BİR ŞEHRİN TENİS YOLCULUĞU

Mesleğine aşık bir beden eğitimi öğretmeni ve tenis antrenörü olarak ilk köşe yazımda, hem mesleki hem de kişisel açıdan hayatıma büyük renk katan bir konuyu ele almak istedim: Kort tenisi. Elazığ’da son yıllarda hızla yükselen, bir spordan çok daha fazlasını ifade eden, insanların günlük yaşamlarında adeta bir dönüşüm yaratan bir branş…

Bu nedenle yazıma tenis sporunun fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan bireylere neler kattığını anlatarak başlamak benim için hem heyecan verici hem de keyifli.

Tenis, aslında ülkemizde uzun bir geçmişi olan fakat bir dönem yalnızca belirli çevrelerle özdeşleştirilen bir spordu. Oysa bugün tablo tamamen değişmiş durumda. Tenis artık her yaştan bireyin rahatlıkla ulaşabildiği, öğrenebildiği ve keyifle oynayabildiği bir branş hâline geldi. “Yediden yetmişe” sözü belki de en çok bu spor için söylenmeli. Özellikle son yıllarda Elazığ’da gördüğüm ilgi, bu dönüşümün ne kadar güçlü olduğunun somut bir göstergesi.

Tenisin katkıları yalnızca fiziksel güç ve kondisyonla sınırlı değil. Zihinsel farkındalığı artırması, stres seviyesini düşürmesi, dikkat süresini uzatması, öfke kontrolüne yardımcı olması ve özgüveni desteklemesi onun psikolojik açıdan da ne kadar güçlü bir spor olduğunu gösteriyor. Çocuklarda ise koordinasyon gelişiminden sosyal iletişim becerilerine, problem çözmeden disiplin kazanımına kadar pek çok konuda önemli bir gelişim alanı sunuyor.

Elazığ özelinde baktığımızda, Türkiye’deki ilk tenis kortlarından birinin ve ilimizin ilk kortunun Maden ilçesinde Alman işçiler tarafından yapılmış olması, bu sporun şehrimizdeki tarihine ayrı bir anlam katıyor. Son yıllarda ise tenis özellikle yetişkinler arasında popüler bir hobiye dönüşmüş durumda. Yaş sınırının olmaması, kadınların ve erkeklerin uyum içinde birlikte oynayabilmesi, eğlenceyi merkezine alan yapısı ve mevsim şartlarından bağımsız bir şekilde kapalı ya da açık kortlarda oynanabilmesi insanların bu spora yönelmesindeki temel nedenlerden.

Bugün Elazığ’da 3 kapalı, 10 açık olmak üzere toplam 13 tenis kortunun bulunması ve lisanslı sporcu sayısının her geçen yıl artması, bu büyük ilginin somut göstergelerinden biridir. İlimiz tenisine büyük katkıları olan TTF İl Temsilcisi Mehmet İrgin ile yaptığımız keyifli bir sohbet sırasında, tenisin Elazığ’da gelecekte çok daha güçlü bir noktaya ulaşacağı yönünde umut verici bilgiler de aldık. Bu durum, biz tenis severler açısından oldukça sevindirici.

Tenis kortlarının çevresinde karşılaşabileceğiniz manzaralar ise bu sporu daha da özel kılan detaylardan…

Bir tarafta 70 yaşındaki bir dedenin torunuyla yaptığı keyifli ralliler, diğer tarafta iş çıkışı stresini atmak için bir araya gelmiş arkadaş grupları…

Zaman zaman anne-babaların çocuklarıyla birlikte oynadığı, kimi zaman da daha önce hiç tanışmamış insanların kortta partner olup yeni dostluklar kurduğu sahnelere şahit oluyorsunuz. Bireysel bir spor gibi görünse de tenis, aslında insanları sosyalleştiren çok güçlü bir etkiye sahip.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tesisleri de halkın tenisle buluşmasında büyük rol oynuyor. Şehrimizin Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren’in, halkımızın tenis oynayabileceği alanları artırmak adına gösterdiği özverili çabalar takdire değer. Bu kapsamda şehrimize 4 adet yeni tenis kortu kazandırılması planlanıyor. Raketinizi, toplarınızı ve oyunu paylaşabileceğiniz bir partneri yanınıza aldığınızda geriye yalnızca korta çıkmak kalıyor. Bir süre sonra hem zihninizi boşalttığınız hem bedeninizi çalıştırdığınız keyifli bir etkinliğin içinde zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyorsunuz.

Benim temennim, bu yazımla birlikte Elazığ’da tenise olan ilginin daha da artması ve özellikle kapalı kort sayısının çoğalmasıdır. Bunun yalnızca spor yapma olanaklarını geliştirmekle kalmayacağı; aynı zamanda şehrin sosyo-kültürel yaşamına, insan ilişkilerine ve gençlerin spora yönelmesine önemli katkılar sağlayacağına gönülden inanıyorum.

Bu süreçte emeği geçen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara, şahsım adına teşekkür ediyorum.