EKONOMİ POLİTİKASI 

EKONOMİ POLİTİKASI  /       Erdal BİÇER

Geçtiğimiz aylarda CB Recep Tayyip ERDOĞAN’ın katıldığı açık oturumda faizlerin yüksek olduğunu, ekonomiye zarar verdiğini, faizlerin düşürülmesi gerektiğini ve MB Başkanı ile görüştüğünü söylemişti. Bu konuşmasının hemen ardından dolar kurunun 8.50 seviyelerinden 8.80 seviyelerine kadar yükseldiğini görmüştük. Daha sonra MB Başkanı’nın açıklamalarında faizin enflasyonun üzerinde olacağını ve gelecek verilere göre hareket edeceğini belirtmişti. Bu nedenle Dolar kuru 8.80’lerden 8.50’lere kadar düşüş yaşadı. Daha önce ki köşe yazılarımda belirttiğim gibi turizm gelirleri ile beraber Dolar kurunda büyük düşüş yaşandı ve Dolar kuru 8.32 seviyelerine kadar geriledi. Bu düşüşün devam edeceğini tahmin ediyorduk ancak CB birkaç gün önce canlı yayında faizlerin yüksek olduğunu enflasyonun, önümüzde ki aylarda yükselmeyeceğini, faizlerin düşürülmesi gerektiğini ve gerekli yetkili yerlerle görüştüğünü belirtmesiyle 8.35’lerde olan Dolar kurunun tekrar 8.58’lere kadar yükseldiğini görmüş olduk.

Temmuz ayı enflasyonu 1.85 olarak gelmesinden sonra yıllık faizlerde 18.95’lere kadar yükseliş oldu MB’nın söyleminde faizleri enflasyonun üzerinde olacağını ve sıkı para politikasının devam edeceğini söylemesiyle Cumhurbaşkanı ile arasında çelişki olduğunu görebiliyoruz. 12 Ağustos’ta yapılacak olan para kurulu toplantısında nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek zor olur. Bu para kurulu toplantısında MB’nın Cumhurbaşkanı’nın söylediklerine mi yoksa ekonomik verilere göre mi hareket edeceğini hep birlikte göreceğiz. Real ekonomide faizlerin enflasyonun üzerinde en az iki puan yüksek olması gerektiğini söyleyebiliriz. Verileri görmeden enflasyonun yükselmeyeceğini söylemek ekonomiye uygun bir dil değildir. Benim görüşüm Merkez Bankası’nın bu toplantıda faizleri sabit bırakması ve sıkı para politikasının devam edeceği yönünde. Aksi bir durumda faizlerin enflasyonun altında kalması yani düşürülmesi Dolar kurunun 9-9.20 seviyelerine kadar yükselmesine neden olur. Enerjide dışa bağımlı olduğumuz için Dolar kurunun yükselmesi enflasyona da yukarı yönlü ivme kazandırır. Bundan sonraki süreçte Dolar kurunun düşmeyeceğini önümüzde ki günlerde de turizm gelirlerinin düşmesiyle birlikte kurun ilk etapta 8.80’lere yükseleceğini 8.80’lerin teknik olarak kırılmasıyla da daha yukarı seviyeleri görmemiz mümkün. TL’ye olan güvenin gittikçe cazibesini yitirdiğini, değer kaybettiğini ve Merkez Bankası’nın siyası baskı altında olduğunu görmek yatırımcının güvenini yitirdiğini göstermiş oldu. Bu nedenle dövize ve altına yatırımın arttığını görmüş olduk.

Ekonomide kırılan güvenin tazelenmesi için liyakatlı kişilerin görevde yer alması ve doğru politikalarla yola devam etmesi şart. Aksi durumda gerileyen Dolar kurunun tekrar yükseldiğini ve yükselmeye devam edeceğini görebiliriz. Bu gidişat yüksek kur, düşük faiz politikasına doğru mu gidiyor?