Kıymetli okurlar, 21.10.2025 tarihinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi Sayın Oktay SARAL’ın daveti
üzerine gazeteci arkadaşlarla beraber bir otelde düzenlenen kahvaltılı toplantıya iştirak ettik.
Konuşmasının başında Sayın Saral; Elazığ’ın Türkiye’de iz bırakması gereken bir il olduğunu
ancak problemlerini mevcut iktidara aktarmadığını ve adeta üzerine ölü toprağı atıldığını dile
getirmiştir. İlaveten Elâzığ’ın hak ettiği yerde olmamasına rağmen yakın zaman zarfı
içerisinde Türkiye’de varlığını hissettireceğine dair temennisini, toplantıya iştirak eden
haziruna aktarmıştır.
Konuşmanın ilerleyen bölümlerinde ise ulusal ve uluslararası meselelere yer vererek,
katılımcı arkadaşların sorularına cevap vermeye gayret göstermiştir. Bu aşamada sorulan
sualler ise şahsımı oldukça şaşırtmıştır. Zira Elazığ için düzenlenen bir toplantıda soru soran
katılımcıların hiç biri Elâzığ’ın sorunlarıyla alakalı sualleri dile getirmemiştir. Ortada; şehir
merkezinde yer alan bir çimento fabrikası, tamamlanmayan kuzey çevre yolu projesi,
kullanma suyu biten bir baraj hadisesi, tarımsal sulama problemi, şehir içi ulaşım sıkıntıları,
Kültür Yolu Projesine Elâzığ’ın neden alınmadığı gibi birçok durum var iken neden Sayın
Saral’a katılımcılardan bu yönde merak edilen sualler sormamışlardır? Niçin toplantıda hep
ulusal ve güncel meseleleri içeren sualler dile getirilmiştir? Ülke gündemi elbette önemli
lakin ilk defa Cumhurbaşkanımıza çok yakın bir isim şehrimize gelmiş ve sorulara bakarak,
zihnimizden geçenleri kanaatimce merak etmiştir. Ancak Elazığımızla alakalı hiçbir sual ve
talep söz konusu olmamıştır.
Haddim olmayarak belirtmek isterim ki gazetecilerin ve düşünce adamlarının temel
vazifesi şudur: Hemşerilerimizin merak ettiği sualleri muhataplarına iletmek ve
muhataplardan aldığı cevaplara binaen yine hemşerilerimizi bilgilendirmektir. Bu minvalde
zaten güncel olarak takip edilen ulusal haberler üzerinden sorular sormak ve muhatabın
görüşünü almak ne kadar doğru olmuştur? Esasen toplantı sürecini bir bütün olarak
değerlendirmek gerekirse, Sayın Saral konuşmasının başında belirtiği üzere ‘’Elazığ’ın üstüne
ölü toprağı atılmış’’ diye ifade ettiği cümle tam olarak bu aşamada yerini bulmuştur. Çünkü
doğal olan şey mevcut iktidarın Elâzığ için söz verip de sessiz kaldığı ya da tamamlamadığı
projeler üzerinden olumlu gelişmelerin yaşanması adına tenkit etmektir. Unutmayalım ki
tenkitle başlayan süreçler takdirle neticelenebilir.
Sağlık ve esenlikle kalınız.