BU FIRTINA NE ZAMAN DİNER?  

Türk Milleti tarih sahnesinde boy göstermeye başladığı zamanlardan bugüne kadar, nice zorluklarla yüz yüze gelmiş, türlü badireler atlatmış, an olmuş dağları delmiş, an olmuş çağ kapatıp çağ açmayı başarmış, Resulullah (S.A.V) efendimizin övgüsüne mazhar olmuş büyük bir millettir.

 

Yaşamış olduğu bu badirelerden ders alan milletimiz, mazlum milletlerin umut kaynağı olmuştur. Kendisini tarih sahnesinden tamamen silip yok etmeye çalışan devletlere karşı gerçekleştirmiş olduğu Kurtuluş Savaşı ile bunu tüm dünyaya bir kere daha göstermiştir.

Tarih bilimini incelediğimiz zaman Türk Milleti’nin dış düşmanları olduğu kadar, onu içten yıkmaya çalışan iç düşmanları ve hainleri de olduğunu görmekteyiz. Bunu çok yakın bir geçmişte, Gazi Meclisimizi, milletin uçağı ile bombalamaya cüret eden hainler ile bir kere daha canlı şahit olduk.

Millete ihanet, ille de silah sıkarak veya bomba atarak da olmayabilir...                                                                         Bunun çeşitli ve farklı yolları da vardır. Devletin kaynaklarını hoyratça harcadığınız, israf ile akıl sınırlarını zorladığınız, devleti ayakta tutan mekanizmaları iş göremez hale getirdiğiniz zaman da devlete ihanet edebilirsiniz.

Devlet malını tıpkı Hz. Ömer gibi korumalıyız. Onu örnek almalıyız. Hz. Ömer devlet işini yaparken yanına gelen arkadaşının selamını almamış, mumu söndürüp yeni mum yakıp selam vermiş: ‘’Az önceki devletin mumuydu, seninle devlet işi değil özel konuşacağımızdan kendi mumumu yaktım.’’ Demiş. Kimse de söndürdüğü mum küçüktü ama dememiş...

Bunu bugün hayal bile edemeyiz! Halk da bilinçli, idareci de...

Siz kendi bütçenizi düşünün, mali gücünüz gecekondu tabir edilen bir evde oturduğunuzu ve gelirinizin bu standartlara yettiğini biliyorsunuz; bahçenize havuz yaptırmanız, bütçenize atmış olduğunuzu en tesirli bomba olacaktır.

Geçtiğimiz haftalarda neredeyse her gün yaşadığımız zam fırtınası ise milletimizi ekonomik olarak son derece zorlamaktadır. Zam dalgalarının nerede duracağı bilinmemektedir.

Bu durum, yatırım ve normal piyasa şartları için son derece olumsuz bir ortam doğurmaktadır. İnsanlar önlerini görememektedir. Gıda ve acil ihtiyaçları dışında masraflarını en asgariye indirmiş durumdadırlar. Piyasalar zincirleme bir şekilde durma noktasına ilerlemektedir.

 

İçinde yaşadığımız bu gelişmelerin yanında, dünyada olan olaylar da adeta bu işin tuzu biberi olmuştur. Evinizin dışında meydana gelen fırtınalardan etkilenmemeniz için duvarlarınızın sağlam olması gerekir. Camları kapalı tutmanız, en azından sizi bir müddet idare edecek kadar erzaklarınızın, kenarda köşede zor zamanlarınız için bir miktar paranızın olması gerekir. Evde yiyecek bir şey yok, fırından ekmek almaya paranız da yok, komşular ise size para vermek istemiyor, bakkal da veresiyeyi keserse vay halinize...

Bu fırtınadan az zararla çıkmak için acilen çok sıkı önlemler alınması gerekir. Maaşınız kadar harcayabilmeniz için acilen borçlarınızı yeniden yapılandırmalı, israfı minimuma indirmeli ve dosta güven düşmana korku veren kendi öz benliğinize dönmelisiniz. Gözlerdeki pırıltıyı sahte sözlerle süslemeden, insanlarla dalga geçmeden, samimi bir şekilde çözebileceğinize inandırmalısınız.

 

Gerçi ben evime elektrik arızası tamiri için çağırdığım çırağın, evin duvarlarını boyarken kalfa olduğunu izleyip, tesisat işini yaparken ustalığa eriştiğini, Bu arada evi yıkılma düzeyine getirdiğini gördüğümde, tekrar düzeltmesi için ona şans vermem, ancak yine de karar yüce Türk Milleti’nindir.