Bizim geleneğimizde, töremizde, Devlet ‘Baba’dır. İnsanına koruyucu bir zırhtır, güçtür, kuvvettir.

Orhun Anıtları, “Türk Dili’nin en eski yazıtlarıdır!” O yazıtlarda, “Bilge Kağan’ı dinliyoruz!”

“Milletimin adı yok olmasın; Töre yok olmasın diye, gündüz oturmadım gece uyumadım. Gözden yaş gelse önleyerek, gönülden çığlık gelse geri çevirerek düşündüm. İyice düşündüm. Milletimi kalkındırayım, besleyeyim diye kuzeye, güneye ve doğuya on iki büyük sefer yaptım; savaştım. Ondan sonra Tanrı bağışlasın; talihim ve kısmetim var olduğu için Ötüken’i tuttum. Açları doyurdum, çıplakları giydirdim. Yoksul milleti zengin kıldım. Az milleti çoğalttım. Artık kötülük yok. …Ve Türk Kağanı Mukaddes Ötüken Ormanı’nda oturdukça ülkede sıkıntı olmayacak, töre yaşayacak. Üstte Gök basmasa, Altta Yer delinmese Senin ilini ve Töreni kim bozabilir? Ey Türk titre ve kendine dön!”

Bizim inancımızda, “din, akıl ve örflerin korunmasını…” ister. Burada ilk akla gelen, “Şuur Kavramıdır!” Milli Şuur, Milli İdeal Kavramlarına hâkim olmalıyız.

Şuur sözlükte, “Kendi varlığından haberi olma.” “Anlayış, idrak, vicdan, Hiss-i zahirle duymak”

“Bilmek, idrak etmek, bilin甓İnceliklerini iyice idrak etmek” Şuur, ‘farkındalık’ Şuur, ‘insanın kendisini tanımasıdır’

Goethe, “Bir insanın ulaşabileceği en yüksek düzey, kendi inanç ve düşüncelerinin şuuruna/ bilincine varmak, kendi kendini tanımaktır!”Kendimizi tanıyacağız, ‘kendimiz olacağız’

Cicero şöyle der; “Evrende cansız ya da şuursuz tek bir zerre mevcut değildir…Algılamak istiyorsan, perdeni kaldır.”Cicero’ya, aferin diyorum.Tegabün Suresi 64. Ayeti’ni tefekkür ederek okuyunuz;“Göklerde ve yerde her şey Allah’ı tesbih eder.(zerresinden küresine kadar, ne varsa hep O’nun kudret ve azametine şahitlik eder)Mülk O’nun, hamd da O’nundur; O her şeye kadirdir”

Akıl, İ’zan, İdrak, Vicdan,  Şuur… Gözlerimizi, ufkumuzu, basiretimizi açıyor! Carl GustavJung’un şu sözleri önemli,“Şuur var olmanın ön şartıdır!”Vladimir Bartol ne diyecektir; “Şuur seviyesi ne kadar düşerse fanatiklik de o ölçüde artar!”‘Bilge insanlarla’  bir araya geldiniz mi?‘Kamil insanlarla’ yol arkadaşlığınız oldu mu? Onlar tebessüm ederek de, insanlara ders verirler! Mc. Dougall, “Her toplumun bir kolektif zihni/ bilinci vardır!”Sıklıkla kullandığımız bir kavram vardır,  “ortak akıl…”Atalardan süzülerek gelen, ‘kültürde de…’ ortak bir payda vardır! Howard Falgo, “Şuur/bilinç olarak bilinen birikmiş farkındalığımız, bütün inançlarımızın toplamıdır!”Kültür, ‘millidir’ Medeniyet,  ‘evrenseldir’Dil üzerinde hassasiyetlerimiz elbette olacaktır…

Önceliğimiz ne olmalıdır?“Erdemli Toplum!”İnsan, ‘hak ve hukukunu gözetmek’ bir şuurdur!

“Adil ve dürüst olmak…” vicdani bir teamüldür!Cemil Meriç, “insanlık daima kötü oyuncaklar peşinde koşan çocuk!” Kaprisler, İhtiraslar, yeryüzünde azametle yürüme,gafletler, ihanetler, Zorbalıklar, Şarlatanlıklar…Nefsi galeyana getiren hezeyanlar…Bütün bunlar, ‘ağaca dadanan kurt misali…’İnsanı, insandaki erdemli vasıfları yok eden,  zafiyetler!Falco ne der; “Sorumluluğun bilincinde olan insan,her zaman geleceğe bakar;Suçlayan insan her zaman geçmişe…”

Yahya Kemal, ‘mazi ile atiyi bütünleştirir’“Ne harabi, ne harabatiyim. Kökü mazide olan atiyim”Necdet Kaynak, “Bilinç enerjidir, bilinç ruhtur, bilinç candır,bilinç sonsuza dek yaşar;

Bu nedenle bilinçli (bilge) insanlar ölümsüzdür. Ahmet Ümit şöyle diyecektir; “Yaşama bilinci olmayan bir ülkenin tarih bilinci olur mu?”Bizlerde öyle bir tarih şuuru yer etmiştir ki,“Hayallerimizi büyük idealler süsler…”O ideale, ‘fütüvvet dili’ diyoruz!Bizim Yunus’un şu mısralarını bir daha okuyunuz;“Söz ola kese savaşı/ Söz ola kestire başı/  Söz ola ağulu aşı/ Yağ ile bal ede bir söz”

Şuursuz veya ‘idealsiz bir toplum’ düşünebilir misiniz?İnsan,  ‘kendini bilecektir’İnsan,  ‘varlığından haberdar olacaktır’Şuursuz bir toplum neye benzer?“Ota benzer!”Öyle ki,  “Ot, rüzgârın estiği yönde eğilir!”Kıyam da, rükû da, secde de;  ‘Allah İmran Suresi 191. Ayet’te;“Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar…”

Şuur, ‘varlığa, eşyaya, eserlere, kâinata açılan pencere…’Şuurlu toplum,  ‘kendini fark eden erdemli toplum’Şuur, vicdanlara seslenir / vicdanların hür ve doğru sesidir;“Makamı kaybedersen üzülme!Güneş de her sabah doğar ve akşam batar”Seyit Ahmet Arvasi’nin şu veciz sözüne kulak verelim;“Şaşarım insanların haline, geçimi maaştan, şifayı ilaçtan bilirler!”Böyle bir şuur,  ‘toplumun infilakı…’ demektir. Şuur,  sadece; ‘hakka yöneliştir’Şuurlu toplum, kendini büyük ideallere hazırlayan toplumdur!O idealler gerektiğinde; “sabrı, sükûtu ve çileyi öğretir!”