Elazığ’ın Maden ilçesinde 6 Şubat 2023 depremlerinde hasar gören ve 30 Haziran 2024’te yıkılan PTT binasının yerine hâlâ yeni bir yapı inşa edilmemesi, hem ilçe halkında hem de kamuoyunda büyük tepki topluyor.
158 yıldır hizmet veren ve deprem sonrası “geçici” denilerek önce belediyenin, son haftalarda ise Maden Kaymakamlığının tahsis ettiği bir yere taşınan Maden PTT'si aradan geçen uzun süreye rağmen hâlâ kalıcı binasına kavuşamadı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun, İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar tarafından verilen yazılı soru önergesine gönderdiği “Tasarruf Tedbirleri kapsamında değerlendiriliyor” cevabı, Maden’de adeta bardağı taşıran son damla oldu. İlçede zaten uzun süredir biriken tepkiyi daha da büyüten bu cevaba karşılık Madenliler, 19 Kasım 2025 Çarşamba günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılacak olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçe görüşmelerini “kritik bir fırsat” olarak görüyor.
ELAZIĞ BÜROKRASİSİNE VE SİYASETİNE TEPKİ: “MADEN’E SAHİP ÇIKIN!”
Maden halkı, Elazığ’ın beş milletvekilinin defalarca dile getirdiği “birlikte çalışıyoruz” söylemlerini hatırlatıyor ve artık somut adım bekliyor. Maden gibi kadim bir ilçenin en temel hizmet binasının yokluğu, vatandaşlar tarafından “sahipsizliğin resmi” olarak görülüyor.
Bu tepkilerin en gür seslerinden biri de ilçenin yakından tanıdığı, Maden’in hafızası niteliğindeki isimlerden Şaban Yürekli oldu.
ŞABAN YÜREKLİ’DEN TARİHİ ÇAĞRI: “MADEN SAHİPSİZLİKTEN AĞLIYOR”
İlçede herkesin saygı duyduğu, yaşamı boyunca Maden’in sorunlarıyla özverili bir şekilde mücadele eden, hem toplumsal hem de kültürel hafızayı diri tutan Şaban Yürekli, Gazeteniz Turan’a yaptığı açıklamada adeta yüreğini ortaya koydu. Yürekli’nin açıklamaları, Maden halkının da sesi oldu.
Yürekli şöyle konuştu: “Maden sahipsizlikten ağlıyor. Dicle Çayı ağlıyor. İlçe merkezimizi yok etmek istiyorlar. 158 yıldır hizmet veren PTT binası sahipsizlikten yıkıldı ama yenisi yapılmıyor. Elazığ milletvekilleri çıkıp ‘biz birlikte çalışıyoruz’ diyorlar, madem öyle gelsinler Maden için de birlikte çalışsınlar. Ben buradan hepsine sesleniyorum: Allah rızası için Maden’in PTT binasını yapın ve ilçe merkezinin yeniden yapılanmasının önünü açın.Bu halk bunu istiyor. Eğer bu konuya sahip çıkmazlarsa Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bizzat ulaşacağım ve hepsini şikâyet edeceğim. Artık yeter! Bir ilçenin kaderiyle bu şekilde oynanmaz. Plan-Bütçe Komisyonu devam ediyor. Milletvekilleri söz alıp Maden’in PTT binasını gündeme getirmeli, ödenek çıkarmalıdır.”
Şaban Yürekli’nin bu sözleri Maden PTT binası için çözüm niteliğinde. İlçede hemen herkes Yürekli’nin “Maden’in vicdanı” olduğunu, yıllardır aynı kararlılıkla Maden’in hakkını savunduğunu vurguluyor.
“PTT BİNASINI İSTEMEYEN KİM?” İDDİASI
Yürekli açıklamalarında, bunca süredir PTT binasının yapılmamasını eleştirerek “Arsa duruyor, yer hazır, devlet isterse bir haftada temel atar. Peki neden yapılmıyor? Siyasiler engel olmuyorsa buna kim engel oluyor? Siyasiler mutlaka açıklama yapmalı ve ilçe merkezimiz yaşamalı.'' diyor.
MUHTARLARDAN RESMÎ DİLEKÇE: “PTT BİNASI KENDİ YERİNE YAPILMALI”
Maden Camiikebir Muhtarı Mehmet Deniz ve Maden Bahçelievler Muhtarı Mehmet Gezer de 30 Eylül 2025’te Maden Kaymakamlığı’na ve Elazığ PTT Başmüdürlüğü’ne dilekçe vererek halkın talebini resmi kayıtlara taşıdı. PTT binasının ilçe merkezi dışında bir yere yapılmasından endişelenen Muhtarların ortak dilekçesinde şu ifadeler yer aldı: ''ilçe merkezimizin tarihi kent dokusunun bozulmaması, kent hafızasının travmaya uğramaması, yerleşik hayatın sosyal ve ticari açıdan Gazze gibi göçmenliğe mecbur bırakılmaması için PTT binamızın kesinlikle kendi yerinde, yani PTT'nin kendi arsasında yapılması ve böylece olası arsa spekülasyonunun önüne geçilerek kamu zararı oluşmaması.''
TURAN GAZETESİ YAZARLARINDAN ORTAK ÇAĞRI
Turan Gazetesi’nin köşe yazarları Mehmet Ali Talayhan, Sevilay Aksağan ve Müge Ayaz, Maden’in PTT binası sorununu farklı başlıklarla gündeme taşıyarak ortak bir çağrıda bulundu.
Talayhan, Maden’de PTT’nin tarihsel önemine dikkat çekerek binanın gecikmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Aksağan, “Maden’in sesi duyulmalı... Bir ihtiyaç değil; bir aciliyet. Bir rica değil; bir sahip çıkılma çağrısı.” diyerek bürokrasinin yıllardır süren sessizliğini eleştirdi.
Ayaz, '' Maden yalnızca bir maden değil; tarihimizin, kültürümüzün ve geleceğimizin aziz bir hazinesidir.'' diyerek ''O PTT binası bir büro değil; Maden halkının kimliğini, aidiyetini, tarihine ve köklerine olan bağlılığını dışa vuracağı bir sembol'' olduğunu ifade etti.
