Sahasında Sincan Belediye Ankara Spor ile karşılaşan takımımız, çok üstün oynadığı maçtan 1-2 yenilerek yine evinde puan kaybetti. Sakatlığını, maç kadrosunun açıklanmasından sonra öğrendiğimiz Ercan Coşkun’un yerine Alpay, Enes Soy’un yerine Halil İbrahim, Maksut’un yerine de Mikail’i oynatan Mustafa Hoca, orta alan kurgusunda en doğru olanı tercih etti ki maçın ilk yarısında en diri Elazığspor’u izledik. Alperen – Mikail – Hakan Yavuz üçlüsü ile hem savunma hem hücum anlamında orta alanda doğru işler yaptı. Fuat ile iki net pozisyon yakalasak da kafa vuruşlarında etkisiz kalınca skor üretemedik. Oyun kontrolünün bizde olduğu ilk yarıda sadece bir tane net pozisyon versek de kaleci Furkan, zamanlaması ile mutlak golü önledi. İki bek oyuncumuzun savunmada dikkatli, hücumda etkili oyunları dikkatlerden kaçmadı. Her iki kanadı etkili kullanan takımımız ilk yarıda gol yollarında başarısız olunca soyunma odasına golsüz gitti.
İkinci yarıda özellikle Ömer ile sol tarafta etkili olan takımımız yine Ömer’in getirdiği bir pozisyonda Fuat ile golü buldu ve sonrasında maçı kazanma adına hepimizi ümitlendir. Ancak, ne olduysa 61. Dakikada yapılan oyuncu değişikliklerinden sonra oldu. Süleyman sakatlanıp oyundan çıkmak isteyince takımın ana oyun kurgusu tamamen değişti. Süleyman – Maksut değişikliği ile Alperen’in stopere geçmesi, Maksut’un da Mikail ile birlikte iki ön libero olarak oynaması, Mikail’in de sakatlığının nüks etmesi bütün dengeleri alt üst etti. Annesi vefat eden Maksut’un psikolojik durumu bile başlı başına diğer alternatiflerden daha mantıklı gelmiş ki Mustafa Hoca’ya yine Maksut’u tercih etti. Oysaki Süleyman yerine genç stoperimiz Yasin oynasaydı, oyun kurgumuz çok da etkilenmeyecekti. Asıl konu da tam burada başlıyor. Elazığspor takımı transfer ettiği, yaşı ne olursa olsun her oyuncusunu niye güvenerek oynatamıyor. Güvenemiyorsak neden transfer ediyoruz. Kontenjan da olsa alınan tüm oyuncuların bu takımda oynayacak kapasitede olması gerekmiyor mu? Böyle bir maçta Yasin Ada oynatılamıyorsa, orta alanda Kerem Şenyüz güvenilip oynatılamıyorsa dönüp sezon başı kadro planlamasına tekrar bakalım derim. Sincan Ankara Belediye takımında oynayan Serkan Köse gibi oyuncumuz olsa Elazığspor şimdi başka hayallerin peşinde olurdu. 4. Stoperimiz alt yapı seviyesinde, Kerem Şenyüz orta alanda sonradan da olsa oynatılamıyor, Samed Ali hiçbir zaman kurtarıcı bir oyuncu misyonunda oynamadı maalesef. Fuat ve Ömer Çakı’ya bir şey olacak diye ödümüz kopuyor. Bu minvalde sorumluluğu olanlar çok büyük hatalar yapmışlardır. Bireysel olarak teknik direktörümüz Mustafa Hoca ve Enes Soy’un formsuz olmaları da işin tuzu biberi oldu.
Maçın geneline baktığımız zaman, mücadele eden, maçı kazanmayı çok isteyen bir takım vardı sahada. Fuat ve Ömer başta olma üzere tüm oyuncularımız gerçekten sahaya yüreklerini koydular. Hafta içi yaptıkları açıklamalar doğrultusunda sahadaki reaksiyonları beni tatmin etti diyebilirim. Bütün maçlarda aynı karakteri göstermeyi başarırlarsa kötü gidişatı tersine çevirmek zor değildir. Lig üçüncüsü Sincan Ankara takımı ile kıyas ettiğimizde sahada çok net üstün bir Elazığspor takımı vardı. Bazı mevkilerdeki eksiklerimiz, kadro mühendisliğindeki hatalar bu maç özelinde çok daha kendini göstermiştir.
Sezan ortasında bir yönetim değişikliği takımımıza fayda vermeyecektir. Hazırda alternatif bir yönetim oluşumu var ise ve daha iyi yapacaklarını beyan ediyorlarsa tabiki yeni bir kongre yada seçim kararı alınabilir. Ama alternatif talip yoksa mevcut yönetimin bırakması takıma zarar verecektir. Elazığspor yönetimi şapkasını önüne alıp nerelerde hata yaptık, kimler buna vesile oldu konuşup istişare edip neşteri vurmalıdır. Takıma zarar veren oyuncu kim olursa olsun yollar ayrılmalıdır. Yönetici olsun, futbolcu olsun hiç kimse Elazığspor’dan üstün değildir. Elazığspor büyük bir camiadır, taraftarı vefakardır ve asla sahipsiz değildir. Yönetim, bu büyük camianın sahibi biziz diyebilmelidir, kendinde o gücü görmelidir. Eğer bunu söyleyemiyorsa da doğru zamanda bayrağı sahip çıkacaklara bırakmalıdırlar.