GAZİ CADDESİ

     Şehirlerin simgeleşen caddeleri vardır. Elâzığ’da Gazi Caddesi kuruluşundan beri böyledir. Şimdi de depreme yenik düşerek viraneye dönmüş. Kocamış devasa binaların güneşi kapattığı Gazi Caddesi yürüyenlere de kapatıldı. Evinden ayrılan herkesin üzerinde gezmeden dönmediği tek yer. Yazlık Gölcük sinemasının yanındaki TURAN Gazetesi’nin camekanındaki günlük nüshasının önünde manşeti okuyup yorum yapmak eve dönüşlerde hane halkına yorumlarıyla aktarılırdı. Aksın Eczanesi de caddenin simgelerindendir. Elâzığ Gazi caddesi ile yatar kalkardı. Son depremle büyük hasardan sonra yenilenecek. Yenilenmesine karar verenlerin caddenin tarihini ve kültürünü demire betona tercih etmemeleri mesleki namuslarıdır.

     Şehirlerin belirgin vasıfları arasında bulunan caddeler toponimi açısından büyük ehemmiyet taşımaktadır. Şehrin kimliği mahalleden başlayarak sokaklara oradan caddelere taşar. Sokağın sakinleri komşuluk ve akrabalık ilişkilerini nefsinde taşımanın sorumluluğu ile şehrin kimliğini de taşırlar. Elâzığ’da da kimlik oluşmasına vesile olan mekân Gazi Caddesidir desek yeridir.

     Yaşı uygun olanların çok iyi hatırladıkları gibi şimdiki devasa binaların yerinde iki katlı kerpiç taş karışımı cumbalı binalar vardı. Bir uçtan diğer ucu görünen cadde üzerinde motor sesleri yerine çift atların arkasında taşıdığı aynalı körüklü faytonlar tozu dumana katarak hareket ederlerdi. Faytoncunun elindeki kırbacın körüklünün arkasına kadar ulaşması çocuklar için çok tehlikeliydi. Şimdiki gibi her yer ticari işletme değildi. Şehrin ileri gelenlerinin evleri de bu cadde üzerindeydi. Son 50 yıl içinde eski binalar yıkılarak yerine göğü kapatan binalar yapıldı. Paralel cadde Vali Fahri Bey Caddesi üzerindeki evler de yok oldu. Yok olan sadece binalar değildir. Bütün hatıralar yok oldu. İki cadde arasındaki eski dar sokaklar yerine yüksek katlı binalar yer aldı. Zaman ile birlikte insanların ihtiyaçları farklılaşıyor. Yeni yapılaşma bir ihtiyaç ise mazi ve onun hatıraları gelecek için ihtiyaç değil midir?

     Vali Fahri Bey Caddesi ismini ne zaman kim koydu ayrı bir konu ancak bu ismin niçin burada olduğunun farkında olan kaç kişi vardır? İddialı olur mu bilmem ama Gazi ifadesinin de üzerinde yaşayan insanların çok dikkatlerini çektiklerini tahmin etmiyorum. Başında ifade ettiğimiz toponimi özelliği dışında insanları kimliklerinin inşasında mekânın varlığı eskiden beri bilinmektedir. Bu kimlik Gazi Caddesi üzerinde şekillendi desem doğru olur mu? Gazi Caddesine çıkan herkes evvela kılık kıyafetine dikkat etmek mecburiyetinde olduğunu düşünerek çıkardı. Boyasız ayakkabı ve özensiz bir kıyafet ile çıkılmazdı. Genç kız ve erkeklerin birbirlerini yan gözlerle süzdükleri cadde sayısız isimsiz aşkların şahidi olduğu kesindir. Cadde tiryakilerinin arasında bazı gençlerin ellerini arkalarına bağlayarak çektikleri tespihleri büyükleri ile karşılaştıklarında yaptıkları temennalar tiyatro oyunu izlenimi veren görüntüydü. Gazi Caddesi şehrin kimliği sergilenirken aynı zamanda bir gösteri alanıydı desek abartmış olmayız.

     Birbirlerini çok iyi tanıyan esnafın işyerlerinin önündeki muhabbete caddeden geçen aşinaların katılması kimi zaman kördüğüm olmuş konuların çözüldüğü olurdu. Gazi Caddesi bir müddet bu birlikteliğe dayandıysa da şimdilerde aynı heyecanı ve ahengi yaşamadığını söylemek zor değildir. Kalabalıklaşan şehrin hamallığını sanki kendisi taşıyormuş eski sakinlerinden imdat ister gibi bir hali var ancak eski sakinlerinden hiçbir haber yok. Her şehrin bir mecburiyet caddesi vardır. Elâzığ’ ın da mecburiyeti Gazi Caddesiydi. Bu mecburiyet elbette volta atmak hoşça vakit geçirmek değildi. Her ucu ayrı bir meydana çıkan cadde kaynaşmanın, tanışmanın hâl hatır sormanın vesilesiydi. Aşinaların birbirlerine rastlayacakları yerdi. Gazi Caddesi ile kesişen İstasyon Caddesinin adı değişti. Toponimistler ilerde İstasyon Caddesi aradıklarında hayli uğraşacaklardır. İsim değişikliği yerine vermek istediğiniz yeni ismi yeni bir yere daha kolay verir ve eski hatıraların unutulmamasını sağlamış olursunuz.

     Eski Gazi Caddesi yok. Eski aşinalar yok. Eski esnaflar yok. Gazi Caddesinin sadece adı var. Her bir ucunun çıktığı iki park da yok. Cemiloğlu Parkının yerinde yeller esiyor. İnsanların soluk aldığı bir mekândı. Bir zamanlar bilhassa yaz aylarında canlı müzik ve gösteri yeri olarak hizmet etti. Kırım Türkünün efsane lideri Mustafa Cemiloğlu’ nun yaşadıklarının hatırasına verilen isim ihtiyaçların kurbanı mı oldu? Tarihi vilayet binasının çevresindeki ağaçlara ne oldu? Her ihtiyaç karşılığında bir şeyleri yok mu edeceğiz?

     Yenisini inşa ederken eskiler unutulmasın. Geleceğin inşası hatıraların yaşatılmasına bağlıdır. En kısa zamanda enkazdan kurtulacağını ümit ederek eski günlerine kavuşması şayanı arzumuz olarak Gazi caddesine selam olsun.