Ülkelerin, iki önemli gelişmişlik parametresi vardır; “Kişi başına düşen kâğıt tüketimi…” ve “Kişi başına düşen elektrik tüketimi…”
Kâğıdın ilk kullanımı, “Uzakdoğu” ülkeleridir!

M.S. 100 yılına kadar gider. Tarihi İpek Yolu; Bu yol, ‘kültürleri buluşturan’ bir yol!

Ticarî hayatı, ‘bütünleştiren’ bir yol! Kâğıt bu yol üzerinden, Orta Asya’dan; İran ve Arap dünyasına yayılır. Kâğıdın, Müslümanlarca öğrenilişi, Talas Harbi’nden sonradır, 751 tarihleri!

 

Batı Dünyasına Haçlı Seferlerinden sonra yayılır. İlk kâğıt imalatı, Horasan Valisi El-Fazl’ın gayretleriyle 793 tarihlerinde Bağdat’ta yapılır! 8 ve 10. yy’larda, İslam Dünyası, ‘kâğıdı’ kullanırken, kütüphaneler oluştururken; batı bundan bîhaberdir.

Bu dönem batı dünyasının, “karanlık çağıdır”Avrupa Medeniyetini etkileyen en önemli unsur; İslam ve Endülüs Medeniyetidir.

Endülüs’te ilk Kâğıthane, 1144’lü yıllarda Satibe’de kurulur!

 Kâğıt yapımı, İslam dünyasından 500 yıl sonra, Önce Fransa’da,  1189 yıllarında

İtalya’da (1278), Almanya’da (1320), İsviçre’de (1411), İngiltere’de (1494), Rusya’da 15. YY’da…

9. YY’larda Uygur Türkleri’nin, kendi isimleriyle anılan alfabeleri bulunuyor.

Uygurlar, ‘yazıyı’ biliyorlar, ‘kâğıdı’ kullanıyorlar, ‘matbaayı’ geliştirmişler.

Uygur, ‘uygar’ veya ‘medeni’ anlamlarına geliyor!

Tarihçiler, Uygurların kullandığı matbaayı, burada basılan kitapları, Avrupa’ya ilk götürenler, 1200’lü yıllarda, “Moğollar” olmuştur. Johannas Gutenberg’i en fazla etkileyen, Uygurların kullandığı, “matbaa sistemi” olduğu bilinir.

Türkler,  Anadolu’ya geldiklerinde; Malazgirt Zaferinde (1071) yüksek bir kültüre sahiptirler. Yunus ve Mevlana Asrı, Anadolu’nun “aydınlanma asrıdır” Türklerin Anadolu’yu fetih yılları, coğrafyanın da, ‘medenileşme’ süreci olarak tanımlanır. Batı birçok kavramları bu vesileyle öğrenmeye başlar; “Hak”, Hukuk”, “Adalet”, “Devlet”, “Millet”, “Ordu”. Bütün bu kavramlar, “insan merkezli” insanı esas alan bir sistem dinamizmi…

 (1096-1270) Haçlı Seferleri;  İlk hedeflerinde, “Türkleri Anadolu’dan atmak”Avrupalılar için, “Türk” demek, “İslam” demektir! Onların lügatinde; “Türkler Geliyor…” denildiğinde; “İslam” hafızalara gelmektedir.

16. Yüzyıl, tarihlerde;  “Türk Asrı” olarak geçmektedir. Türklerin, “sosyal, kültürel, ekonomi, siyasi, askeri” Bilumum alanlarda, ‘kesin bir hâkimiyeti’ vardır!

Matbaanın icadından sonra, Avrupa’da, “zihni, fikri,  dini, hukuki, edebi, ekonomik…”alanlarda ‘zihni ve yapısal bir değişiklik’ gözlemlenmektedir. 16. 17. YY’lar, bu değişimin yaşandığı yıllardır…

Bu yıllar, “Avrupa’nın Rönesans’ıdır…”Bu yıllar; Descartes’i, Kepler’i, Kopernik’i, Galile’yi;

Newton’u, Pascal’ı, Bacon’u, Locke’yi vs. yetiştirir. 18 Yüzyıl ise Avrupa’nın  “Aydınlanma Çağı” olarak bilinir. Bu YY’da; “Din, Hukuk, Ahlak, Hukuk” kavramları yeni nitelikler kazanmıştır.

 

Bu YY’lardan itibaren,  tarihin seyri de ‘değişmeye’ başlar. “18 ve 19. YY’larda Avrupa’da Sanayi Devrimi” gerçekleşir. 1770’li yıllarda, İngiltere’de, “günlük gazete baskıları 10 milyonların üzerindedir…” Yazımızda, ‘kâğıt tüketiminden’ bahsettik. Kâğıt tüketimi, ‘katlanarak artmıştır’

Bizlere matbaa Avrupa’dan, 270 yıl sonra;  1700’lü yıllarda gelecektir.

 

Lale Devri (1718-1730) bizlerdeki, “ilk batılılaşma hareketidir”

Artık yıllar itibariyle, “Batının üstünlüğünü” kabul etmeye başladığımız dönemlerdir. Aradaki fark giderek açılmaya başlar.

Matbaa bizlere, 1727 tarihinde gelmiştir ama (1730-1800) yılları arasında basılan kitap sayısı sadece, “45 civarındadır…” Ancak, Tanzimat’tan sonra, kitap yayınlarında artış görülür! Fikri ve Edebi Hareketlerde bu dönemlerde başlar. 1860 tarihi, ilk fikir gazetesi; Tercüman-ı Ahval ’in çıktığı tarihtir.  Bu tarihler, “Vilayet Matbaalarının kurulduğu” tarihlerdir. 1860’lardan sonra, bizlerde, “ilk değişim” başlayacaktır!  Bu değişim, günümüze kadar da, ‘devam eden…’ tarihi süreçtir.

Ülkemizde, en fazla konuşmamız gereken konuların başında;  “Kâğıt-Kitap ve Okuma” gelmelidir!

21. Asrın sorusu da budur? “İletişim Teknolojileri…” 1980’lerden günümüze baş döndürücü bir hızla gelişti. Artık günümüzde bu değişimin, ‘sosyal analizlerini…’ yapalım.

Geliniz birlikte, ‘geleceğin basın sektörünü enine boyuna konuşalım’