KÜTECİ EMMİ
Evet nihayet merakla yolunu gözlediğimiz küteler çarşıya pazara gelmeye başladı. Benim de aklıma meşhur bi küteci emmi'miz geldi. Her sabah sepetine doldurduğu kütelerini çarşıya getirip, genelde de ezan saatlerin de cami önlerin de satardı. Herkes ondan küte almak ve onu söyletmek için sıraya girerdi. O emmi malını satarken adeta şiir okur gibi bağırıp hade kütee kütee..... der devamında da espirili ve sin kaflı sözler söylerdi. Milletin de hoşuna gider, devamlı ona takılırlardı. Getirdiği kütelerin boyu karışık olduğu için, müşteriler de genel de turşu için küçük boyları seçtiği için uzunları küpün de şişerdi ve o da en çok buna bozulup kızardı. Öldümü kaldımı bilmim. Sağsa Allah selamet versin, ölmüşse Allah rahmet eylesin. Elazığ sokaklarının renkli simalarından biriydi. Hatırlarsaz veya okumuşsaz, Gındırlanik Gidik adlı kitabımda da bir yumurtacı emmi'den bahsetmiştim. O da yumurtalarını satarken "ölüm de var, ölüm de var" diye bağırıp yumurta satardı. Zaten kim yumurtacıyı görse ondan önce bağırıp ölüm de var, ölüm de var" diyip onu bağırması için gaza getirirlerdi. Yumurtacıya en çok takılanlardan biri de benim baba dostu arkadaşım Ayhan Gülaçtı'ydı. Yumurtacı iş yerimizin önüne geldiğin de Ayhan'ın sesini duyardık ve yumurtacı dan önce o "ölümde var" diye bağırırdı.
*****
SUSUZ MUSLUK
Az kalsın evin musluğunu açık unutacaktım. Hele bana sorun olay nasıl oldu. Hadi gelin anlatam. Aşağı yukarı 20 senedir aynı ev de kiracıyım ve yalan olmaya ama suyun kesildiğini hiç görmemiştim. Ta ki bu haftaya kadar. Gece saat 12 de eve geldim ve musluğu açtım. Önce ip gibi bir su akar gibi oldu ve ardından tıss diye hiç de alışmadığım bir ses çıktı. Anladım ki sular kesik. Bu anı ölümsüzleştirmek için musluğun yani susuz musluğun resmini çektim ve oda ya geçip yatana kadar oturdum. Yatmadan tekrar musluğun yanından geçerken bir baktım musluğu açık unutmuşum. Eğer ayıkmasaydım ve gece su gelseydi, gelmezdi ama geldiğini düşünün, kesin evi su basardı ve şehir de herkes beni konuşup, yav ne şanslı adam evin de su akmış, evini su basmış derlerdi.
*****
ÇAĞIRIRLARSA GİTMEYEK, ÇAĞIRMAZLARSA KÜSEK
Yav size bişe diyem ahan bu Elazığ Atasözü var ya. İşte bu ata sözünü kim söylemişse Allah ondan bin defa razı olsun. Yani bu atamız sağsa gidip bulam elini öpem. Böyle onlarca Elazığ atasözü var ama ben en çok bunu sevim. Hele bir de yazın düğün sezonu başlayınca var ya, hemen bu sözü devreye sokim. Mesela telefona davetiye resmi, mesaj filan attıklarında görmemezlikten gelim ve gardaş bahan mesajın gelmedi diyip kendimi çağrılmamış sayıp küsim. Ha şimdi diyeceksiz çağırdıkları kesinleşince nasıl gitmisin. Onun da bahanesi hazır. Akrabam öldü ,il dışındaydım, bizim de dügün vardı, köyde su nöbetim vardı, il dışından çok değerli bir misafirim gelmişti, falan filan. Anlayacağız bahane çok. Düğünlere gitmeyip küsünce bana nasıl mı faydası oli. Tek faydası var takıdan kurtulim. Başka bi faydası yok.
*****
HANIM KÖYLÜ
Elazığlı bir sanatçımızın hanımı evlenir evlenmez bir video çekip paylaşmış. Video da, "Aaa ben Elazığlımı oldum, inanamıyorum, gerçek mi annee" demiş. Eyvallah olabilir, yenge şaşkın olabilir. Gelelim madalyonun öbür yüzüne. Başka şehirler de var mı bilmim ama, biz de şöyle bir inanç ve espiri var. Genel de evli erkeklere sen nerelisin diye sordukların da hanımın şehrini veya köyünü söyleyip ben hanım köylüyüm der. Bunu bilmeyen evli erkek gerçek doğum yerini söyleyince hadi ya oğlum sen artık hanım köylüsün niye yanlış söylüsin derler. Şimdi ben daha hanım köylü olmadım ve sorana kesrikliyim diyim.
HAFTANIN FOTOĞRAFI