EKONOMİ

MADEN İHALESİ KARARI’NA TEPKİLER SÜRÜYOR!

CHP’den sonra Doğru Parti, DEVA ve Saadet Partisi de açıklamada bulundu…

Danıştay’ın Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği’nin (EMMAD) açtığı davada İdare Mahkemesi’nin Port Madencilik AŞ.’nin ihaleyle ilgili verdiği ‘durdurma’ kararını bozmasına karşı tepkiler devam ediyor…
ÜÇ PARTİ’DEN AÇIKLAMA YAPILDI…
Maden İlçesi’nde bulunan Cumhuriyet tarihinin en büyük rezervi olarak nitelendirilen bakır rezervleriyle ilgili mahkemeye taşınan ve durdurma kararı verilen ihale süreciyle ilgili Danıştay Kararı’nın açıklanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Özgür ÖZEL ile Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel EROL’un yaptığı ortak açıklamanın ardından, Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı Cezmi ORKUN, DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Av. Mehmet KANGAL ve Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah AKIN da yaptıkları açıklama ile konuya ilişkin olarak düşüncelerini dile getirdiler…

CEZMİ ORKUN; “İLİMİZ EKONOMİSİNE DEĞİL, CENGİZ HOLDİNG’E KATKI SAĞLAYACAK!”

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı Elazığlı Hemşehrimiz Cezmi ORKUN, “SUSKUN ELAZIĞ” Başlıklı yazılı açıklamasında; Maden İlçesi Kısabekir Bölgesi’nde MTA tarafından yapılan rezerv çalışmalarında bakır, altın, gümüş, çinko, kobalt ve kurşun madenlerinin tespit edilmesini takiben rezerv çalışmaları tamamlanmadan ihale edilmek üzere MAPEG’e tahsis edilerek söz konusu maden rezervlerinin çıkarılması ve işletilmesi için hazırlanan adrese teslim şartname çerçevesinde ihaleye çıkıldığını iddia etti ve şu ifâdelere yer verdi; “11 Eylül 2021 günü Maden ilçesi olağan kongremizde adını zikrettiğim (yerel basında kayıtlıdır) “Cengiz Holding lehine şartların ilave edildiğini ve kamu yararı açısından bu sahanın ekonomik analizinde, katma değer, istihdam, döviz ve bölgesel kalkınmaya etkisi gibi kriterlerin de dikkate alınmadığını belirtmiştim.” Yanılmadım, sonuçta söz konusu ihale Cengiz Holding Grubu’na bağlı PORT madenciliğe verildi. İlgili idare mahkemesinin ihaleyi durdurması üzerine umutları yeşeren yöre insanlarının tüm umutları Danıştay 13. Dairesi’nin kararı sonrası yerle yeksan olmuştur.”
“PORT MADENCİLİK BUGÜN KAZANMIŞ OLABİLİR, ANCAK BUNUN YARINI DA VAR!”

“Ben bu karara şaşırmadım. Böyle olacağını daha önce görüştüğüm arkadaşlara da söylemiştim. Çünkü; saraya bağlı çoğunluktan oluşan bir yapıdan farklı sonuç beklemek en hafif tabirle saflık olur. “Ağlayanın malı, gülene yar olmaz” sözüne inananlardanım. Cengiz Holding Grubu’na bağlı PORT madencilik bugün kazanmış olabilir, ancak bunun yarını da var. Tehdit etmiyorum. Sadece mevcut iktidarın düşmesi halinde bu ihalenin yeniden ele alınacağını ve adil bir şekilde yenileneceğini ve oldu bittiye getirilmesine izin vermeyeceğimizi söylüyorum. Hep söylüyorum, yazıyorum ve belgelerle anlatmaya çalışıyorum AKP anlayışında sadece yandaş ve/veya paydaş var. Vallahi de, billahi de vatandaş yok. İlimiz sınırlarında rezerv çalışması dahi tamamlanmamış olan bu sahanın ekonomik getirisinin ilimiz ekonomisine değil, Cengiz Holding’e katkı sağlayacağı örneği ne kadar haklı olduğumu gösteriyor.”

“İLİMİZ MİLLETVEKİLLERİNİN İLGİSİZLİĞİ VE KONUYU SAHİPLENMEMELERİNİN ETKİSİ!”

“Bunda ilimiz Milletvekillerinin ilgisizliği ve konuyu sahiplenmemelerinin etkisi oldukça fazladır. Ancak kendileri ilimiz değil Erdoğan’ın vekilleri olduğu için ilimiz menfaatleri doğrultusunda bir tavır beklemek haksızlık olur galiba. Takdir sizlerin. Ayrıca değerli hemşerilerim, kişisel taleplerin çözümünün ilimiz ekonomisinin gelişmesine paralel olduğu ve sizlere de olumlu yansıyacağı gerçeğinden hareketle sizlerin de bu konuya sahip çıkmanız gerekmez mi? her şeyin ötesinde böyle usulsüz bir işlem karşısında vekaletinizi verdiğiniz vekillerden bunun hesabını neden sormazsınız? Sizlerin sessiz kalması çevrenize gelecek zararlardan çekinmeniz mi? Umarım öyle değildir. İlimiz tüm katmanlarının suskunluğu kazançlarımızı kaybetmenin tek sebebidir. Oysa biliniz ki “Korku öldürür, Kuşku yaşatır, Cesaret başarıya götürür.” Yüksek sesin olduğu yerde başarı kaçınılmazdır.. Bu nedenle cesaretimizi kaybetmeyelim. Doğru Parti olarak biz sizlerin ferasetine inanıyoruz. Sizler de bizlere inanma cesaretini gösterin ki sistemde liyakat, insanda ehliyet ve devlette adaleti birlikte gerçekleştirip ilimiz ölçeğinde Türkiye’mizin geleceğini aydınlatalım.”

AV. MEHMET KANGAL; “TABİRİ CAİZSE PEŞKEŞ ÇEKİLDİĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR!’’

DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Av. Mehmet KANGAL, Danıştay’ın Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği’nin açtığı davada idare mahkemesinin Port Madencilik A.Ş.’nin aldığı ihaleyle ilgili verdiği ‘durdurma’ kararını bozmasına ilişkin olarak; ‘’Adil bir rekabet ortamı oluşturulmadan, henüz yüzde 30 rezerv tespit edilerek düşük bir ihale bedeliyle bu madenlerin tabiri caizse peşkeş çekildiği ortaya çıkmıştır ve bu kamuoyu vicdanını derinden yaralamıştır. İlimizde aylar önce Cumhuriyet tarihinin en büyük maden rezervlerine rastlandı ve kamuoyunda büyük bir heyecanla karşılandı. Tabii o dönemde Elazığ’da büyük bir kamuoyu oluştu. Gerek STK'lar gerek sivil toplum kuruluşlarının yanında siyasi partiler, Ticaret Odası bunu dört elle sahiplendi ve hep beraber bu maden rezervinin Elazığ’a büyük fayda sağlaması adına ortak hareket edildi. Ancak bu kadar ortak hareket edilmenin hassasiyeti karşısında kamuoyunda bir şüphe vardı. Ne yazık ki benzer ihalelerde olduğu gibi adrese teslim bir ihale gerçekleştirilecek korkusu ve beklenen de oldu, ihale gerçekleştirildi. Elazığ’ın faydasına olabilecek maddeler ihalenin şartnamesine eklenmedi ve netice itibariyle 'adrese teslim bir şekilde' ihale gerçekleştirilmiş oldu.”
‘’ELAZIĞ'IN VE ÜLKENİN MENFAATLERİ RAFA KALDIRILMIŞTIR!..’’

“Bunun karşısında Elazığ Maden Mühendisleri, Sivil Toplum Kuruluşu buna itiraz etti ve Ankara İdare Mahkemesi’nde açtığı davayı kazandı, ihale iptal oldu. Bu karar Elazığ’da büyük bir sevinçle karşılandı. Zafer edasıyla karşılandı. Ancak geçen hafta verilen Danıştay kararı bu sevinci şehrin kursağında bıraktı. Neden kursağında bıraktı? Belki de bu ihalenin iptal kararıyla beraber şehirdeki beklentiler karşılanacak Elazığ’ın ya da ülkenin faydasını olabilecek, bir şekilde maddeler ihale şartnamesine eklenecek ve adil bir rekabet ortamında tekrar ihale edilecekti. Ancak ne yazık ki buna izin verilmedi. Danıştay'ın verdiği kararla, idare mahkemesinin hukuka aykırı olduğu hususlar kabul edilmeyerek iptal kararı kaldırıldı ve en başa dönüldü. Yani yapılan ihale hukuka uygun olmuştur aynı firmaya bir şekilde gerçekleştirilmesi 'hukuka uygundur' denilerek Elazığ'ın menfaatleri rafa kaldırılmıştır. Gelinen aşama itibariyle biz şunu görüyoruz. Adil bir rekabet ortamı oluşturulmadan, henüz yüzde 30 rezerv tespit edilerek düşük bir ihale bedeliyle bu madenlerin tabiri caizse peşkeş çekildiği ortaya çıkmıştır ve bu bizim kamuoyu vicdanını derinden yaralamıştır. Artık bu aşamadan sonra idare tarafından bu hususun önemle üzerinde durularak, bu aşamadan sonra mümkün olduğunca Türkiye'nin ve Elazığ menfaatine olacak şekilde bu sürecin belirlenmesi gerekmektedir. Yoksa Elazığ’ın büyük bir maden rezervi, bu ülkenin büyük bir maden rezervi çöpe atılmış olacaktır. Bu hususun önemli üzerinde durulması ve beklentilerin az da olsa karşılanarak vatandaşın sesine kulak verilmesini istiyoruz." Açıklamasında bulundu…

ABDULLAH AKIN; ‘’İHALENİN DERHAL İPTAL EDİLMESİ GEREKİYOR!’’

Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah AKIN, Maden ihalesi’nde durdurma kararının bozulması hakkında yaptığı açıklamada ihalenin iptal edilmesi gerektiğini söyledi.

Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah AKIN yaptığı açıklamada şun ifadelere yer verdi; “Üzülerek ifade etmeliyim ki milletimizin zenginlikleri milletimizin cebine girmiyor. Milletimiz yoksullukla mücadele ederken, ekonomik bir bunalımla mücadele ederken, AK Parti'nin milletimize reva gördüğü budur. Göreve gelir gelmez AK Parti milletimizin dişinden tırnağından arttırarak yaptığı tüm fabrikaları satmıştır, madenleri özelleştirmiştir. 35 Milyar dolarlık rezervin 119 Milyon Dolara verilmesi kabul edilemez. Bu kararı alanları kınıyorum, ayıplıyorum. Rezervi alan firma 6 ayda yatırdığı parayı çıkaracaktır. Bu akıl alır gibi değil. Bu kararı alanlar, uygulayanlar, uygulanmasını destekleyenler, Anayasanın 5. Maddesi’ne aykırı davrandıklarını bilmelidirler.  Milletimize söz veriyoruz, eğer bize yetki verirlerse peşkeş çekilen tüm madenleri geri almak için her türlü seçeneği işleteceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın.”