Elazığ’ın içme suyu ihtiyacını karşılaması için dev yatırımla inşa edilen Hamzabey Barajı’nın suyu tamamen tükendi. Bir zamanlar “50 yıl su sorunu olmayacak” diye lanse edilen proje, barajın kurumasıyla birlikte şehri susuz bırakarak halkı hayal kırıklığına uğrattı. Son günlerde bazı mahallelerde 30-40 saati aşan su kesintileri yaşanırken, vatandaşlar verdikleri sözü hatırlatıyor: “Yıllar önce baraj yapılırken büyük vaatlerde bulundular. Şimdi ne su var ne de çözüm. Bu sorun öngörülemez miydi?” diyerek tepkilerini dile getiriyor. Yetkililer ise acil önlemlerle kente yeniden su vermeye başladıklarını ve sorunun kalıcı çözümü için kapsamlı bir toplantı hazırlığı içinde olduklarını belirtiyor. Ancak belediye tarafından şehre yeniden su verilmeye başlanmasına rağmen kesintilerin hâlâ devam etmesi, halk arasında “Neden hâlâ musluklarımızdan su akmıyor?” sorusunu gündeme taşıdı.

0D07C8Da D035 444C Abca 4641D1773E81

Hamzabey Barajı: Vaatler ve Gerçekler

2012 yılında temeli atılan, 2018’de su tutulmaya başlanan Hamzabey Barajı, başlangıçta Elazığ’ın uzun vadeli su ihtiyacını giderecek kurtarıcı proje olarak tanıtıldı. Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu barajın temel atma töreninde, “Elazığ’ın 2040 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacını Hamzabey Barajı ile karşılayacağız” sözlerini sarf etmişti. Aynı şekilde, baraj devreye alınırken dönemin Elazığ Belediye Başkanı da “2040 yılına kadar Elazığ’ın su sorunu çözüldü” diyerek halka güvence vermişti. Ne var ki aradan henüz 6-7 yıl geçmişken baraj gölü tamamen kurudu ve bu iddialı vaatler boşa çıktı. 2012’de yaklaşık 30 milyon TL’ye mal edilen (güncel değerlerle 1 milyar TL) bu proje, suyun beklenenden çok daha kısa sürede tükenmesiyle büyük tepki topluyor.

Uzmanlar ve gözlemciler, Hamzabey Barajı’nın öngörülen performansı gösterememesinin birden fazla nedeni olduğuna dikkat çekiyor. İlk akla gelen etken, bölgedeki şiddetli kuraklık. Son yıllarda yağışların mevsim normallerinin %40 altında kalması barajdaki su seviyesini kritik düzeylere indirdi. Nitekim 2020 ve 2021 yıllarında yağış azlığı nedeniyle baraj doluluğu hedeflenen seviyeye ulaşamadı. DSİ 9. Bölge Müdürlüğü’nün teknik açıklamasına göre, Elazığ İçmesuyu Projesi kapsamında Hamzabey Barajı tam dolmadan acil ihtiyaç gereği devreye alındı; 56,6 milyon m³ olması gereken rezervuarda sadece 23 milyon m³ su varken şehir şebekesine su verilmeye başlandı. Bu süreçte yaklaşık 13 milyon m³ su şehirde tüketildi ve devamında beklenen yağmurlar gelmeyince baraj hızla çekildi. Sonuç olarak dev baraj birkaç yıl içinde ölü hacme indi ve Elazığ yine susuzlukla karşı karşıya kaldı.

Öte yandan uzmanlar, su krizinin tek nedeninin kuraklık olmadığını vurguluyor. Yıllardır çözülmeyen altyapı sorunları, yüksek şebeke kayıp-kaçak oranları ve plansız şehirleşme de suyun vatandaşa ulaşmasını engelleyen faktörler arasında. Eski ve yetersiz boru hatları, düzensiz basınç yönetimi ve yetersiz depo kapasiteleri nedeniyle barajdan gelen suyun bile şehre düzenli dağıtılamadığı belirtiliyor. Bu durum, var olan suyun etkin kullanılamamasına yol açarak sorunu derinleştirdi. Nitekim baraj projesine rağmen şehrin bazı bölgelerinde uzun süredir su kesintileri yaşanıyor, musluklardan zaman zaman sadece damlalar akıyordu.

702F4Eab C75E 4E83 92A9 783973255299

Uzayan Su Kesintileri ve Halkın Tepkisi

Barajın kurumasıyla birlikte Elazığ’da yaşanan su kesintileri, günlük hayatı felç etti. Özellikle ağustos ayı ortasında birçok mahalle ardı ardına 30 saati, hatta bazı yerlerde 40-50 saati aşan sürelerle susuz kaldı. Evlerinde musluklarından su akmayan vatandaşlar çareyi çeşmelerden bidon doldurmakta ya da tankerlerle su taşıyan belediye ekiplerinin yolunu gözlemekte buldu. Sosyal medyada örgütlenen Elazığlılar, “Hamzabey Barajı bir günde mi kurudu? Neden yaz başında tedbir alınmadı?” diyerek yetkililere sitem etti. Sıcak yaz günlerinde susuz kalan haneler, özellikle çocuklu aileler ve hastalar için durumun katlanılmaz olduğunu belirtiyor. Ancak belediye tarafından şehre yeniden su verilmeye başlanmasına rağmen kesintilerin hâlâ devam etmesi, halk arasında ciddi tepkilere yol açıyor.

Su krizinin uzaması, kentin tarım sektörünü de derinden etkiledi. Tarımsal sulama amacı da taşıyan Hamzabey Barajı’nın çekilmesiyle, su bekleyen ekili araziler kurudu. Küçük ovada çiftçilik yapan birçok üretici, tarlalarını sulayamadığı için ürünlerin kavrulduğunu, verimin sıfıra düştüğünü aktarıyor. Yani susuzluk krizi, hem şehirde yaşamı hem de kırsalda ekonomiyi olumsuz etkileyerek çok boyutlu bir mağduriyet yaratmış vaziyette.

Halkın tepkileri yerel yönetime de yönelmiş durumda. Birçok vatandaş, büyük umutlarla yapılan barajın ömrünün bu kadar kısa olmasını “öngörüsüzlük ve plansızlık” olarak nitelendiriyor. “50 yıl su derdi kalmayacak dediler… 10 yıl dolmadan Elazığ susuz kaldı. Sormazlar mı şimdi: Bu plansızlığın, bu çilenin sorumlusu kim?” şeklindeki eleştiriler gündemde. Özellikle muhalefet ve sivil toplum, sorumluların hesap vermesi için harekete geçilmesini talep ediyor. Nitekim hem CHP’li Erol hem de diğer bazı parti temsilcileri, hukuki süreç başlatılarak kamunun zarara uğratılması ve halkın susuz bırakılması konusunda ihmali olanların yargı önünde hesap vermesi gerektiğini belirttiler.

Acil Önlemler ve Yeni Su Kaynakları Arayışı

Elazığ Belediyesi, baraj suyunun bitmesiyle birlikte vakit kaybetmeden acil eylem planını devreye aldığını duyurdu. Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Hamzabey Barajı’ndaki su tamamen bitmiştir. Bu durumu önceden öngörerek gerekli tedbirlerimizi aldık ve 24 gün boyunca ekiplerimizle aralıksız çalıştık. Bugün itibarıyla şehrimize yeniden su vermeye başlıyoruz” diyerek geçici bir rahatlama sağlayacaklarını ilan etti. Barajdaki düşüş daha kritik seviyelere gelmeden önce yaklaşık iki aydır alternatif su kaynakları üzerinde çalışıldığı ve yeni sondaj kuyuları açıldığı öğrenildi. Nitekim belediyenin Basın-Yayın birimi, yoğun sondaj ve pompa istasyonu çalışmalarının tamamlanma aşamasına geldiğini, yeni kaynaklardan şehre su verilmeye başlanacağını duyurdu. Bu kapsamda Uluova bölgesindeki yeraltı suyu kuyularının ve daha önce yedekte tutulan Kesikköprü, Sürsürü gibi eski içme suyu kaynaklarının tekrar devreye alındığı söyleniyor. Yeni pompa istasyonları kurulup ana isale hattına bağlanarak, mevsimsel kuraklık gibi dış etkenlerden bağımsız kalıcı bir çözüm hedefleniyor.

Kritik toplantıya günler kala, Elazığ’da su akışının alternatif kuyular sayesinde kısmen normale dönmesi rahatlatıcı bir gelişme oldu. Ancak suyun ne pahasına aktığı da önemli bir soru. Hamzabey Barajı’na harcanan milyonlar boşa giderken, şu an kullanılan yeraltı sularının elektrik pompalama maliyetleri gibi yeni yükler ortaya çıkıyor. Tüm bunların ışığında, 26 Ağustos’ta devletin ve kentin tüm ilgili makamlarının aynı masada buluşarak çözümler üretmesi tarihi bir fırsat olarak görülüyor. Elazığlılar, yöneticilerin sorun karşısında fotoğraf vermekten kaçınmak yerine el ele verip gereken adımları atmasını bekliyor. Uzun yıllar “susuzluk bitecek” ümidiyle bekleyen bu kadim şehir, artık söz değil icraat istiyor. Eğer Hamzabey Barajı’ndan alınan derslerle hızlı ve planlı adımlar atılırsa, Elazığ’ın yeniden susuzluk kabusu yaşamadan yoluna devam etmesi mümkün olabilecek. Aksi halde, bugün toplanacak zirvenin de dağılacak yeni bir vaatten öteye gidemeyeceğine dair endişeler toplumda hissediliyor.