Yücel ÇAKMAK - Harput Mahallesi Eski Muhtarı Feyzi KAHRAMAN, Sarahatun Camisi Muvakkithânesi’nin yeniden imar edilmesi gerektiğini açıkladı.

Feyzi KAHRAMAN, “Harput’ta Sarahatun Camii’nin önünde bulunan Erzincanlı Hacı Ali Bey’in yaptırdığı sekizgen planlı Muvvakithâne aslına uygun olarak yeniden inşa edilmelidir. Bu tarihi yapı bir devrin nişanesi ve hatırası olarak milletin nazarına arz edilmelidir.

Muvvakithane mekanik saatin icat edilmediği devirde, güneş izlenerek ibadet saatlerinin hesaplanıp ayarlandığı mekândı.

Osmanlı Mimarisinin izlerini taşıyan bu bina; ehil bir heyet tarafından yeniden inşa edilmeli. Aynı zamanda Fırat Üniversitesi öğrencileri için bir pratik yapma mekânı olarak kullanılmalıdır.

Bu konuyu Elazığ Valisi başta olmak üzere Elazığ Belediye Başkanı ve Fırat Üniversitesi Rektörü’nün takdirlerine arz ediyoruz.” Dedi.

ELAZIĞ'DA ALT GEÇİTLERİ SU BASTI, YOLLAR GÖLE DÖNDÜ, YURTTAŞ MAHSUR KALDI! ELAZIĞ'DA ALT GEÇİTLERİ SU BASTI, YOLLAR GÖLE DÖNDÜ, YURTTAŞ MAHSUR KALDI!

 

MUVVAKİTHÂNE

Muvvakithane,  yani vakti tespit edenlerin çeşitli aletlerle namaz vaktini belirlediği, gözlem yaparak zamanı tespit ettikleri mekandır. Bu bağlamda muvakkithane, ‘’Vaktin belirlendiği mekân’’ anlamına gelmektedir. Namaz vakti belirlenmesiyle ilgili mesleğe daha önceki İslâm medeniyetlerinde de rastlanmasına rağmen bu çalışmanın yapıldığı hususi bir mekân olarak Muvvakithâne tabirine Osmanlı İmparatorluğu'ndan önce rastlanmamıştır. Muvakkithaneler şehirlerdeki büyük camilerin bahçesine inşa edilmiş bir iki odadan büyük olmayan yapılardır. Bu yapılar içinde bulundukları külliyenin veya bitişik olduğu caminin vakfı tarafından idare edilir, buralarda çalışan kimselere ise zamanı ayarlayan, vakitten sorumlu kişi manasında muvakkit denilirdi.

Ayrıca Osmanlı medeniyetinde külliye adıyla anılan yapının içerisinde pek çok farklı işlevi ve hizmeti sağlayan kamusal hizmet binaları bulunmaktaydı. İmaretcamişifahane gibi yapıların yanı sıra dini ve ilmi açıdan hizmet sağlayan kamu binaları arasında sayılabilecek muvakkithaneler külliyelerin içerisinde de bulunabilmekteydi. Dikdörtgen planlı inşa edilen yapıların yola bakan cepheleri geçenlerin saatleri daha iyi görebilmesi için üçgen bir düzlemde dışarıya taşacak şekilde tasarlanır; mevki olarak camilerin girişinde sağ veya sol tarafta yer alır. Bir yanı mutlaka sokağa bakan bu yapılar genelde tek katlıdır. İki katlı olanlar ise Sıbyan Mektebikütüphane gibi vakıf müesseseleriyle birleştirilerek kullanılmıştır.

Editör: Haber Merkezi