Sözlükte düşünce,  “Düşünme sonucu varılan, düşünmenin ürünü olan görüş, mütalaa, fikir, mülahaza, ide”  “Dış dünyanın insan zihnine yansıması. Niyet, tasarı. Tasa, kaygı, sıkıntı.”…

Sokrates ne diyorlar, “düşüncesiz bir yaşam, bir insana yakışmaz!”

Kur’an Saffat Suresi 155. Ayet’te buyuruyor, “Hiç düşünmez misiniz?”  İnsan için, ‘sosyal bir varlık’ diyoruz. Mevlana, “Ey birader, sen ancak bir düşünceden ve fikirden ibaretsin. Üst tarafın kemik ve sinir ve kas ve adaleleri meydana getiren, ince liflerden ibaretsin”

Sadi Şirazi insanı şöyle tarif edecektir;  “Yek katre-i hûnest, sâd hezârân endişe” Yani, “insan üç beş damla kan ve bin bir endişe…” İnsanı,  “göz ile gönül, niyet ile amel, düşünce ile fikir,  akıl ve vicdan…” Daha ziyade manevi dünyası ile birlikte düşünebiliriz…

Ali İmran Suresi 65. Ayet’te şöyle buyrulur; “Siz hiç düşünmüyor musunuz?”

Kur’an bizlere düşünme eyleminde belli metotları sunuyor; “Allah’ın üzerindeki nimetini düşünün”  (Ali İmran, 103), “Gerekir ki düşünür, ibret alırsınız.” (Araf, 57), “Bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür.” (Hud, 114)

Nimet, öğüt, hikmet kavramları bir arada. “İşte Allah, ayetlerini size böylece açıklıyor.  Umulur ki düşünürsünüz” (Bakara, 266) Ufuk ve ufuk ötesi,  Kur’an’dan her türlü misaller düşünce üzerinde… Kimler derinliğine düşünür? “Üstün akıllılardan başkası da derin düşünmez” (Ali İmran, 7) İlimde derinleşenler ‘hikmet pınarına ulaşabilirler…’

Peki, insanlar neler üzerinde düşünürler?

“Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar; Göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler…” (Ali İmran, 191) İnancımız, ‘ilimde derinleşmenin yollarını…’ bizlere gösteriyor! Bizlere, ‘uzayı/ uzay ilmini işaret ediyor’

Düşünmeyen kimlerdir?

“Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir!” İnancımız,  ‘düşünen ve düşünmeyenlere…’ nasıl hitap ediyor? “Kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?” (En’am, 50)

Kur’an’daki, ‘kıssalar’ öğüt alıp düşünmemiz, ibret almamız içindir Aklımızı, idrakimizi, iz’anımızı, irademizi doğru yol üzerinde kullanacağız “Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler” (Yunus, 100), Hiçbir şey tesadüfî değildir… İnsan, başıboş da yaratılmamıştır. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık açık ayetler indirdik”  (Nur, 1)

Neml S. 33. Ayet’te, “düşünsenize!” Secde S. 4. Ayet’te, “artık düşünmeyecek misiniz?”

Yasin S. 68. Ayet’te, “Hâlâ akıllanmayacaklar mı?” Zümer S. 9. Ayet’te, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Temiz akıl sahipleri olanları anlarlar. Haşr S.  2. Ayet’te, “Ey akıl sahipleri! İbret alın.”

Mehmet Kaplan, “Doğru düşündüğüne inanan, yanlış fikirlerle savaşmak zorundadır!”

A.W.Hare, “Düşünce; rüzgâr, Bilgi; yelken, insanlıkta kayığın kendisidir.” Rüzgâr, ‘olmazsa olmazımızdır…’  Onlar,  ‘gözyaşının da habercisidir’

Napolyon, “iki şey dünyaya hükmeder; biri kılıç, diğeri düşünce. Kılıç, eninde sonunda düşünceye yenilir.” Ey asil düşünce! Kâinat defterini okuyan hamiyetli rağbetim.

Bizler sana muhtacız. Asrımız sana hasret. Mevlana, “fikir ona derler ki, bir yol açsın;  yol ona derler ki, bir gerçeğe ulaşsın.” Sizlere kitaplar yazdıracak bir ifade silueti…

Düşünce de, insanlığın ‘atölye…’ veya ‘laboratuvar…’ tasviri yer alır. Otto Ermest, “değerli düşüncelere sahip olanlar, hayatta yalnız kalmazlar” Einstein, “Yeni düşünceleri ortaya çıkaran hayal gücü bilinçten önemlidir!”

Goethe, “düşünmek kolaydır, yapmak zordur.  Dünyada en zor şey de düşünüleni yapmaktır!”

Ecdat,  “niyet hayır, akıbet hayır…” Her şeyden evvel,  ‘niyetle amelin örtüşmesi…’ gereklidir.

Düşünceleri, ‘hayata geçirme…’ F. Nietzsche, “Düşüncelerinizin en iyi aynası, yaşamlarınızın akışıdır.” Ey gölgem! Süzülerek akıp giderken sende kendimi görür, kendimi okurum!

Düşünerek öğrenecek ve düşünerek öğrendiklerimizi hayata geçireceğiz. İnsan, düşünceleriyle varlığını ortaya kor. Düşünce,  ‘tasarlanmış niyetlerimiz…’ Düşünce ile ön yargıyı da birbirinden ayırmalıyız; “Bir önyargıyı ortadan kaldırmak, Bir atomu parçalamaktan daha güç” (Einsteisn)

Ön yargıya bizler, ‘koyu taassup da…’ diyebiliriz! Taassup gün gelir, ‘bilgiye de meydan okumaya çalışır’ Tarihimizde bunun birçok örnekleri yaşanmıştır! Epikharmos, “insan düşünce ile görür ve duyar. Her şeyden yararlanan her şeyi düzene sokan, başa geçip yöneten düşüncedir. Geri kalan her şey kör, sağır ve cansızdır!”