YEDİ KAPI KAPANDIYSA, BUGÜN TİCARET NEREYE GİDİYOR?

Bugün market raflarında yüzlerce ürün arasında kaybolurken, hangisinin gerçekten “helal kazanç”la üretildiğini kaçımız sorguluyoruz? Enflasyon canavar gibi saldırırken, ucuz mal peşinde koşarken kaliteyi, dürüstlüğü, emeği hiçe sayıyoruz. Peki 13. yüzyılda Anadolu’da bir teşkilat varmış ki, tam da bu sorunlara çare olmuş: Ahilik.
Ahi Evran önderliğinde kurulan bu kardeşlik sistemi, sadece esnaf birliği değil, aynı zamanda ahlak okuluymuş. “Cimrilik kapısını bağla, lütuf kapısını aç” derken, bugün “indirim” adı altında stokları eritip kalitesiz mal satanlara da sessiz bir ders veriyor.
Bilinen tarihe göre Uygur Türkleri, batıya uzanan ilk tacirlerdi. Asya’nın en gelişmiş medeniyetine sahip olan Uygurlar, tüccarları arasında fütüvvet esasına dayanan bir esnaf teşkilatı da geliştirmişti. Ahilik, Samanoğulları ve Karahanlılar döneminde bu temeller üzerinde gelişimini sürdürmüştü.
Anadolu’yu Türk yurdu haline getirmek, şehirlerde yaşayan Rum ve Ermeni tacirleriyle rekabet edebilmek amacıyla ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin tavsiyesiyle Ahi teşkilatı Anadolu’da kuruldu. Ahi Evran, 1205’te Anadolu’ya geldikten kısa süre sonra ilk olarak Kayseri’de Ahilik Teşkilatı’nı kurmuştur.
Ahi olmak ve peştemal kuşanmak için kişinin bir Ahi tarafından önerilmesi zorunluydu. Üye olmak isteyenlerden yedi fena hareketi bağlaması ve yedi güzel hareketi açması beklenirdi:
• Cimrilik kapısını bağlamak, lütuf kapısını açmak
• Kahır ve zulüm kapısını bağlamak, hilim ve mülâyemet kapısını açmak
• Hırs kapısını bağlamak, kanaat ve rıza kapısını açmak
• Tokluk ve lezzet kapısını bağlamak, riyazet kapısını açmak
• Halktan yana kapısını bağlamak, Hak’tan yana kapısını açmak
• Saçma sapan söz ve davranış kapısını bağlamak, marifet kapısını açmak
• Yalan kapısını bağlamak, doğruluk kapısını açmak
Kadınlar da Ahiliğin “kadınlar kolu” olarak adlandırılan Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları) teşkilatına üye olmuşlardır.
İlk Osmanlı padişahlarının ve vezirlerinin çoğu Ahi Teşkilatı’na mensup şeyhlerdi.
Harput’ta 48 farklı iş alanını kapsayan Ahilik teşkilatına başkanlık yapan Ahi Musa, ticaretin gelişmesine ve eğitime büyük önem vererek 1185 yılında Arslanlı Medresesi’ni yaptırmıştır. Tarihsel süreçte Anadolu’da Ahilik, Ahi Evran öncesi erken yapılanmalarla (örneğin Harput gibi merkezlerde) ticaret teşkilatını oluşturmuş; sonraki yıllarda Fethi Ahmet Baba gibi isimler de bu teşkilata katılmıştır.
Bu ekonomik ortamda Ahilik’in yedi güzel hareketini yeniden hatırlamak elzemdir. Kanaat kapısını açsak, belki cebimiz boşalmaz, vicdanımız dolar. Belki de yeni yıla girerken hepimiz bir peştemal kuşansak fena olmaz…
Hayırlı yıllar dilerim.