Geçen hafta bu köşemizde, “Fikret Memişoğlu’nun Adı…”  başlıklı yazımız vardı. O yazımızda şu ifadeleri kullanıyorduk; “Bu köşemizden Sayın Belediye Başkanımıza arz olunur… Elâzığ Belediyesi; tarihi öğretmenevi’ nin, “Millet Kıraathanesi” olacağını açıkladılar. Sıklıkla yazdık/ çizdik/ anlatmaya/ ifade etmeye çalıştık. Şehrin merkezinde yer alan, öğretmenevi ‘nin kimlik bilgilerine baktığımızda; 1933- 1952 yılları arasında Halkevi Hizmet Binası, 1952- 1976 yıllarında Kız Öğretmen Okulu, 1976-1982 yılları arasında Eğitim Enstitüsü ve Lise, 1983 yılından günümüze kadar da; “27 yatak kapasiteli öğretmenevi” olarak kullanılmış. Artık günümüzde, Elâzığ Belediyesi tarafından, “Millet Kıraathanesi” olarak düşünülüyor.”

Elâzığ Belediyesi tarafından, “Millet Kıraathanesi” olarak düşünülen/ veya nitelendirilen Öğretmenevi tarihi binasına; “Av. Fikret Memişoğlu isminin verilmesi...” inancım odur ki, ismine de yakışır, zarif bir mekân olur.

Bu düşüncelerle geçen haftaki yazımızda tarihi Öğretmenevi binasının “Fikret Memişoğlu Kültür Merkezi” olarak, o isimle bir hizmet şuurunun oluşacağına inancımızı ifade etmiştik.

İnsanıyla nezih, kibar, zarif, mütevazı duruşuyla bildiğimiz Elâzığ Şehrini, “Doğudaki Batı…” olarak nitelendirdik. Bu şehir tarihi boyunca da, “gönül coğrafyamızın kültür, sanat edebiyat şehri olarak anılmıştır!” 2023 yılında da, başta Ankara, İstanbul, Bursa, Kayseri, Konya vesaire ‘edebi çevrelerine Elâzığ Şehrini sorunuz!’ Dahası mı, ‘gönül coğrafyamıza da…’ aynı soruları sorunuz?

Elâzığ Şehrinden sizlere gıpta ile bahsedecekler. Bu şehrin, ‘münevver ikliminden’ sizlere bahsedecekler. Bu bizler için büyük bir mutluluk vesilesidir. Öyle ki, ‘irfan kültürüyle iz bırakan bir şehiriz…’ Son 30-40 yıl içerisinde Elâzığ Şehrinden başta Ankara ve İstanbul olmak üzere “beyin ve sermaye göçüne rağmen…” bu şehri hala, ‘kendi kültür dokusunu korumada büyük bir direnç, azim ve irade göstermiştir’ Bunda da, altını çizerek ifade etmeliyim, ‘başarılı olmuştur!’

Bu şehir kendi bağrından öyle isimler çıkarmıştır ki, “ilimde, irfanda, marifette, kültürde, sanatta, edebiyatta, musikide…” her türlü fedakârlığı göstererek hayırla yarışan gönül ehli insanlar…

O isimlerin bir yerde anılması, ‘şehrin anılmasıdır’ O isimlerle, ‘şehrin kimliği’ konuşulur.

1933 tarihinden günümüze kadar, kâh Halkevi Hizmet binası, kâh Kız Öğretmen Okulu, kâh Öğretmenevi olarak kullanılan bu tarihi mekân 90 yıl boyunca bu şehrin insanına hizmet vermiştir. Gaye ve Ufkumuz ne olmalıdır, ‘hizmet düşüncesini’ geleceğimize, Elâzığ insanına yakışır şekilde ihya ve inşa etmektir.

1975’lerden günümüze bu kadim şehirde, basın hayatının içerisindeyiz. Gazeteciyi, şehrin vakanüvisi olarak düşünün/ veya şehrin hafızası olarak düşünün. Mekânlarında dili var! O taş duvarlar nelere şahit olmadı ki…  Sürekli tarihi/ geçmişi tefekkür ederim. Artık tarihi Öğretmenevine, ‘ihtiyar konak’ diyelim. 90 yıl boyunca kimleri ağırlamadı ki… Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e kadar… Bu tarihi, ‘ihtiyar konağı’ şehrin ilim ve irfan kültürüyle birlikte düşündük ve aynı şuurla düşünmeye devam ediyoruz.

Şehrin gönüllü kuruluşları birçok kültürel faaliyetlerini bu mekânda gerçekleştirdiler. Ah keşke diyorum, o tarihi faaliyetlerin her biri, ‘kayıt altına alınsaydı…’ şimdi hafızalarda yaşattığımız o faaliyetler bir büyük külliye olarak Elâzığ halkının da hizmetine sunulurdu.

Maalesef bizim en büyük eksiğimiz, ‘günlük tutma…’ geleneğimiz yok. O sebepledir ki, ‘tarihe karşı da unutkanız…’ Şehrin hafızasının da, ‘gayet güçlü, diri ve canlı olması’ elzemdir.

Şu tarihi, ‘ihtiyar konakta…’ gerçekleştirilen yüzlerce faaliyet bir film şeridi misali gözlerimin önüne geliyor. Her birinde şehrin bilumum aşina olduğumuz değerleri… İlki 1992 tarihinde gerçekleştirilen Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarının ilk açılış toplantıları bu tarihi mekânda hayat buluyordu.

2001 tarihinde gerçekleştirilen Elâzığ 1. Ekonomi Kurultayının ilk toplantıları da, bu mekânda büyük bir coşkuyla idrak edilecekti. Rahmetli Şeref Tan’ın F.H.G.C. Başkanlığı Döneminde, “Cemiyetin Ödül Törenleri…” bu mekânda idrak edilmişti. Milli Eğitim Şurasından tutunuzda, Esnaf Derneklerinin, “Ahilik toplantılarına kadar…” bu ihtiyar konak tercih ediliyordu.

Rahmetli Hafız Abdullah Nazırlı’nın da hazır bulunduğu, “Han Vakfının düzenlediği kitap tanıtım ve imza günü…” bu mekân seçilmişti. Şehrimizin edebi mahfili olarak da bilinen MANAS Gönül Evi’nin düzenlediği birçok edebi toplantıları bu mekânda gerçekleştiriliyordu.

Bu tarihi mekân, ‘Öğretmenevi…’ Elâzığ Şehrinin her zaman için ‘sivil dünyası’ olmuştur.

İnşallah diyelim, en büyük arzumuz ve niyetimiz, “Fikret Memişoğlu Kültür Merkezi” adıyla bu mekânın anılması, ‘hizmetlerin de bu duyarlılıkta devamıdır’