Ahit/ Söz kavramı hayatımızı bütünüyle kuşatan en hassas kavramdır.

Ahit sözlükte, “antlaşma”, “Verdiği sözde durma” anlamlarına geliyor.

İnancımız,  “ahit ve sözleşme” kavramlarına o kadar önem vermiştir ki, Meâric Sureti 32. Ayet’te şöyle buyrulur; “Onlar emanetlerini ve sözlerini yerine getirenlerdir.”

Hadiste şöyle buyrulur; “Münafıklığın alameti üçtür; Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edilince hıyanet eder.”

 

Asıl zarara uğrayanlar kimlerdir? Bakara Suresi 27. Ayet’te de şöyle buyrulur;

“O kimseler (o fasıklardır) ki, Allah’a verdikleri sözü, katiyen kabul ettikten sonra bozarlar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği şeyi (Akrabalar ve müminler arasındaki irtibatı) keserler ve yeryüzünde fesad çıkarırlar. İşte onlar gerçekten zarara uğrayanlardır.”

Sözünü tutmayanlar,  “gafillerdir!” Sözünü tutmayanlar, “sefihlerdir!” Sözünü tutmayanlar,  “meyve veren dallarını…” kesenlerdir.

Sözünü yerine getirenler, “takva sahibi” korunanlardır.

Âli İmran Suresi 76. Ayet!’te şöyle buyrulur; “Hayır! Kim sözünü yerine getirir ve (günahlardan) sakınırsa, hiç şüphesiz Allah, takva sahiplerini sever”

Ah, şu dünyalık menfaatler; insanlara neler yaptırmıyor ki?

Âl-i İmran Suresi 77. Ayet’te de şöyle buyrulur; “Doğrusu (peygambere iman hususunda) Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir fiyata (dünyalık menfaate) satanlar var ya, işte onlara ahiret’te

Bir nasip yoktur; Hem Allah onlarla konuşmaz; Hem kıyamet günü onlara (rahmet nazarıyla) bakmaz ve onları (günahlardan) temizlemez! Ve onlar için (pek) elemli bir azap vardır”

Kur’an’ın kesin emridir; “Ey iman edenler! Akidleri (verdiğiniz sözleri) yerine getirin” (Maide, 1)

Sözde,  “bağlayıcılık!” vardır. Allah’tan sakınanlar ve korunanlar; “sözlerini…” yerine getirirler.

Maide Suresi 8. Ayet’te şöyle buyrulur;“Ey iman edenler! Allah için (hakkı) ayakta tutanlar

(Ve) adaletle şahitlik eden kimseler olun! Bir kavme olan kin(iniz) sizi asla adaletsiz olmaya sevk etmesin! Âdil olun! Bu takvaya daha yakındır. Allah’tan sakının!”

İman edenler… İman cevheri taşıyanlar…

Ra’d Suresi 20. Ayet’te şöyle buyrulur; “Onlar ki, Allah’ın ahdini yerine getirirler ve (verdikleri) sözü bozmazlar.”

Verilen her sözün üzerimizde, “sorumlulukları” vardır. Bunlar, akli, vicdani, hayati önem taşıyan sorumluluklardır. Kulluk görevimizde de, “ahdimiz!” vardır.

Fetih Suresi 10. Ayet’te şöyle buyrulur; “Kim ahdini bozarsa, ancak kendi zararına bozmuş olur.

Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.” 

Ahitte, ne büyük bir kazanç ve ticaret var.

Bakara Suresi 40. Ayet’te de şöyle buyrulur; “Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vaat ettiklerimi vereyim.”

Ahit, bir haktır; karşılıklı olarak “haklar” vardır.

Hadis, “Allah’ım! Gücüm yettiği kadar ahdine ve va’dine sadakat gösteriyorum”

İnsanoğlunun en büyük zaafı nedir;  “Yapamayacağı şeyleri söylemesidir!”

Saf Suresi 2-3 Ayet’te de şöyle buyrulur; “Ey iman edenler! Yapamayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapamayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir kusur ve kabahattir”

Verdiği sözü yerine getirmeme de, “büyük bir vebaldir!” Aynı zamanda, “büyük bir kusur ve günahtır!”. “Doğruluk emanet, yalancılık ihanettir!”

 

Bakara Suresi 283. Ayet’te şöyle buyrulur; “Birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet bırakılan kimse emaneti sahibine versin ve bu hususta Allah’tan korksun”