TFF 3. Ligde 5. Haftayı geride bıraktık.

Bordo beyazlı temsilcimiz Elazığspor, bu 5 maçlık periyotta şu anki puan cetvelindeki sıralamada kendisinden daha aşağılarda yer alan takımlarla mücadele etti.

Bu takımlardan tek mağlubiyetini aldığı Ağrı 1970 spor; Elazığspor’la birlikte şu an grupta lider olan Yeni Mersin İdmanyurdu takımını da mağlup etme başarısını göstermiş bir takım.

Ağrı 1970 takımına niye dikkat çektim, anlatayım.

Ligin ilk haftasında sahamızda Kelkit’le berabere kaldık.

Sonrasında 2. Haftada şu an küme düşme hattında yer alan Yomraspor’u deplasmanda mağlup ettik.

Dönüp 3. Haftada içeride yine şu an küme düşme hattında yer alan Amasyaspor’u zor da olsa 1-0’la geçtik.

…Ve 4. Haftada deplasmanda iç sahada etkili olan Ağrı 1970 spor’a mağlup olarak ilk yenilgimizi aldık.

Son olarak da Pazar günü 5. Hafta maçında düşme hattının iki basamak üstünde yer alan Çatalcaspor’u 2-1’le geçerken, özellikle 2. yarıda bir hayli zorlanmamıza rağmen 3 puanın sahibi olduk.

Yazımın başında da belirttiğim gibi, sıralamada altımızda yer alan takımlarla oynadık ilk 5 haftada…

Hani hatırlarsanız; geçtiğimiz sezon Elazığspor’un son 5 maçının zorluğuna değinmiş, dikkat etmemiz gerektiğini yazmıştım.

Sonra birileri çıkıp, “bazı felaket tellalları son 5 maçımızın zor geçeceğinden bahsediyor. Kolay mı, zor mu? görecekler” diyerek, “ucuz kahramanlık” yapmaya çalıştılar.

Bunu diyenler, yetersizliklerinden dolayı son 5 maçta devre dışı bırakılması sonrasında devreye giren belediye başkanımız Şahin Şerifoğulları’nın sağladığı önemli katkı ve destekle, Elazığspor’un hangi zorluklarla ligde kaldığını geç de olsa anladılar.

Şimdi önümüzde 3 zor maç var.

Önce play-off’un içindeki 52 Orduspor FK ile deplasmanda, ardından da lider Yeni Mersin İdman Yurdu ile sahamızda ve ardından da yine ilk 6 içerisinde yer alan Belediye Kütahyaspor’la deplasmanda oynayacağız.

“Tam bize göre rakipler” denilecek üst düzey takımlarla maçlar oynayacağız.

Dolayısıyla, bu 3 maç sonunda hem Elazığspor’un gerçek gücünü, hem de iddiasını değerlendirmiş olacağız.

Tabi yine birileri çıkıp bizi felaket tellallığıyla suçlamazlarsa?...

Geçtiğimiz haftaki köşe yazımda Elazığspor’un asıl sorununun gol atamamak olduğunu belirtmiştim.

Bu nedenle teknik heyetin takım içerisinde Ömer Faruk’a alternatif oyuncular hazırlamaları gerektiğinden bahsetmiştim.

Çatalcaspor maçında Ömer Faruk’un attığı şık golle öne geçmemize rağmen, akabinde hazırlanan pozisyonların da yine Ömer Faruk merkezli olmasıyla kontrol altında tutulan bu oyuncunun etkisizliğine rağmen maç sonuna kadar oyunda tutulması da halen alternatifi olmadığının bir göstergesidir.

Bereket versin Hakkı İsmet Şimşek, devreye girip attığı enfes golle takımını rahatlattı da, Ömer Faruk’un stresini de almış oldu.

Yüksel Kayaalp’in de katkılarıyla ilk yarıda rakip kalede fazla gözüksek de, 2. yarıda yenilen golün ardından yaşanılan düşüş; düşündürücüdür.

Bir gerçeği daha kabul etmemiz lazım.

Elazığspor, 2. yarılarda oyundan çabuk düşüyor.

Son örneği Çatalcaspor maçı…

Rakibin çok net pozisyonları vardı.

Hakan’ın yerine 2. yarıda oyuna giren kaleci Yiğit’in önlediği pozisyonlar olmasa, grubun zayıf takımlarından Çatalcaspor’a puan kaptırmanın üzüntüsünü yaşayacaktık.

Bu nedenle, yaş ortalaması yüksek olan oyunculardan kurulu Elazığspor’un 2. yarıdaki düşüşünün önlenmesi için de birtakım çözümlerin üretilmesi gerekir.