BİR GARİP BEDO

SİV-KA

Şimdi diyeceksiniz: Siv-ka ne, nereden çıktı?

Siv-ka bir marka; hem de Elazığ menşeyli.

“Biz duymadık, görmedik, bilmedik” demeyesiniz diye, ahan da yazim.

Siv-ka’nın açılımı Sivrice Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu demekmiş.

Ben de bunu sizin gibi yeni öğrendim. Nasıl mı? Markanın isim babası kim mi? Anlatayım.

Geçen ay bir girişimde bulundum ve ilk iki kitabımı Elazığ’daki cezaevlerine hediye etmeye gittim. Konu çok uzun olduğu için detaylara girmeyem; kısaca hediye aşamasına değinip lafı Siv-ka’ya getirecem.

Kitap hediye aşamasında, Elazığ’daki cezaevleriyle ilgili kısa bir araştırma yaptım ve karşıma “Hayat varsa, umut da vardır” projesi çıktı.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sayın Enis Yavuz Yıldırım’ın projesi olan ve Avrupa’da birincilik alan bu proje, ilçemiz Sivrice Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda uygulanmış; birincilik de bu projeye ve cezaevine verilmiş.

Bu proje bana çok ilginç geldi. Yerinde görmek için, hediye edeceğim kitapları bizzat buraya götürmeye; hem cezaevini hem de proje uygulama alanını yerinde görmeye karar verdim. Gittim, gördüm. İHA da benimle gelip haber yaptı. Haberi görüp izleyenler elbette haberdar olmuştur.

Ben, ilginç ve ince ayrıntıları yakalama derdinde olan biri olarak Siv-ka’yı yakaladım.

İşte detaylar:

Bu cezaevinde üretilen ürünler için bir marka oluşturma fikri doğmuş. Kılık kıyafetlere, ambalajlı ürünlere, iş elbiselerine… Üretilen tüm ürünlerde Siv-ka markasının kullanılmasına karar verilmiş.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü, hemşerimiz Enis Yavuz Yıldırım Bey’in isim babası olduğu bu marka fikrinin ortaya atıldığını; Siv-ka markasının burada üretilen ürünlere isim olarak planlandığını, logosunun hazırlandığını ve tescil aşamasına geçildiğini Sivrice Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Sayın Ünsal Bıçakcı Bey’den öğrendim.

Bir gün bir yerde bu markayla karşılaşırsanız, bilin ki özbeöz Elazığ markasıdır.

Cezaevini bacasız fabrikaya çevirip, mahkûmlara bir gelir kapısı açan, meslek edinmelerine vesile olan “Hayat varsa, umut da vardır” projesinin sahibi Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürümüzü ve onun nezdinde emeği geçen tüm personeli yürekten kutlarım.

*****

SÖYLETENE BAK

Ne demişler: “Söyleyene değil, söyletene bak.”

Şimdi… Şoförler Odası Başkanı uzun hava okudu ve sosyal medya yıkıldı, değil mi? Herkes bir yorum yazdı. Yorumların çoğu, Başkanımızın geçmişte söylediği bir söze gönderme yaptı. Hemen hatırlayalım: Başkan, bir canlı yayında “Elazığ yarayı yemiş” diyerek tüm Türkiye’de gündem olmuştu.

Elazığ halkı tarafından sevilen Başkan; sözleri ve davranışlarıyla her zaman gündemde olan biridir. Bir defasında da boks eldivenlerini takıp antrenman yaparken gündeme gelmişti. Sık sık minibüs ücretlerini güncellemek için ekranlara çıkınca, onu sinirlendirmekten zevk alanlar Başkan’ı soru yağmuruna tutilerdi.

Malum, bu aylarda oda seçimleri olacak ve Şevket Toraman Başkan da yine aday. Seçim çalışmalarına başlayan Başkan; TV’lere, gazetelere röportajlar verip gündemde kalmak için tüm kozlarını kullani. Seçim çalışması olduğu için yapması da gayet normaldir.

Bu çerçevede, tutumuş bir röportajda uzun havayı patlatmış. Herkes Başkan’a bakarken, ben söyleten kim ona baktım. Tahminlerim üzerinden yürüyerek söyleteni buldum, arayıp tebrik ettim.

Şimdi diyeceksiniz ki: “Hadi gardaş söyle, söyleten kim, bizi merakta bırakma.”

Ahan da yazim:

Gündem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, tecrübeli gazetecilerimizden Sayın Gülşah Altaş Hanfendi, bu başarıya imza atmış ve Başkanımıza uzun hava söyletmiştir.

Tebrikler Gülşah Altaş Hanım

HAFTANIN FOTOGRAFI