ORMAN HABERİMİZ İŞE YARAMIŞ!

Gazetemiz TURAN’ın, ‘Elazığ’a Tarihî Çağrı!’ Başlıklı manşet haberi ülke çapında yankı buldu…
Adeta ciğerlerimizi yakan orman yangınlarından sonra ülke çapında başlatılan “ağaçlandırma” seferberliğine; 7’den 70’e, üst zevattan en sade vatandaşa kadar herkes büyük bir arzuyla katıldı.
TURAN’ın farkı; Mustafa Kemâl ATATÜRK’ün 14 Temmuz 1938 tarihli “Hazar Gölü Çevresi’nin Ağaçlandırılması”na dâir Bakanlar Kurulu imzalı Tarihî Kararnamesi’ni kamuoyuna sunması ve güncellenerek uygulanması için yaptığı somut öneriydi elbette!..
***
Cumhurbaşkanı olarak, hiç kimse O’na hatırlatmadan ve ‘memlekete sâhip çıkması’ gibi bir telkin ya da çağrıda bulunmadan, isim babası olduğu Hazar Gölü’ne ve çevresine ‘özel’ bir ilgi duyan, “Doğu’nun Yalovası” adlandırmasıyla düşündüğü projenin ipuçlarını veren ATATÜRK’ün, 1938 Yılı’nda “Hazar Gölü civarının ağaçlandırılması”na dâir çıkardığı “tarihî kararname”, günümüzde alınması gereken kararlar açısından bize, özellikle de bu memleketi yönetenlere “örnek” olmalı!
TURAN’ın, “TC Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi”nden temin ettiği, bilinmeyen ve bugüne dek gün yüzüne çıkmamış olan tarihî öneme sahip söz konusu kararname, özellikle sosyal medyada büyük ilgi görürken, TURAN’ın manşet haberini okuyan ve kararnamenin taşıdığı değerin idrâkinde olan ‘Mavi Vatan’ Projesi’nin Mûcidi ve Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (DEGS) Başkanı Cihat YAYCI, biz mikrofon tutmadan kendiliğinden açıkladı önerimize destek olan düşüncelerini…
“Bu müthiş proje canlandırılmalı” diyen Elazığlı Cihat Paşa, “Başta Hazar Gölü çevresi olmak üzere tüm bölgede o dönemin projesi uyarınca kurulmuş Elazığ Orman Fidanlık Müdürlüğü önderliğinde çalışma başlatılmalı” diyerek, öncülük yapması gereken kurumu da işâret etti doğal olarak!..
***
Yine Elazığ dışından, TURAN’ı kendiliğinden arayan ve Sivrice Çalıştayı’nda dönemin Valisi Ömer Faruk KOÇAK’a verdiği sözü hatırlattığım köşe yazıma atıfta bulunan, 2019 Yılı’nda Sakarya’ya atanmış olan Elazığ eski Orman Bölge Müdürü Ziya POLAT da katkıda bulundu yaptığımız ağaçlandırma çağrısına…
- “Daha önce hazineye ait veya boş arazi olan yerler Mera Kanunu’ndan sonra köyün hayvan durumuna göre ya da başka kriterlere göre hazineye mera olarak tahsis edildi, bu alanlar ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilsin, hemen ve komple ağaçlandırırız Hazar Gölü’nün etrafını” dedi!
***
“Tarihî Çağrı” Başlıklı Manşet haberimiz, ATATÜRK’ün Kararnamesi, Cihat YAYCI Paşa’nın önerisi ve desteği, Elazığ eski Orman Bölge Müdürü Ziya POLAT’ın açıklamalarıyla gündeme oturan Hazar Gölü çevresinin ağaçlandırılması hususunda bekledik ki Orman Bölge Müdürümüz de bir fikir yürütsün?
MÜSİAD’ın ‘Dost Meclisi’ Toplantısı’na konuk olan Bölge Müdürü Muhammed Salih ÇETİNER konuya ilişkin bir açıklama yapmıştır diyerek, haber bültenine baktık ama tek kelime bulamadık?
Ağaçlandırma konusunu sahiplenmek ve mera tahsisli araziler hususunda “Mera Komisyonu” sorununun çözümüne katkı sağlamak, hatta tüm bu yaşananları belgeleyerek bir brifing dosyası oluşturup ‘fırsat bu fırsat’ diyerek Elazığlı Bakan Yardımcıları’na ulaştırmak  dururken, “Ben niye aranmadım?” sitemiyle gazetemizi arayan Orman Bölge Müdürü’ne olan biteni bizzât anlattım!..
Bizim kimseyi aramadığımızı, haberimiz dolayısıyla arandığımızı da izâh ettim…
Arzu ettiği için açıklama yapmasını beklediğimiz Elazığ Orman Bölge Müdürümüz ÇETİNER’in ertesi gün yerel basındaki refiklerimizde yer alan haberleri ve Hazar Gölü sırtlarında çalışma yaparken verdiği pozları görünce, cidden çok sevindik!
- “Hocam, orman haberiniz işe yaramış” diyen dostlara da memnuniyetimizi dile getirdik!..
***
Bizim amacımız 4 Bakan Yardımcısından 2’sinin Elazığlı olduğu şu ortamda Elazığ olarak üzüm yemek…
Hazar Gölü ve çevresinin ağaçlandırılmasına engel olan İl Mera Komisyonu engeli aşılmalı!
Elbette yasal olmalı işlemler; ancak, hayvancılığın gerekli kriterlerin çok altında kaldığı, gizli emeller için mera olmaktan çıkarılmaya çalışılan arazilerin varlığı, memleketin en verimli arsa ve arazilerinin hazineden TOKİ’ye kaydırıldığı gerçekleri de unutulmamalı!
Siz, bu şartlarda hele ülkedeki seferberlik ortamında ağaçlandırmaya / ormana nasıl engel olursunuz?