GÜNDEM

RESSAM VE HEYKELTIRAŞ UYGUR ORHAN ELAZIĞ’DA

Merhum Nurettin ORHAN’ın Oğlu babasının isminin yaşatılması ve kaybolan eserleri konusunda belediye yetkilileriyle görüştü…

Elazığlı Öğretmen, Ressam, Usta Heykeltıraş Merhum Nurettin ORHAN’ın Oğlu, Ressam ve Heykeltıraş Uygur ORHAN, yaz tatili dolayısıyla memleketi ilimize gelirken, Babası Merhum Nurettin ORHAN’ın, yıllar önce Elazığ’a kazandırdığı ancak çevre düzenlemesi gerekçesiyle bulundukları yerden kaldırılan eserlerinin akıbeti ve ayrıca babasının isminin Elazığ’da bir alanda yaşatılması konusunda yetkililerle görüştüğünü söyledi…

 ‘’KAYBOLAN HEYKELLER KONUSU’NDA ELAZIĞ BELEDİYESİ YETKİLİLERİYLE GÖRÜŞTÜM’’
Babası Merhum Nurettin ORHAN’ın Elazığ’ın kültürünü simgeleyen ve kentin tanıtımında büyük rol üstlenen sanat eserleri Eski Aile Parkı’ndaki “İlk Çayda Çıra” heykeli ile İstasyon kavşağındaki “Değirmen Çekenler” heykelinin akıbetlerine ilişkin olarak gazetemizin yaptığı iki manşet haberi hatırlatan Uygur ORHAN gazetemize yaptığı özel açıklamada şu ifâdelere yer verdi; ‘’TURAN Gazetesi’nin daha önce yaptığı 2 haberi çok büyük ses getirdi. Bu haberlere dayanarak yeniden girişimde bulundum. Elazığ Belediyesi’ne bir dilekçe verdim. Bu dilekçemizde tekrar kaybolan heykellerimiz İstasyon kavşağındaki “Değirmen Çekenler” heykeli ile Eski Aile Parkı, günümüzdeki ismiyle Mustafa CEMİLOĞLU Parkı’nın bahçesindeki Çayda Çıra heykelinin akıbetini sordum. Bir de babam Nurettin ORHAN’ın adının bir eğitim salonuna, kültür merkezine, bir caddeye ya da yeni yapılacak bir Dijital Sanat Kütüphanesi’ne verilmesini önerdik. Bunun için gerekli duyarlılığın gösterileceğini düşündüğümüz için ricalarda bulunduk.”

“SANAT SOKAKLARI KOMŞU İLLERİMİZDE VAR, ELAZIĞ BU KONUDA BİRAZ GERİ KALDI!’’
‘’Elazığ Belediye Başkanlığı’na bağlı Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mustafa AKSU bizimle ilgilendi. Kaybolan heykelleri ve babamın adının yaşatılması için Belediye Başkanımız ile görüşeceğini söyledi bizlere.
Bir kenti turizme kazandırmak, katkılar sağlamak, yörenin tanıtımı sağlamak için kültürel ve sanatsal etkinliklerin çoğalması gerekiyor. Bu yüzden Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürümüze böyle önerilerde bulundum. Elazığ’a bir sanat sokağı kazandırmalısınız dedim. Trafiğe kapalı, büyük bir sanat sokağı Elazığ için elzemdir. Bunu yapmak zor değil. Belediyemizin olanakları ve Başkanımızın bu konuda inisiyatifi önemlidir. Elazığ’ın sanat geçmişi çok eskilere dayanıyor. Bu sanatı, sanatçıları korumalıyız. Eğer sanat sokağı yapılırsa içinde heykellerin, resimlerin, diğer özel çalışmaların sergileneceği yerler. İnsanların kafasını dinleyeceği mekânlar ile bir bütünlük, Elazığ için mükemmel olur. Sanat sokakları dünyanın her yerinde ve komşu illerimizde var. Bizim şehrimiz Elazığ bu konuda biraz geri kaldı.’’

‘’BİR KENTİ KENT YAPAN ONUN İÇİNDEKİ DEĞERLERDİR’’
‘’Babam, bilge taşı Nurettin ORHAN Elazığ halkına çok önemli şeyler kazandırdı. Kazandırdığı şeyler aslında şuydu; Elazığ şehrinin genel kültürünü, halkın geleneklerini, inançlarını, yaşantılarını heykel sanatı ile ulusal bir dala, evrensel bir düzeye ulaştırmış bir heykeltıraş sanatçısıdır. Balakgazi heykelinden, Çubuk Bey büstünden, Çayda Çıra Kavşağı’ndaki Heykelden ve diğer kaybolan heykellerimizden anlaşılıyor bunlar.’’

‘’DEĞİRMEN ÇEKENLER HEYKELİNİN AKIBETİNİ HALEN DAHA SORUYORUZ’’
“Değirmen Çekenler” Heykeli’nin nerede olduğunu kimse bilmiyor. Eskiden Aile Parkı bahçesinde bulunan “Çaydaçıra” Heykeli’nin Yıldızbağları çöplüğünde olduğunu biliyoruz. Değirmen Çekenler heykelimiz kayıp. Değirmen Çekenler heykelimiz bir halkın geleneksel kültürünün, evrensel formlar ile heykel formları ile anlamıydı. Biçimini severler, sevmezler fakat bu bir sanatsal çalışmaydı.
Ben de heykelcilik sanatını hem Elazığ’da evimin bahçesindeki açık hava çalışma alanında, hem de Ankara’da atölyemde sürdürüyorum. Elazığ’daki atölyem babamın evinde, kerpiç atölyesinde çalışmalar yapıyorum. Buradaki ruh ile taş yontuyorum, resim yapıyorum, heykel yapıyorum. Bakır’dan kabartmalar yapıyorum.’’

‘’KAYBOLAN HEYKELLERİ YENİDEN ONARIP UYGUN BİR ALANA KOYABİLİRİZ’’
‘’Ben fedakârlık yapmaya hazırım. Kaybolan, yıkılan heykelleri yerlerine yeniden inşa edebiliriz. Heykeller kırık ise geçmiş zamandaki aynı şekilde onarıp yerine yerleştirebiliriz. Bu heykellerin bende tüm çalışma hali mevcut. Hangi anlayış ile, hangi üslup ile yapıldığını biliyorum bu heykellerin. Eğer heykellerimiz kırık ise tamir edip yerine koyalım. Birkaç parçası eksik ise yeniden parçalarını yapalım. Ben hazırım, bu iş için her şeyimi ortaya koyarım. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile yaptığım görüşmede babamın adının yaşatılması için, benim de zihinsel engelli çocuklara, diğer çocuklara, 3 boyutlu tasarım kurslarını gösterebileceğimi, öğretebileceğimi söyledim.”

“ELAZIĞ’DAN NİCE YETENEKLER ÇIKACAĞINA EMİNİM”
“Ben babamın anıtını, çalışmalarını destek verilir ise gösterebilirim. Çok sayıda sanatçı yetiştirdi. Kendi çalışmalarım halen daha devam ediyor. Elazığ’da sanatsal kesime uzak kalmış her kesime sanatı öğretmeliyiz. Bizim gibi sanatçılara verilecek bir karavan ile biz sanata uzak kalmış insanlara sanatı öğretebiliriz. Elazığ’dan nice yetenekler çıkacağına eminim. Yetenekleri açığa çıkarmak, yetenekleri bir yere kanalize etmek bizim gibi insanlara düşüyor. Çankaya Belediyesi ile bu konuyu görüşmüştüm. Karavan Sanat diye, şu anda haber bekliyorum. Bunu Elazığ’da da uygulayabiliriz. İçi malzeme dolu bir karavan ile sanata uzak kalmış tüm insanlara sanatı öğretebiliriz. Elazığ sanatsal kültürün yoğunlaşacağı bir kent olmalıdır. Çünkü bu şehrin bir sanat geçmişi var, sanat kökeni var.’’