2025 yılında yaşanan zirai don felaketi sonrası üreticilere destek ödemesi yapılmasına ilişkin karar Resmî Gazete’de yayımlandı. Ancak Elazığ’ın en kıymetli tarım ürünlerinden biri olan üzümün yaraları sadece donla sınırlı değil.
Türkiye’de üzüm üretiminin merkezlerinden biri kabul edilen Elazığ’da yaklaşık 2 bin üretici bulunuyor. Kentin dört bir yanına yayılan bağlarda her yıl binlerce ton üzüm üretiliyor. Ancak üreticiler, yıllardır “ölü fiyatlarla” alın terini satmak zorunda kalıyor. Bağ bozumuna günler kala hâlâ fiyatların açıklanmaması, Koruk başta olmak üzere birçok köyde endişeyi büyütüyor. Fabrikaların fiyat belirtmeden üzümleri alması, ödemelerin aylar sonra yapılması üreticiyi tükenme noktasına getirmiş durumda.
ÇAĞDAŞ TOKTAŞ: “PAZARLIK HAKKIMIZ YOK”
“Fabrikalar köye gelip üzümlerimizi alıyor ama fiyat söylemiyor. Pazarda domates alırken bile pazarlık yapabiliyorsun, biz kendi emeğimizin ürününü satarken yapamıyoruz. Mallarımızı alıp gidiyorlar, fiyatı sonra açıklıyorlar, paramızı da 3-4 ay sonra veriyorlar. Tüccar da aynı şekilde bizi mağdur ediyor. Üzüm ekmek istiyoruz ama önümüzü göremiyoruz, endişeliyiz.”
VAHAP ARPA: “HER SENE AYNI HÜSRAN”
“70 dönüm bağım var, bu sene gübre fiyatları ve don zararı zaten belimizi büktü. Rekoltemiz %65 düştü. Devletin desteği sözde kaldı, yüzümüz hiç gülmedi. Üzüm 10 gün içinde satılmazsa çürüyor. Firmalar fiyat açıklamıyor, alıcılar bizi köşeye sıkıştırıyor. Üretici olarak artık nefes alamıyoruz.”
ERDİNÇ ÇOK: “BİRLİK SAĞLANAMIYOR”
“Köyde 250 üreticiden 75’iyle toplantı yaptık. ‘Fiyat açıklanmadan üzüm verilmesin, paramız ürün satılınca ödensin’ diye karar aldık ama uygulanmadı. Firmalar bizi dikkate almıyor, paramız 4-5 ay sonra geliyor. 15 yıldır üreticilik yapıyorum, bir kere bile sorunsuz bir sezon yaşamadık. Şu an köyümüzde birçok kişi bağlarını kesiyor, üretimden vazgeçiyor.”
MEHMET KUYTU: “ÜRETİCİ BİTMİŞ HALDE”
“Ben Koruk Köyü muhtarıyım. Her sene aynı sorunlarla boğuşuyoruz. Üzüm alınacak ama fiyat söylenmiyor, ödemeler geç yapılıyor. Üreticilerimiz bitmiş durumda. Bu sorun çözülmezse bağcılık tamamen bitecek.”
SAHİPSİZ BİR MİRAS
Elazığ’ın üzümü sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir değer. Harput’tan Ağın’a, Baskil’den Koruk’a kadar her köyde farklı bir üzüm çeşidi yetişiyor. Öküzgözü, Boğazkere, Ağın Beyazı, Şifoni, Kösetevek, Tahannebi, Kış Kırmızısı, Papaz Karası, Elazığ Kırmızısı, Köhnü… Her biri bu toprakların tarihini, emeğini ve sabrını taşıyor.
Ama üreticilerin ortak cümlesi değişmiyor:
“Üzüm yine sahipsiz…”