DEPREM GERÇEĞİ

Yaşamakta olduğumuz ülkemiz tarihsel süreçler içerisinde birçok büyük deprem felaketi yaşamış, büyük badireler atlamış zorlu bir coğrafyadır. Bu coğrafyada ayakta kalabilmeniz için mutlaka tarihten dersler almanız gerekmektedir. Eğer ders almamakta ısrar ederseniz bedelini çok ağır bir fatura ile ödemek zorunda kalırsınız. Yaşadığımız son büyük felaket bunun apaçık bir örneğidir. Bilimden ve tarihten süregelen öğretiler, uygulanmaz ise sonuç ortadadır. Yapılmaya başlayan kalıcı konutların inşaat sürecinde, bilim ve teknolojiden en üst düzeyde faydalanmamız gerekmektedir. Artçı sarsıntıların çok güçlü bir şekilde devam ettiği süreçte, inşa yapmak; gerekli tedbirleri almak zaruridir. Yeni yapılacak konutlar gerekirse çelik yapı veya tünel kalıp sistemi olarak çağın ve bölgenin şartlarına uygun olarak inşa edilmelidir. Çok katlı binaların yapımına kısıtlama getirilerek; yapılacak olanlara da sıkı bir denetim getirilmesi gerekmektedir.

Geçen hafta bir açıklama yapan Elazığ Belediyesi, Aşağı Demirtaş Bölgesinde, müstakil ve tek katlı 500 konut üreteceğinin müjdesini vermişti. Bu gerçekten çok yerinde ve çok güzel bir projedir. Bölgemizde ve ilimizde insanlar çok katlı binalardan oldukça korkmuştur. Toprak ile bağlantısı kesilen insanımız, apartman yaşantısında huzursuz olmuştur. Yapılacak bu müstakil konut projesinde, her türlü sosyal ihtiyaçlar düşünülerek tamamlandığında, insanların biri birinden kopuk yaşadığı apartman kültürü son bulacak ve asıl Türk toplum kültürü olan mahalle kültürü canlanacaktır. Elazığ’ın eski sokaklarını hatırlar mısınız? iki üç katlı evler, herkesin kapısı açık çocukların sokakta ve evlerin bahçelerinde oynadıkları; son dönemlerde merkez Bahçelievler mahallesi gibi yerleşim yerlerini düşünün!.. Bu artık güzel bir rüyadan çıkıp, gerçeğe dönüşme noktasındadır. Hangi konut sahibine müstakil bir evde oturur musun? diye sorsan sana olumsuz cevap verebilir mi? Doğu kent mahallemizi düşünün, gerçekten deprem sonrası daha gözde ve güvenli değil mi? Evinin yanında müsait bir şekilde araç park edebileceği bir garajı bulunan, yakınında market, cami, fırın, sağlık ocağı vb. ihtiyaçları düşünülmüş ve maliyeti de minimum seviyede tutularak halka yapılmış hizmeti düşünebiliyor musunuz? Mesele rant değil de hizmet olunca bunlar hayal değil, gerçek olacaktır.

Elazığ Belediyesinin bu projeyi bir an evvel hayata geçirmesini diliyorum. Türkiye’ye örnek olabilecek bu proje tamamlandığında, ileriki süreçlerde, ilimizde müsait olan diğer yerlerde de benzer projeler yapılarak daha yaşanıla bilinir bir şehre kavuşabiliriz.

Dip Not:

Sevgili TURAN Gazetesi okuyucuları, Turan Ailesinin okuyucu kısmını oluşturduğunuz ve Elazığ’ın bu büyük değerine sahip çıktığınız için size sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gazetemizin yayın hayatına; son dönemlerde daha aktif katılımla destek verdiğim için çok gururluyum. Yaklaşık 81 haftadır süre gelen “TARİHTEN BİR YAPRAK” köşesine olan ilginiz için çok teşekkür ediyorum. Gördüğüm lüzum ve gelen öneriler doğrultusunda bu haftadan itibaren yazılarıma, normal köşe yazısı formatında devam etme kararı aldım. Bu konu hakkında sizleri bilgilendirme ihtiyacı hissettim. İnşallah önümüzdeki yayınlarımızda sizlerle birlikte olmaya devam edeceğim. En derin saygı ve sevgilerimle…