POLİTİKA

ELAZIĞ’DAKİ SİYASİ DURGUNLUĞU GÜRSEL EROL BOZDU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Seçildiği ilk günden bugüne kadar Elazığ’ın sesi olmak, mağduriyetlerin önüne geçerek sorun ve talepleri en yukarıdaki isimlere duyurmak ve muhalefetin sadece eleştiri değil, icra makamı da olabileceğini tüm Türkiye’ye göstermek için mücadele eden, Elazığ’ın kadim siyasi mirasını yaşatan Gürsel Erol, son günlerde yaptığı açıklamalarla Elazığ’ın tüm sorunlarını gündeme getirdi ve şehirdeki siyasi durgunluğu adeta rafa kaldırdı.

Milletvekili Erol, şehirdeki elektrik kesintilerinden Elazığspor’a, turizmden su sorununa kadar birçok konuyu gündeme getirerek bir kez daha Elazığ’ın sesi oldu.

EROL SİVRİCEDEKİ YANGINDA VATANDAŞLARIN SESİ OLDU
Cumhuriyet Halk Partisi CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Sivrice ilçesinde 2 gündür devam eden ve kontrol altına alınamayan yangınla canla başla mücadele eden herkese teşekkür ederek yangın için çırpınan vatandaşların sesi olmayı ihmal etmedi.
Erol, “Elazığ’ımızın orman yoğunluğu en fazla olan adeta ciğerlerimiz konumunda bulunan Sivrice ilçemizde 2 gündür devam eden yangınlar ne yazık ki kontrol altına alınamadı.
Yangın rüzgarın etkisiyle hem yerleşim yerlerini hem ormanlarımızı tehdit eden bir boyuta ulaştı.
Yangınla canla başla mücadele eden itfaiye personellerimize, orman işçilerimize, kolluk kuvvetlerimize ve yöre halkına şükranlarımı sunarım.
Sadece karadan müdahale edilen yangınlar an itibariyle tehdit oluşturmaya devam ediyor.” dedi.

ELEKTRİK KESİNTİLERİ ARTMAYA BAŞLADI
Elazığ’da hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte elektrik kesintilerinde büyük artış yaşandığını ve Elazığlıların bu konuda çok sayıda şikayette bulunduklarını dile getiren Erol, “Hem Elazığ’da hem de ülke genelinde hava sıcaklıkları anormal bir seviyede seyredir. Bununla birlikte Elazığ’da 2025 yılına yakışmayan bazı olayların duyumlarını alıyoruz. Çok sayıda yurttaşımızdan bu konuda bizlere şikayet geliyor. Nedir o konu? Elektrik kesintileri. Elazığ’da elektrik dağıtımı sağlayan firmanın sorumluluğunda olan bir konu. Yaz günü saatleri bulan hatta tüm güne yayılan elektrik kesintisi olur mu? Dolapta gıdaları bulunan insanlar var, hastası olan var, esnaflarımız var. Şirket artık üzerine düşeni bir an önce yapmalı. Elazığ altyapı nedeniyle çok sıkıntı yaşamış bir şehir. Bu şehrin elektrik altyapısı belli ki artık kaldırmıyor. Günü kurtarmaya yönelik onarımlarla nereye kadar götüreceksiniz bu işi. Bir an önce firmanın sorumluluk alarak Elazığ’daki altyapıyı çağımıza uygun bir hale getirmesini bekliyoruz. Bu sürecin çok yakın takipçisiyiz. Her zaman olduğu gibi bugün de yarın da bu şehrin sesi olacağız. Yanlış gördüğümüz her işin karşısında durmaya, düzelmek için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadeleriyle kesintiler nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşayan Elazığlıların tepkisine kulan veren tek isim oldu.

GÜRSEL EROL HER ZAMAN ELAZIĞSPOR’UN YANINDA
Yeni sezon hazırlıklarını sürdüren Elazığspor hakkında da konuşan Milletvekili Erol, “Takımımız geçen sene istemediğimiz bir şekilde belki de şanssızlıkla 1. Lig’in eşiğinden döndü. Bu sene hızlı ve nitelikli transferlerle yeni bir hikayeye başlayacağız. Elazığspor’umuza yakışan 1. Lig ve Süper Lig gibi mücadele alanlarıdır. Şu anda mevcut yönetimimiz gerçekten de başarılı bir yönetimdir. Hem Başkan hem Asbaşkan takımın başarılı olması için büyük bir mücadele veren isimlerdir. Yönetimimiz gerçekten de güven veren bir yönetimdir. Bunun yanında teknik ekibimiz de zaten geçen sezonun son aşamalarında ne kadar başarılı olduklarını gösterdiler. Onlar da güveniyor. Her bir futbolcumuza güveniyoruz. Bu takım elbette ki daha üst ligleri hak ediyor. Tüm şehriyle, kültürüyle, tarihiyle en iyi yerlerde olmayı hak ediyor. Gerçekten iyi transferler yapıldığını düşünüyorum. Tecrübeli ve şampiyonluk yaşamış oyuncuların eklenmesiyle birçok eksiğimiz umarım ki giderilecek. Lige iyi bir başlangıç yaparsak devamı gelecektir. Bizler de her zaman olduğu gibi bu yıl da takımımız için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

TURİZM HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ BU SEZON DA EROL’UN GÜNDEMİNE
Elazığ’ın çok büyük bir potansiyeli olmasına rağmen turizm konusunda yıllardır istenilen noktaya gelemediğini vurgulayan Milletvekili Erol, “Elazığ’ın turizmde büyük potansiyeli olmasına rağmen, bu potansiyelin değerlendirilemediğini üzülerek görüyoruz. Hazar Gölü’nden Harput’a, Keban Barajı’ndan tarihi camilere kadar çok zengin bir coğrafyada yaşıyoruz. Ancak bu yaz sezonunda da Elazığ turizmi yine hak ettiği ilgiyi göremedi. Beklenen hareketlilik sağlanamadı. Şehir, her yönüyle hazır olmasına rağmen, ne yazık ki bu hazır oluşu harekete geçirecek planlama, organizasyon, tanıtım ve yatırım iradesi gösterilmedi.” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ’daki su sorununa dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

MİLLETVEKİLİ EROL: HAMZABEY’DE SU TÜKENİYOR
Elazığ’ın sesi ve mağduriyetlerin takipçisi olan, şehrimizi her platformda hem tanıtan hem de sorunlarını ve beklentilerini dile getirerek çözüm yolunda büyük bir mücadele veren CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, şehrimizi bekleyen büyük bir tehlike olan susuzluk konusunda açıklamalarda bulundu. Elazığ’a içme suyu sağlamak amacıyla büyük umutlarla inşa edilen Hamzabey Barajında yaklaşık 20 günlük su kaldığını duyuran Erol, acil eylem çağrısında bulundu.

HAMZABEY’DE SU TÜKENİYOR
Elazığ’ın içme suyu ihtiyacını karşılamak için büyük umutlar ve beklentilerle yakın bir tarihte devasa bir bütçeyle yapılan Hamza Bey Barajı’nın artık ihtiyacı karşılamadığını, barajda çok az bir miktarda su kaldığını ve kısa bir süre içerisine Elazığ’ın musluklarından su akmayacak seviyeye gelebileceğini belirten Erol, acil eylem çağrısında bulundu. Milletvekili Erol, “Büyük umutlarla inşa edilen ve 2045 yılına kadar Elazığ’ın içme suyu sorununun çözüleceğine dair açıklamalara konu olan, Elazığ Merkez, Palu, Kovancılar, Yazıkonak, Yurtbaşı, Mollakendi ve Akçakiraz’ın kullanacağı açıklanan ve bu yönde büyük yatırımlar yapılan Hamzabey İçme Suyu Hattı şuan da sadece Elazığ şehir merkezinin su ihtiyacının 3/1’ini ancak karşılandığı halde 20 günlük suyun kaldığı bilinmektedir. Merkezin su ihtiyacının dahi 3/1’ini ancak karşılayan bu baraj ilçeler ve beldelere de su vermeye başlanınca çok büyük bir içme suyu sorunuyla karşı karşıya kalacağımız ortadadır.” şeklinde konuştu.
“ACİL SU EYLEM PLANI ŞART”
Sorunun çözümü için tüm yetkilileri harekete geçmeye davet eden Erol, “Bugün bu konularla ilgili ne bir kapsamlı Meclis çalışması ne de kamuoyuna açık bir kriz planı sunulmuş durumda. Biz milletvekilleri olarak Meclis kürsüsünden bunu söylemeye devam edeceğiz ama yetmez. Elazığ’ın valisi, belediye başkanları, üniversiteleri, ziraat odaları, muhtarları bir masa etrafında toplanmalı ve bu şehir için bir “Su Acil Eylem Planı” hazırlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“KONUŞMA DEĞİL ÇÖZÜM BULMA ZAMANI”
Elazığ’da azalan su kaynaklarına ve şehri bekleyen tehlikelere dair görüşlerini açıklayan Milletvekili Erol, “Elazığ’da artık su ile ilgili sorunları konuşmanın ötesinde, çözüm için harekete geçmemiz gereken bir döneme girdik. Hem içme suyu kaynaklarımızda yaşanan ciddi azalma, hem de tarımsal sulamada karşı karşıya olduğumuz sıkıntılar, şehrimizi ve bölgeyi ilerleyen yıllarda çok daha büyük bir tehditle yüz yüze bırakacaktır. Buradan hemşehrilerime, yerel yöneticilere ve merkezi hükümete açık bir çağrıda bulunuyorum: Elazığ’ın su meselesi bekleyemez. Bu bir doğa sorunu değil, büyüyen bir krizdir.” şeklinde konuştu.

BU KRİZ EKONOMİK ÇÖKÜŞ ANLAMINA GELİR
Su konusunda yaşanan sorunların sadece Elazığ’da değil bölgede ekonomik bir çöküşe sebep olabileceğine dair uyarılarda bulunan Erol, “Bugün şehrimizde yağış rejimlerinin değişmesi, sıcaklıkların artması ve yeraltı sularının bilinçsizce kullanılması sonucu su seviyesi hızla düşüyor. Elazığ gibi tarıma ve hayvancılığa dayalı bir şehirde bu tablo, sadece kuraklık değil, ekonomik çöküş anlamına da gelebilir. Tarımda ürün desenimiz daralıyor, çiftçimiz sulama yapacak kaynak bulamıyor. Özellikle Baskil, Kovancılar, Palu gibi ilçelerimizde çiftçinin umudu barajlara, göletlere bağlanmış durumda. Ama o barajlar da alarm veriyor.” dedi.

“İKLİM KRİZİ HANELERİMİZİN MUSLUĞUNA KADAR İNMİŞ BİR GERÇEKTİR”
İklim değişikliği konusunda daha ciddi davranılması gerektiğini vurgulayan Milletvekili Gürsel Erol, şu sözlerle ortak akıl oluşturma ve mücadele çağrısı yaptı:
“Küresel ısınma denilen olgu artık soyut bir çevre sorunu değil; Elazığ’da her hanenin musluğuna kadar inmiş bir gerçekliktir. Ancak ne yazık ki iklim krizine karşı hâlâ günü kurtarma politikalarıyla yaklaşıyoruz. Planlama yok, önlem yok, tasarruf bilinci yok. Devletin ilgili kurumlarıyla birlikte, yerel yönetimlerin de sorumluluğu vardır. Bu sadece DSİ’nin ya da belediyenin işi değil, şehrin tüm bileşenlerinin ortak akılla yürütmesi gereken bir mücadeledir.”

“HER DAMLANIN HESABINI YAPMALIYIZ”
Her zaman olduğu gibi sadece sorunları dile getiren değil çözüm önerileri de sunan kimliğini su sorununda da ortaya koyan Erol, önerilerini şu şekilde sıraladı:
Bakınız, bu noktada çözüm aslında karmaşık değil. Ama siyasi irade, samimi niyet ve takvimlendirilmiş bir eylem planı gerektiriyor. Şehirde su kaybını önleyecek şekilde altyapı sistemleri yenilenmeli, tarımda vahşi sulama yöntemlerinden vazgeçilip, basınçlı sulama sistemleri teşvik edilmelidir. Bu sistemlerin ilk yatırım maliyeti yüksek olsa da, orta vadede şehre su kazandırır, çiftçiye verim kazandırır. Aynı zamanda içme suyu temininde alternatif kaynakların tespiti, küçük ölçekli yağmur suyu toplama sistemlerinin kent planlamasına entegre edilmesi, sanayi ve belediye atık sularının arıtılıp geri kullanımının yaygınlaştırılması artık lüks değil, zorunluluktur. “Bizim bölgemizde su boldur” anlayışı çoktan geride kaldı. Artık her damlanın hesabını yapmalıyız.
“SUYA ULAŞAMAYAN ÇOCUKLARIMIZA NE ANLATACAĞIZ?
Milletvekili Erol, açıklamasını şu çarpıcı ifadelerle sonlandırdı:
“Ben siyasi kimliğimin ötesinde bu şehrin bir evladı olarak konuşuyorum. Elazığ’da bir çocuk gelecekte suya ulaşamadığında biz o çocuğa ne anlatacağız? Sorumluluktan kaçan bürokrasiyi mi, günü kurtaran siyaseti mi, konuşup hiçbir şey yapmayanları mı? Bugünden adım atmazsak, yarın çocuklarımız bize sadece susuzluk değil, hesabını da sorar.
Su hayattır. Hayatın teminatı ise sorumlulukla alınan kararlardır. Ben buradan bir kez daha çağrı yapıyorum: Elazığ susuzluğa mahkûm edilmemelidir. Tarım, hayvancılık ve insan yaşamı için gereken her adım vakit kaybedilmeden atılmalıdır. Bugün alınmayan her karar, yarının telafi edilemez krizine dönüşür. Her konuda olduğu gibi su konusunda da Elazığ için çalışmaya, bu şehri sahipsiz bırakmamaya devam edeceğim.”