BİR GARİP BEDO

KÜLTÜR YOLU DUMANDIR, DELOY LOY

Gardaş ne olacak bizim şu Kültür Yolu Festivalleri maceramız. Bilen var mı. Daha benim aklım ermi. Düşünim, taşinim çözemim. Acaba uymayan kriterlerimiz ne. Tarih biz de, coğrafya bizde, kültür sanat biz de, festival biz de. Neyimiz eksik acaba. Şimdi Elazığ'lı ve eli kalem tutan kime desem, Elazığ'ın Kültürüyle ilgi bişeler yazın valla destanlar çıkar. Kağıt, kalem yetmez. Acaba diyim hiç bişe yazmasak ağzımızla kuş tutsak bizi de alırlar mı kültür yolu festivallerine. Bazen de diyim ki, ben niye yazıp çizip hatırlatim ki şehrin seçilmişleri bürokratları...var. Elbet onlar da bu konuya vakıflardır ve illa ki didinip durilerdir. Aklıma gelmişken bişe daha yazam. Hatırlarsaz Milletvekillerimiz den biri, seçim zamanı, adayken fena coşup " Ben gider masaya yumruğumu vurup, Elazığın hakkı olanı alırım " demişti ya, Az kalsın bizi de gaza getirip, peşine takıp götürecekti ya. İşte şimdi özellikle de o Milletvekilimizden bir ricam olacak. Şöyle bir Ankara ya doğru aksan, Bakanımızın yanına uğrasan, ortalığı dağıtmadan masayı camı kırmadan, ufaktan durumu bir izah etsen ve Kültür yoluna girmemiz için gerekeni yapsan nasıl olur Sn Milletvekilim.

*****

BÜYÜK SALON

İzzet Altınmeşe ağabeyim vefa gecesi programın dan sonra, kendisini izlemeye gelip, yer kalmadığı için salona giremeyen hayranların dan ilgili herkes adına özür diledi. Çıktığı bir TV programın da kusura bakmayın derken taşı da gediğine koydu gitti. Ne dedi bilisiz gardaş ben ne yapam, büyük salonunuz yok diye beni izlemeye gelenler dışar da kaldı. Valla ben de bu kadar sevildiğimi tahmin etmidim. İlgi ve sevgi olunca halk salona sığmadı ve izlemeye gelenler salon dışın da kaldı. Size daha büyük bir salon şart artık. İlgililer inşallah mesajı almışlardır. Bende konuyu biraz açıklayam istersez. Elazığ'ın acilen en az 1500 kişilik salona ihtiyacı var. Hadi yazın açık havada meydanlarda işi halledisiz. Ama bir de bunun kışı, baharı, güzü var o zaman ne yapacaksız bilmim ki.

*****

ÇARDAK KANA BULANDI

Sosyal medya sayesin de nerdeyse Emniyet güçlerinden hatta 112 den bile önce olaylardan haberdar olik. Olayı tesadüfen en önce sosyal medya da gören ilk kişi herkes'den bir adım öne geçi ve olayları başkalarına duyuran birinci insan olma şansını yakali. Tabi duyulan olaylar her zaman sevindirici bir haber olamaya bili. Tıpkı Kent Konseyi Başkanı Gazeteci Nafiz Koca Başkan'ın vurulma olayı gibi. Nafiz Başkan o meşhur, benim yazılarımdan birine bile konu olan çardağın da bir misafirini ağırlarken pompalı tüfekle birinin saldırısına uğri. Saldırıyı yapan şahıs yavaşca başkana yaklaşıp tam karşısından ateş edi. Eğer başkan saldırıyı yapana karşı hamle yapıp yan dönmeseymiş tam karşıdan mermiye hedef olup aramızdan ayrılabilirmiş. Neyse ki hamlesi hayatını kurtarmış ve yaralanmış. Saldırının ne için yapıldığı bilinmi. Ama bir gazeteciye, kent konseyi başkanına yapılan bu saldırı hepimizi çok üzmüştür. Gazeteci olması, çok yakın bir zaman da başka bir gazeteciye de saldırı olması Basın camiasını ve Elazığ'ı ayağa kaldırmış oldu. Kınamalar ardı ardına geldi ve herkes üzüntülerini ifade ettiler. Bu acı olayı bende kınayıp, Başkanımıza geçmiş olsun dileklerimi sunarım. İnşallah bu son olur.