Yüksek enflasyon ve adaletsiz vergi politikaları, milyonlarca emekçinin alım gücünü eritti. DİSK-AR’ın yayımladığı Ücret Kayıpları İzleme Raporu’na göre yalnızca Ocak–Nisan 2025 döneminde işçi, memur ve emekli maaşlarında yaşanan toplam kayıp 176,6 milyar liraya ulaştı. En büyük kayıp 100 milyar lirayla işçileri vururken, net asgari ücretin enflasyon karşısında 2 bin 953 lira eridiği hesaplandı. Vergi dilimlerinin etkisiyle reel ücretlerdeki düşüş daha da derinleşirken, gelir dağılımındaki eşitsizlik büyüyor.
DİSK-AR, Ocak–Nisan 2025 dönemine ait Ücret Kayıpları İzleme Raporu’nu yayımladı. Rapora göre yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü, emekçilerin maaşlarını ciddi şekilde aşındırdı. TÜİK’in açıkladığı yüzde 13,36’lık dört aylık enflasyonun maaşlar üzerindeki etkisi 176,6 milyar lira olarak hesaplandı. Emek gelirlerindeki bu kaybın 100,4 milyar lirası işçilere, 34,8 milyar lirası memurlara, 41,4 milyar lirası ise emeklilere ait. Kişi başı ortalama kaybın 4 bin 492 liraya ulaştığı belirtilirken; bu rakam memurlar için 8 bin 744, işçiler için 5 bin 197, emekliler için ise 2 bin 584 lira oldu. Net 22 bin 105 TL olan asgari ücretin dört aylık süreçte 2 bin 953 lira değer kaybettiği ve reel olarak 19 bin 151 TL seviyesine gerilediği hesaplandı.

Enflasyon Veri̇leri̇
VERGİ VE KESİNTİLER DERİNLEŞİYOR
Rapor, sadece enflasyonun değil, artan vergi ve kesintilerin de ücretleri düşürdüğünü gösterdi. Brüt asgari ücretin 1,5 katı olan 39 bin TL’lik bir maaşın neti 31 bin 400 TL olurken, dört aylık dönemde bu ücretin reel değeri 27 bin 205 TL’ye indi. Yani 11 bin 803 liralık bir kayıp yaşandı. Brüt maaşı asgari ücretin üç katına denk gelen 78 bin 17 TL olan çalışanlar için ise Nisan ayındaki vergi ve prim kesintisi 22 bin 44 TL’ye ulaştı. Enflasyon etkisi de eklendiğinde toplam kayıp 29 bin 522 TL’yi buldu.
‘’ÜCRET SABİT, FİYAT SERBEST’’ DÜZEN
DİSK-AR’ın değerlendirmesinde, hükümetin ekonomi politikalarının ücretleri bastırmaya yönelik olduğu vurgulanarak şu ifadeler yer aldı: “Ücretlerin sabit, fiyatların serbest olması nedeniyle emek gelirleri enflasyonun altında ezilmektedir. Enflasyon ve adaletsiz vergi-kesinti sistemi gelir dağılımını bozmakta, yoksulluğu artırmaktadır.” Bu tablo, özellikle sabit gelirliler için yılın ilk dört ayının ekonomik açıdan ne denli yıpratıcı geçtiğini çarpıcı biçimde ortaya koydu.