ELÂZIĞ BELEDİYESİ’NDE NELER OLUYOR

Sayıştay’ın kamu idarelerine yönelik denetim raporları, devletin ve dolayısıyla milletin parasının nasıl harcandığını gösteren en önemli belgelerdir. Bu raporlar, genellikle teknik detaylarla dolu olsalar da, satır aralarında kamu kaynaklarının ne denli etkin, verimli ve tutumlu kullanıldığına dair çarpıcı hikayeler barındırır. Elâzığ Belediyesi’nin 2024 yılına ait Sayıştay denetim raporu ve belediyeye bağlı Personel Hizmetleri A.Ş. hakkındaki rapor da bu hikayelerden birini, hem de oldukça düşündürücü bir tanesini anlatıyor. Sayıştay denetçilerinin titiz çalışmasıyla ortaya konan bulgular, Elâzığ Belediyesi’nde ciddi bir mali disiplinsizlik, yönetimsel zafiyet ve kaynak kullanımında verimsizlik olduğunu gözler önüne seriyor. Bu tablo, sadece bir yerel yönetimin mali portresi değil, aynı zamanda hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkelerinin ne kadar hayati olduğunun da bir kanıtı niteliğinde.

Mali Tablolardaki Güven Sarsıntısı: 5,5 Milyar TL’lik Bütçede Temel Hatalar

Bir kurumun mali sağlığının en temel göstergesi, muhasebe kayıtlarının ve mali tablolarının doğruluğudur. Ancak Sayıştay raporu, Elâzığ Belediyesi’nin 5,5 milyar Türk Lirası gibi devasa bir bütçeyi yönetirken en temel muhasebe kurallarını dahi göz ardı ettiğini ortaya koyuyor. Belediyenin iştiraki olan şirketlere yatırdığı sermayeler için enflasyon düzeltmesi yapılmaması, maddi duran varlıklar için amortismanların yanlış hesaplanması ve hatta satın alınan bazı taşınırların kayıtlara hiç alınmaması gibi bulgular, mali tabloların güvenilirliğine gölge düşürmektedir. Bu durum, belediyenin kendi mali durumunu dahi doğru bir şekilde göremediği anlamına gelmektedir ki bu, etkin bir yönetim için kabul edilemez bir durumdur.

Tasarruf Genelgesi Neden Yok Sayıldı?

Türkiye’nin ekonomik olarak zorlu bir süreçten geçtiği ve kamuda tasarruf tedbirlerinin en üst düzeyde vurgulandığı bir dönemde, Elâzığ Belediyesi’nin Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan tasarruf genelgesini adeta yok sayan harcamaları dikkat çekicidir. Rapor, belediyenin temsil, tören ve ağırlama giderlerinde genelgeye aykırı harcamalar yaptığını, öğretmenevi, taziye evi ve sosyal yaşam merkezi gibi amaçlarla yeni binalar kiraladığını ve hatta Gazeteciler Günü ile Öğretmenler Günü gibi özel günlerde hediyeler aldığını tespit etmiştir. Vatandaşa kemer sıkma çağrısı yapılırken, kamu kaynaklarının bu şekilde kullanılması, mali disiplin anlayışıyla bağdaşmamaktadır.

Alacaklar Tahsil Edilemiyor, Bankaya Faiz Ödeniyor

Belediyenin mali yapısındaki en kritik sorunlardan biri de gelir tahsilatındaki büyük başarısızlıktır. Sayıştay, belediyenin gelir tahsilat oranlarının oldukça düşük olduğunu, özellikle önceki yıllara ait kira alacaklarının birikerek büyüdüğünü ve su gelirlerinin dahi etkin bir şekilde toplanamadığını belirtmektedir. Daha da vahimi, belediyenin bu tahsilat zafiyeti nedeniyle oluşan finansman ihtiyacını banka kredisi kullanarak karşılamasıdır. Yani belediye, bir yandan kendi alacağını tahsil edemezken, diğer yandan borçlanarak faiz ödemekte ve bütçeye ek bir yük getirmektedir. Bu durum, kaynakların ne kadar verimsiz kullanıldığının acı bir örneğidir.

İhale Süreçleri ve Personel Yönetimindeki Endişe Verici Tablo

Kamu İhale Kanunu, kamu alımlarında şeffaflığı, rekabeti ve kaynakların verimli kullanımını sağlamak için vardır. Ancak rapordaki bulgular, bu kanunun sistematik olarak aşıldığına işaret etmektedir. Yaklaşık maliyetlerin gerçekçi hesaplanmaması, alımların doğrudan temin sınırları içinde kalmak için kısımlara bölünmesi ve ihale edilen işlerde yüklenicilerden SGK borcu olmadığına dair belgenin istenmeden ödeme yapılması gibi usulsüzlükler, ihale süreçlerindeki kontrol mekanizmalarının ne kadar zayıf olduğunu göstermektedir. Personel yönetimi de bir diğer sorunlu alan olarak öne çıkmaktadır. Belediyenin 1.003 norm kadrosu varken, bunun sadece 443’ünün dolu olması, ancak diğer yandan 1.908 kişinin belediyeye ait Personel Hizmetleri A.Ş. üzerinden çalıştırılması oldukça manidardır. Bu durum, norm kadro sisteminin bypass edilerek, şirket üzerinden bir istihdam modeli oluşturulduğu izlenimini vermektedir.

Personel Şirketindeki 133 Milyon TL’lik Sır Perdesi

Belediyenin %100 sahibi olduğu Elâzığ Belediyesi Personel Hizmetleri A.Ş.’nin mali durumu ise başlı başına bir skandaldır. Önceki iki yılda mütevazı kârlar açıklayan şirketin, 2024 yılında 133 milyon TL gibi devasa bir zarar açıklaması akıllara durgunluk vermektedir. Sayıştay raporu, şirketin olağan genel kurul toplantılarını yapmadığını, yıllık bütçesinin olmadığını, nakit varlıklarını nemalandırmadığını ve bağımsız denetim süreçlerinin usulsüz olduğunu ortaya koymaktadır. 133 milyon TL’lik bu zararın nasıl oluştuğu ve kamu kaynaklarının buharlaşıp buharlaşmadığı sorusu, acilen cevap beklemektedir.

Sonuç: Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Şart

Elâzığ Belediyesi hakkındaki Sayıştay raporu, ne yazık ki Türkiye’deki birçok yerel yönetimde karşılaşılan sorunların bir özeti gibidir. Mali disiplinsizlik, tasarruf tedbirlerine uymama, tahsilat zafiyeti, ihale usulsüzlükleri ve bağlı şirketlerdeki kontrolsüzlük, kamu kaynaklarının nasıl heba edildiğini göstermektedir. Bu rapor bir son değil, bir başlangıç olmalıdır. Tespit edilen bulguların takipçisi olmak, sorumluların hesap vermesini sağlamak ve benzer usulsüzlüklerin bir daha yaşanmaması için gerekli yapısal reformları hayata geçirmek, hem merkezi idarenin hem de Elâzığ halkının en temel görevidir. Unutulmamalıdır ki, denetlenemeyen ve şeffaf olmayan her kurum, kaynak israfına ve verimsizliğe mahkûmdur. Kamu kaynakları, milletin emanetidir ve bu emanete sahip çıkmak herkesin sorumluluğundadır.