ŞEFKATLE BAŞLAYACAK YENİLİKLER

Öz-Şefkatle Gelen Küçük Adımlar

Aralık ayının o kendine has telaşı içinde, hepimiz görünmez bir liste yapmaya başlarız. Geçmişin pişmanlıklarını sırtımızdan atıp, 1 Ocak sabahı sanki bambaşka bir insan olarak uyanacağımıza dair o büyülü inanca tutunuruz. "Bu yıl her şey farklı olacak" derken aslında kendimize verdiğimiz gizli mesaj şudur: "Şu anki halinle yeterli değilsin." Ancak bir psikoloji araştırmaları şunu gösterir ki değişim, kendimizden nefret ederek değil; kendimizi olduğumuz halimizle kucaklamayı öğrendiğimizde kalıcı olur.

Eleştiri Değil, Şefkat Dönüştürür

Pek çok insan, kendine karşı sert davranmanın onu motive edeceğine inanır. Oysa kendimizi acımasızca eleştirmek, zihnimizde bir "tehdit" alarmı çalıştırır. Yeni bir yıla girerken belirlediğimiz büyük hedefler (örneğin asla şeker yememek, her gün saatlerce spor yapmak gibi), aslında kendimizi bir sınav kağıdına hapsetmektir. İlk yanlışımızda o kağıdı yırtıp atmak isteriz. Oysa ihtiyacımız olan şey, yeni bir "ben" inşa etmek değil, mevcut halimize daha şefkatli bir alan açmaktır.

İşte tam bu noktada, bilimsel olarak başarısı kanıtlanmış bir dayanak noktasına ihtiyacımız var: Öz şefkat.

Öz Şefkat: Kendinle Kurduğun Yeni Bağ

Peki, son yıllarda sıkça duyduğumuz bu öz şefkat tam olarak nedir? En basit haliyle; işler yolunda gitmediğinde, bir hata yaptığınızda veya kendinizi yetersiz hissettiğinizde, dışarıdaki bir yabancıya değil, bizzat kendinize bir "dost" gibi yaklaşabilme becerisidir. Çocuğunuzun dizinin kanadığını veya en yakın arkadaşınızın büyük bir hata yaptığını hayal edin. Onlara "Yine başaramadın, ne kadar beceriksizsin!" mi dersiniz, yoksa "Kıyamam, canın yanıyor, gel bir bakalım, yanındayım" mı? Öz şefkat, o sakin ve destekleyici sesi dışarıya değil, kendi içinize yöneltmenizdir.

Öz şefkat yapabilmek için hayatınıza şu üç adımı katabilirsiniz:

1. Öz nezaket: Hata yaptığınızda kendinize acımasızca davranmak yerine nazik davranmak ve kendinizi sakinleştirmek.

2. Ortak insanlık deneyimi: "Bu sadece benim başıma gelmiyor, hata yapmak insan olmanın bir parçası" diyebilmek.

3. Bilinçli farkındalık: Acınızı yok saymadan ama o duyguların içinde de boğulmadan, o anki duygunuzu sadece fark etmek.

Ulaşılmaz Hedefler Yerine Küçük Uygulamalar

Bu bilimsel temeli gündelik hayatınıza taşımak için radikal listeler yerine, sürdürülebilir uygulama hedefleri koyun:

1. Küçük adımlar belirleyin: "Bu yıl tamamen sağlıklı besleneceğim" demek yerine, "Öğle yemeklerimde tabağımın bir köşesine mutlaka sebze ekleyeceğim" gibi somut bir adım seçin.

2. Hataları veri olarak görün: Bir akşam rutininizin dışına çıktığınızda, bunu bir "başarısızlık" değil, hayatın bir parçası olarak kabul edin. Ertesi sabah kaldığınız yerden devam etmek, öz şefkatli bir disiplinin en saf halidir.

3. İç sesinizi dönüştürün: Kendinize kızdığınızda durun ve şunu sorun: "Şu an zorlanıyorum ve bu çok insani bir durum. Kendime destek olmak için şu an neye ihtiyacım var?"

Yeni yılın en büyük başarısı, 31 Aralık geldiğinde kaç hedefe ulaştığınız değil; düştüğünüzde kendinizi yerden nasıl kaldırdığınız olacaktır.

Peki, sizin bu yıl kendinize karşı daha nazik olmak adına atacağınız o ilk küçük ve sürdürülebilir adım ne olacak?

Kaynak ve okuma önerisi:

Neff, K. (2014). Öz Şefkat: Kendine Nazik Olmanın Kanıtlanmış Gücü (Çev. S. Somuncuoğlu). İstanbul: Diyojen Yayıncılık.

Yazar: Uzman Psikolog Zeynep Taşel Günal