?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Gerek lazer gerekse akıllı mercek uygulamaları dünyada en sık yapılan iki cerrahidir. Şu ana kadar dünya genelinde 40 milyondan fazla kişi göz lazeri oldu. Geçen yıl 650 bin kişi de Türkiye'de akıllı mercek ameliyatı geçirdi. Ve tüm cerrahi branşlar içinde komplikasyon oranı en düşük iki işlemdir bunlar. Neden? Çünkü bu cihazlar yapay zeka desteklidir, her hasta için özelleştirilir. Hata payı neredeyse yoktur.

D.T.: Çok iddialı hocam. Bu kadar emin olmanızın sebebi nedir?

Dr. Mehmet Kaan Kaya: Ben kendime yapmadığım bir şeyi başkasına asla önermem. Anneme, babama, teyzeme ve amcama akıllı mercek taktım. Kuzenlerime ve sağlıkçı arkadaşlarıma lazer yaptım. Şu ana kadar 100’ü aşkın doktora lazer uyguladım; bunların 15’i göz doktoruydu. Bu da herhalde “göz doktorları neden lazer yaptırmıyor” sorusuna en iyi cevaptır. Elbette her göz uygun değildir; ancak gerekli tetkikleri yaparak en uygun yöntemi belirliyor ve kişiye özel en doğru tedaviyi planlıyoruz.