POLİTİKA

HALKIN MESAJI; “HERKES HER ZAMAN ALDATILAMAZ”

ORKUN, ''Bu seçim ile halkımız, umutların tükendiği sanılan noktada yeni umutların temelini atmıştır’’ dedi...

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı (Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı) Cezmi ORKUN, ‘’ AKP iktidarının dini siyasetine araç etmesi ve bilimden uzaklaşması sonucudur her alandaki çöküşün nedeni’’ dedi. 

‘’Bu seçim ile halkımız, umutların tükendiği sanılan noktada yeni umutların temelini atmıştır’’ diyen ORKUN, ‘’Ülkemizde AKP iktidarları döneminde gerçeklerin, sanal gündemlerle gizlenmesinde söylenen yalanlar siyasetin bir parçası olmuştur. Söylenen bu yalanların geniş kitleler tarafından benimsenmesi ve gerçeklerin giderek önemsizleşmesi, etik değerlerin ortadan kalktığı bir süreç ne yazık ki yaşanıyor. Oysa bunların yalan olduğu toplumun en az yarısınca bilinmesine rağmen bunlara inanmak halka sanki daha cazip geliyor ki, insanlarımız kendi kendilerini aldatan bir süreç yaşıyor. Toplumun eğitim düzeyi, AKP ve türevi siyasetçiler için çarpıtılmış bilgilerin empoze edileceği oldukça geniş bir alan açmaktadır. Yani bilimsel dayanağı olmayan uygulamaları sorgulamadan sonucun çöküş olacağı bilinmesine rağmen kabulü ile sonuçlanıyor. Örneklemek gerekirse, Erdoğan’ın bilimle çelişen “Faiz sebeptir, enflasyon neticedir” yaklaşımı ülke ekonomisinin çöküşüne sebep olmuştur. Dayanak olarak da NAS var NAS kardeşim diyerek din olgusuna sığınılmıştır. AKP iktidarının dini siyasetine araç etmesi ve bilimden uzaklaşması sonucudur her alandaki çöküşün nedeni. Ancak gerçeklerin üstünü yalanlarla örtme çabaları ve aldatma tutumu toplumda dürüstlük ve doğruluğun aranır olduğu ciddi bir tehlike olarak karşımıza çıkıyor. AKP ve Erdoğan’ın halkı aldatan yalanları, manipülasyon ve algı yönetiminin bir propagandaya dönüşmesi sonucunda, ülkemiz de siyasete olan güvenin ortadan kalkması, ahlaki yozlaşma nedeniyle de siyasete karşı bir güven bunalımı oluşması kaçınılmaz olmuştur. Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar ve hayat pahalılığı sonucu açlık ve sefalete mahkum edilen halkımız AKP iktidarına ve devlete olan güveni yitirmesinin temelinde, Yapılan seçimlerin adil ve özgür olmadığı, anayasaya aykırı uygulamalarla halkın iradesine ipotek konduğu, devlet kaynaklarının iktidar tarafından kullanıldığı ve medyanın taraflı olması gerçekleri ile muhalefetin çözüme yönelik etkili bir adım atmaması karşısında  seçmen ya siyasetten uzaklaşıyor ya da istemediği tercihe mecbur bırakılıyor. İktidar ve muhalefetin güven vermemesi siyasetin merkezinde bir boşluk olduğunu ve bu boşluğun doldurulması gerçeğinden hareketle, DOĞRU PARTİ örgütleriyle halkının yanında olacak şekilde çalışmalarını sürdürmekte ve merkezdeki bu boşluğu doldurmaya talipli olarak gerçekler ekseninde bir bütünlüğü sağlayacak kadro ve iradeye sahiptir. Nedir bu gerçekler; Doğalgaz bulundu deniyor sürekli zam yapılıyor, emeklilerin durumunu enflasyonu düşürünce düzelteceğiz deniyor ama yandaş ve paydaş şirketlere verilenler için enflasyon sözü dahi geçmiyor, petrol bulduk deniyor takiben akaryakıt ürünlerine sürekli insafsız zamlar geliyor, NAS’ın araç olarak kullanıldığı Enflasyon ve döviz artışlarında görülüyor, her dört kişiden biri işsiz durumda, millet çöplükten yiyecek topluyor et ve ekmek kuyrukları gerçekleri yaşanırken, Ettiği yemin gereği tarafsız olması gereken Erdoğan’ın yeminine sadık kalmadığı gibi yerel seçimler öncesi il il yaptığı miting konuşmaları ve rutin söylemlerinde AKP’nin ülkeyi çok iyi yönettiği yalanlarına bir de Avrupa bizi kıskanıyor diyebilecek kadar pişkinler. Özetle; AKP iktidarı, halkımızı geri zekalı-cahil-hafızası olmayan (unutkan) olarak gören, söylediği her yalana inanan ve her ne yanlış yaparlarsa yapsınlar toplumun belli bir kısmının kendilerine oy verileceğine inanan ümmet anlayışını, halkımız oylarıyla yeter artık diyerek yerle yeksan etmiştir. Seçim sonuçlarını ayrı bir yazımda değerlendirme hakkım saklı kalmak kaydı ile bu seçimin özeti, 3Y (Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklar) ile mücadele edeceği inancıyla iktidar olan AKP yine 3Y (Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklar) savunucusu ve koruyucusu olması nedeniyle seçmen AKP’ye verdiği yetkiyi geri alacağını işaret etmiştir. Bu seçim ile halkımız, umutların tükendiği sanılan noktada yeni umutların temelini atmıştır. Sonuç olarak; bu seçimde seçmen vatandaşlar, Erdoğan ve AKP iktidarına “Birilerini aldatabilirsin, bazılarını hep aldatabilirsin ancak herkesi her zaman aldatamazsın” mesajını vermiştir. Cumhur ve Millet ittifakı bileşenleri seçimin kendilerine verdiği mesajın gereğini yapacaklar mı? bekleyip göreceğiz. Bize göre bu parti başkanlarının güç aldıkları koltukları bırakmayacakları yönündedir. Bakalım ne kadar demokratlar…’’ dedi.