ZOR ZANAAT

    Günümüzde yaşamak artık çok çekilmez bir hal alıyor. Adeta yetenek gerektiren, ünlü müzisyenler Mazhar/Fuat/Özkan’ın şarkılarında seslendirdiği gibi “Süpermen olmak lazım bazen…” bir durumda kendinizi bulabiliyorsunuz.

    Aslında bir tarafta her şey çok basitken, diğer tarafta her şey çok zor…

    Bu tarafları sizinle paylaşmak istiyorum.

    Eğer doğruluk, dürüstlük, hak, insanlık ve daha sayamayacağım birçok güzel meziyetlerin olduğu tarafta iseniz; zor kısımda olduğunuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü kimseye yaranamayacaksınız. Kendi yolunuzda, hesap vereceğiniz bir makam olduğunu bildiğiniz için tüm hal ve hareketlerinize dikkat edeceksiniz. Kişinin doğrusunu yüzüne söylediğinizde birçoğu sizi hoş karşılamayacaktır. Hakkı ile kazandığınız belki yetmeyecek, harama el uzatmadığınız içinde sıkıntı yakanıza yapışacaktır. Bu noktada tek yardımcınız sizi yalnız bırakmayacaktır; yaşamış olduğunuz mucizeleri fark edebilecek kadar ayıksanız, göreceksiniz. Farkınız olacak… Az da olsa gerçek dostlarınız olacaktır, emin olabilirsiniz… Başınız dik gezeceksiniz. Bunun dayanılmaz gururunu kalbinizde hissedeceksiniz. Ar’ınızdan susacaksınız, arsız sizi susturduğunu zannedecek. Bırakın öylece kalsın. Siz doğru olacaksınız, eğri belasını bulacaktır. İzleyin. Zulme uğradığınızı da asla düşünmeyin. Hayat aslında büyük bir imtihan değil mi?

Olsun be, aldırma yaradan yardır… Sanma ki, zalimin ettiği kardır
Mazlumun ahı, indirir şahı… Her şeyin bir vakti vardır…”

    Eğer yolunuz yalakalık, yalancılık, sahtekârlık, uyanıklık, utanmazlık ve daha birçok çirkin meziyet ise; işte o zaman yolunuz açık, son hız rahatlık ve bolluğun ortasında olacaksınız. İşleriniz belki de farkında olmadan açılacak, acaba bana birileri yardım mı ediyor? Diye düşüneceksiniz. Nasreddin Hoca misali “ye kürküm yee…” tarzında ağırlanacak, bunun belki de farkında bile olamayacaksınız. Her türlü dalavereye, film fırıldağa müsait olduğunuz dalga dalga yayılacak, işin erbabı daha da yükselmek için size ulaşacaktır. Emin olabilirsiniz. Hiçbir zaman etrafınızda DOST görünümlü insanlar eksik olmayacaktır. Dostlukları menfaatleri kadardır. Emin olabilirsiniz. Yaşamış olduğunuz görünmez kazalar, aksilikler sizi yolunuzdan etmesin… Aman haa… Ayağın taşa takılsa; seni çekemeyenlerin gözlerinden olmuştur… Böyle düşünmeye devam… Biriktir ha biriktir. Al babam al. Ye babam yee… Sonsuz yaşayacaksın; hep böyle kalacaksın. Güç, makam, mevki ve elindeki pis serveti kaybolanları örnek alma… Zaten senin başına gelmeyecek… Zaten herkes bu işleri yapıyor. Gez toz doya doya…

    İstisnalar yok mudur? Şüphesiz vardır. Herkesi aynı kefeye koymak haddini bilmemektir. Nice makam sahipleri vardır ki, hak ile hükmederler. Hak yemezler. Haktan ayrılmazlar. İşte mesele bu. Rabbim böyle insanlar ile bizi karşılaştırsın.

    Anlayacağınız, uzun lafın kısası adam olmak zor zanaattır. Herkes beceremez. Ne güzel demiş Mevlana Hazretleri “Ne elbiseler gördüm içerisinde insan yok, ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok…”