Yükseköğretim Kurumları Sınavı için geri sayım başlarken, Elazığ Ted Koleji Psikolojik Danışmanı Özge Keskintaş’tan öğrencilere ve ailelere önemli uyarılar geldi. Keskintaş, sınavın sadece bilgiyle değil doğru psikolojik hazırlık ve dengeli bir tekrar süreciyle kazanılacağını vurguladı.
2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 21-22 Haziran tarihlerinde yapılacak. 21 Haziran Cumartesi günü Temel Yeterlik Testi (TYT), 22 Haziran Pazar günü ise Alan Yeterlik Testleri (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) gerçekleştirilecek. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın açıkladığı verilere göre bu yıl sınava 2 milyon 560 bin 640 aday başvurdu. Geçen yılki 3 milyon 120 bin 883 başvuruya kıyasla yaklaşık 560 bin kişilik düşüş, son yılların en büyük azalışı olarak kayıtlara geçti.
YKS’ye günler kala Elazığ Ted Koleji Psikolojik Danışmanı Özge Keskintaş, öğrenciler ve aileler için sınav haftasına dair önemli tavsiyelerde bulundu. Keskintaş, “Son hafta tamamen çalışmayı bırakmak doğru bir tutum değil. Öğrenmenin sürekliliği için düzenli tekrar çok önemli. Bu dönemde yeni konu öğrenmeye çalışmak kaygıyı artırır, onun yerine önceden öğrenilen bilgileri pekiştirmeye odaklanılmalı.” dedi.
Keskintaş, son hafta dengeli bir çalışma planı oluşturmanın önemine dikkat çekerek şunları önerdi:
Ağır ve yeni konulardan kaçının; kısa ve blok tekrarlar yapın.
Katıldığınız denemeleri analiz ederek sık yapılan hatalara yeniden bakın.
MEB kaynaklı kazanım temelli özetleri gözden geçirin.
Sınav saatinde uyanıp dikkat toparlama egzersizleri yapın ve zihinsel provalarla sınav anına kendinizi alıştırın.
KAYGIYI YÖNETİN, YOK SAYMAYIN
Sınav kaygısının sanıldığı gibi tamamen olumsuz bir duygu olmadığını belirten Keskintaş, yeterli düzeyde kaygının motive edici olabileceğini, ancak kontrolsüz kaygının performansı düşürdüğünü ifade etti. Öğrencilerin kaygılarını kabul ederek başa çıkmayı öğrenmesi gerektiğini vurgulayan Keskintaş, şu teknikleri önerdi:
Olumsuz otomatik düşünceleri fark edip sorgulama (ör. “En kötü ne olur?”).
4-7-8 nefes egzersizi, progresif kas gevşetme ve bilinçli farkındalık çalışmalarıyla bedensel kaygı semptomlarını azaltma.
SINAV SABAHI RUTİNİNİZİ BOZMAYIN
Sınav sabahı alışkanlıkların dışına çıkılmamasını, kahvaltıda hazmı zor yiyeceklerden kaçınılmasını ve belgelerin bir gece önceden hazırlanmasını öneren Keskintaş, bu gibi detayların sınav anında güven hissini artıracağını söyledi. Zaman yönetimi için güçlü olunan testten başlanmasını, zor soruların geçici boş bırakılmasını ve gerekirse kısa zihinsel molalar verilmesini tavsiye etti.
AİLELERİN ROLÜ ÇOK ÖNEMLİ
Keskintaş, sınav sürecinde aile tutumunun öğrencinin duygusal dayanıklılığını doğrudan etkilediğini belirtti: “Aileler eleştiren değil destekleyen bir dil kullanmalı. ‘Sana güveniyoruz’, ‘Elinden gelenin en iyisini yapacağına inanıyoruz’ gibi cümleler öğrencinin içsel güvenini pekiştirir. Sınav bir hayat meselesi değil, bir aşamadır. Bu mesaj mutlaka verilmelidir.” Son olarak Keskintaş, öğrencilerin sınavdan önce girecekleri okulu ziyaret etmelerini, sıralarında oturup birkaç soru çözmelerini önerdi ve ekledi: “Zihin bilinmeze karşı kaygı duyar. O yüzden sınav yerine alışmak bu kaygıyı azaltır. Unutmayalım, sınav sadece bilgi değil sınav psikolojisini de çalışmayı gerektirir.”
