Sayın Cumhurbaşkanı,
Evvela üzerime farz olan selamlarımı sunar, zat-ı alinize sağlık ve afiyet dilerim.
Siz de bu fakiri soracak olursanız, hamdolsun iyiyim.
Son zamlardan sonra Elazığ’ın durumunu yazmak isterim. Öncelikle rahat olmanızı dilerim, Elazığ’da bir sorun yoktur; Her şey eskisi gibi. Elazığlı sizden de hökümetten de memnundur. Yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızdadır. Yok ekmek fiyatıymış, etmiş, sütmüş, benzinmiş, mazotmuş bunların hepsi propaganda. Geçen gün bir fırına ekmek almaya gittim, kapıda bir kadın boynunu bükmüş bakıyordu. “Bana da bir ekmek al, evde çocuklarım var” dedi. Hemen anladım, onu oraya muhtemelen ya Akşener ya Kılıçdaroğlu göndermişti. Hemen takibe aldım. On beş gündür takip ediyorum, daha bir iltisak saptayamadım, tespit eder etmez zatınıza haber vereceğimden şüpheniz olmasın.
Elazığlı keyfindedir. Kimse muhalefetin laflarına aldanmamaktadır. Kaldı ki bu zamlarla zat-ı alinizin ve partimizin alakasının bulunmadığı malumdur. Geçen gün bir vekilimiz de bunu çok isabetle belirtti. Belki haberiniz yoktur, yazayım, vekilimiz dedi ki, “bu krizle bizim alakamız yoktur ama biz çözeceğiz” dedi. Ben de öyle inanıyorum. Partimizden de sizden de hata sadır olmaz. Gerçi bu vekilin sözlerini çok eleştirenler oldu. Biri demecin altına yazmış, “bu zamları Sürsürü Muhtarı mı yaptı?” İşte adam da akıl bu kadar, dış güçleri, Akşener’i, Kılıçdaroğlu’nu düşünemiyor. Onlar olmasa, bu kadar caz yapmasalardı bu zamlar olur muydu?
Sayın reisim,
Vekillerimizden de çok memnunuz, dördü birbirinden değerli, lafınızdan çıkmıyorlar, konuşmuyorlar, ulu orta laf etmiyorlar, ağızları var dilleri yok. Bu zamanda böyle gerek. Bize bir ağız yeter, o da sizin ağzınızdır, bunlar konuşurlarsa ortalığı karıştırırlar, kaş yapalım derken göz çıkarırlar. Geçenlerde bir vekilimiz öyle yaptı, “Elazığlılar kanlarını muayene etsinler” dedi. Hani muhalefet deseydi anlardım da Elazığlılar deyince içine hepimiz giriyoruz. Bu kadar densizlik de olmaz ki. Bereket Elazığlılar bu laflara alışmış, onun için üzülmeyin, sandık gelince en çok şikâyet edenler bize oy vereceklerdir. Yine de vekillerin konuşmamasında fayda var, ne olur ne olmaz. Eh, ne demişler: Söz gümüşse sükût altındır. Biz konuşan vekil istemiyoruz, susan vekil istiyoruz, çünkü bir derdimiz, sorunumuz yok. Allah var vekillerimiz iyi de susuyorlar. Önümüzdeki seçimlerde onları tam kadro başımızda görmek istiyoruz.
Reisim,
Muhalefetten yana da sıkıntınız olmasın. CHP gerçi ikide bir Elazığ’a çıkartma yapıyor ama olsun. Vekil adayları belli. Duruma vaziyet etmeyi çok iyi biliyor. Geçen seçim “ben Diyap Ağa’nın torunuyum” diyordu. Elazığlı devlete sadık olanı sever tam oradan yakaladık vuracaktık ki, geçen gün bu defa “atalarım Baskil’den Tunceli’ye gitmiş” demesin mi. Şimdi bu Baskil bağlantısını araştırıyoruz. Bir açık bulursak taraf-ı alilerinize bildireceğiz. Allah’tan bu Baskillilerin bir huyu var, asla Baskilli birine oy vermezler. Onun için rahatız, kazara “Paluluyum” deseydi, yanmıştık.
Asıl bu Akşener ve İYİ Parti’ye dikkat edilmeli, milliyetçi oldukları için HDP işbirlikçisi dememize kimse inanmıyor. FETÖ’cü diyoruz, inanmıyorlar. Mevlana’nın dergâhı gibiler. Şükür ki şehirde bir iki asi dışında medya elimizde. Seslerini çok duyuramıyorlar. Televizyonlar, gazetelerle akı kara gösterebiliyoruz. E ne demişler harp hiledir. Televizyonlara muhalefetin güçlü adamlarını çıkartmıyoruz. Konuşma özürlü olanları çıkarıp hem tarafsız gözüküyor, hem de vatandaşı ikna etmelerini engelliyoruz. Şimdilik İYİ parti ile uğraşmaya gerek yok, saydım on tane aday adayları var, hepsi de “yukarıdan söz aldım birinci sıra benim" diyor. Bir tane birinci sıra var, on tane benim diyen var. Bu dert onlara yeter, bırakalım dövüşsünler, araya girersek birbirlerini bırakıp bize dönerler.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Havadisler bu kadar, seçimden önce yine yazacağım. Elazığlı memnundur, ekmek fiyatları, elektrik, doğalgaz, et, süt her ne varsa vatandaşın bir şikâyeti yoktur. Bunu Elazığlıları gözünüzden düşürmek isteyenler uyduruyor. Hatta Elazığlılara kalsa daha çok zam isteyecekler, yeter ki siz ve partimiz başta kalsın. Vatandaş mutlu, memnundur. Böyle basit şeyler için sizi bırakacak değildir. Müsterih olmanızı diler, selam ve hörmetlerimi sunarım.
Elazığlı Hasan Gakgo