SUÇLU ÇOK AMA LAZIM OLAN ÇÖZÜMDÜR

Ligin 11. haftasında deplasmanda Muğla Spor ile karşılaşan ekibimiz sahadan 2-1 yenik ayrılarak hedeften iyice uzaklaştı. Maça; Alpay’ın yerine Süleyman, Erkan’ın yerine Maksut, Muammer’in yerine de Furkan ile başlayan Mustafa Hoca, kadroda revizyona giderek bence doğru tercihler yaptı. Zorlu deplasmanda orta alanı 3 oyuncu ile kapatıp oyunu kontrol etmek doğru bir stratejiydi.
Seza Çimento Elazığ Spor takımı sezon başından beri bir türlü tam anlamıyla sorunlarını çözemiyor. Takım savunmasını çözdük, başka sorunlar çıktı, bireysel disiplinsizlikler çözdük başka sorunlar çıktı. Bir türlü takım almayı başaramamanın en büyük sebebi sezon başında yapılan hatalar ve yanlışlar olduğunu düşünüyorum. Sezona Fırat Gül hoca ile başlamak hatanın en büyüğüydü. Kadro mühendisliği ile başlayan eksiklikler takımın kampta bilimsel antrenmanlardan uzak çalışmış olması ve neticesinde sürekli sakat vermemiz ne demek istediğimi anlaşır kılmıştır sanırım. Kaleci Furkan, Ercan, Mikail, Halil İbrahim, Enes, Süleyman, Samed Ali, Fuat ve Beykan adale sakatlığı yaşayan oyuncularımızdı. Bu kadar fazla oyuncunun bir iki tanesi hariç adale sakatlığı yaşaması tesadüf değildir. Kadro mühendisliğinde Fuat’a alternatif bir santraforun alınmaması, Gönülaçar’ın gidişinden sonra o bölgeye oyuncu alınamaması ve stoper mevkiinde alternatif oyuncu olmaması, gelinen noktanın sebepleridir. Teknik anlamda sorunları dile getirdiğim etkenlere sebep olan yetkili yöneticiler de en az teknik sorumlular kadar mesuldürler. Ayrıca takım üstünde yönetimin bir ağırlığının da olmadığını görüyoruz. Kötü gidişata reaksiyon gösterilememesi, yenilgiyi kabul etmişlik ve ruhsuz futbol sebebini tam olarak bilmediğimiz yönetimsel baskı eksikliğinden geldiği kanaatindeyim.
8-9 hafta Mehmet Yılmaz’ın disiplinsiz oyununu eleştirdik. Muğla maçında tam bir sağ bek gibi oynayan, savunmadan oyun başlangıçlarında pas isteyen oyun kuran, ihtiyaç duyulduğunda hücuma çıkan bir Mehmet Yılmaz profili izledik. Bu oyuncunun futbolun gerekliliklerini yaptığında takıma nasıl faydalı olacağını defalarca anlattık ama bu süreç yaklaşık 10 hafta sürdü. Demem o ki sorunlar, oyuncuların istediği zaman değil, teknik direktörün ve yönetimin istediği zamanlarda çözülmesi gerektiğidir. Sezon başından beri Ercan, Erkan, Enes ve Hakan Yavuz’un bireysel performansları düşük. Tamam bu oyuncular iyi oyuncular ama biz neden bu oyuncuların bireysel performanslarını arttıramıyoruz? Fuat, etkisiz oynadığı zaman kolay pozisyon bulamıyoruz neden? Bu oyuncular ile konuşmak ilgilenmek ve sebeplerini bulup çözmek gerekiyor. Çözecek kişiler, teknik heyet ile birlikte yönetimdir. Yönetimin, sportif başarı anlamında ligin ilk 10 haftasında sınıfta kaldığını net söyleyebilirim.
Muğla maçının ilk yarısı, enteresan bir şekilde orta sahaların es geçildiği, her iki takımında rakip ceza alanında çoğaldığı ve her atakta tehlike yarattığı bir maç oldu. Saha zemininin çok bozuk olduğu bir statta oynanan maç her iki takım oyuncuları için zorlu geçti. Bu kadar kötü bir zeminde sürekli yan pas ve kaleciye pas kullanılması ne kadar doğruydu? Bunları illa biri söyleyecek değil, oyucularımız yeterince tecrübeli ama maalesef bu tecrübelerini saha içinde kullanmıyorlar. Bireysel hatalarla yediğimiz iki gol, sancılı bir süreç geçiren takımımız için çok ağır sonuçlara yol açmıştır. Maçın genelinde çok iyi oynayan Süleyman, ikinci goldeki bireysel hatasıyla performansına gölge düşürdü. Ercan’ın en büyük özelliği topu oyuna iyi sokması olmasına rağmen, bu sezon bu anlamda çok fazla hata yapıyor. Süleyman, Mehmet Yılmaz ve zaman zaman Alperen iyi oynayan oyuncularımızdı. İkinci yarıda, klasik kontra atağa müsait bir maç izleyecekken Mustafa Hoca oyuncu değişikliklerinde erken davranarak hata yaptı. Zemini bozuk sahaya Halil İbrahim ve Samed Ali’yi atmak doğru değildi. Mustafa Haluk Tan, haftalardır faydalı oynuyor ve bu zemin de ayakta kalabilecek oyuncuların başında geliyordu.
3 sezondur ciddi emek veren başarılı bir yönetim varken bu sezon her anlamda ciddi bir sportif başarısızlık vardır. Şampiyon olmuş başarılı oyuncu grubu iki sezon bu takımı taşımıştır. Birbirini tanıyan, takım olma başarısını gösteren oyuncu grubunun sağlamış olduğu ekip ruhu maalesef bu sezon ortada yok. Bireysel olarak baktığımızda ayrılan oyuncularımız kendi takımlarında çok da etkili değiller ancak buradaki ince çizgi, birlikte hareket edebilip takım olmayı başarabilmeleriydi. Bu sene yeni transfer edilen oyuncularımızın takıma ve şehre uyum sağlayamamaları gözlerden kaçmıyor. Zira Fuat Bavuk ve Beykan’ın skor katkıları toplanan 17 puan da en önemli etken olarak görülüyor.
Yeni sezona girilirken daha güçlü bir yönetim kurulması adına eksik kaldığımızı da söyleyebilirim. Bu yönetimin bir İstanbul yada Ankara ve yurtdışı ayağının olduğu mali anlamda güçlü isimlere ihtiyacı vardı. Yönetimin sportif kısmında daha güçlü ve etkili isimlerin de olması bas bas bağırıyordu. Bu anlamda yönetim neden genişlemek, güçlenmek, büyümek istemedi orası büyük muammadır!!!!!. Hep geçmişi yazdım farkındayım ama maalesef geçmiş yanlış ve hatalar bugünü doğurmuştur. Elazığ Spor’un iyi ve karakterli bir teknik direktörü vardır. Yönetimin, kendi eksik ve yanlışlarından dönüp; takıma, teknik direktörün talepleri doğrultusunda müdahale edip kötü gidişata dur demesi gerekmektedir. Liderlik hedefinden uzaklaştığımızı, artık playoff için mücadele edeceğimiz gerçeğini kabullenip ona göre adımlar atmamız gerektiğini düşünüyorum.