Bir Şehrin Onuru, Bir Memleketin Özeti...
Elazığ!
Bir coğrafyanın mihenk taşı…
Tarihin, kültürün ve vatan sevgisinin yürekle harmanlandığı bir şehir…
Üç tarafı sularla çevrili, adeta Türkiye’nin küçük bir özeti gibi.
Köklü geçmişiyle gurur duyan, değerleriyle yaşayan ve yaşatan bir şehir...
Neden "Kutlu ve Şanlı Elazığ" diyoruz?
Anlatayım...
Geçtiğimiz hafta Elazığspor ile Vanspor arasında bir üst lige çıkma mücadelesi vardı. Ne yazık ki maç sonrası hem saha içinde hem saha dışında istenmeyen olaylar yaşandı. Oysa futbol bir oyundur. Rekabetin, heyecanın, kardeşliğin bir parçasıdır. Elbette bir kazanan olacak, bir taraf da kaybedecektir. Bu oyunun doğasında var.
Ama öyle bir hava oluşturuldu ki, sanki bu maç Türkiye'nin iki şehri arasında değil de biri yerli, diğeri yabancı bir takımmış gibi karşı karşıya getirildi. Bu yakışıksız ayrım, bu tavır, Elazığ halkını derinden yaraladı ve incitti.
Elazığ halkı; her daim vatanına, bayrağına ve devletine bağlılığıyla tanınır. Bu şehir Fethi Sekin gibi nice kahramanlar yetiştirmiştir. Bu yiğitler yeri ve zamanı geldiğinde vatan için gözünü kırpmaktan, canını vermekten çekinmez. Ne var ki, tüm bu vefa ve sadakat bazı kesimler tarafından yok sayıldı. Öyle ki Elazığ’a haksız yaftalar yapıştırıldı. "Faşist şehir" gibi ithamlarla kirli bir algı oluşturulmaya çalışıldı.
Varsın suçlasınlar...
Çünkü Elazığ, dün olduğu gibi bugün de devletinin yanındadır. Gerekirse tek yürek olur, saf tutar, milletinin ve memleketinin arkasında durur.
Maç anında Elazığ tribünlerinden yükselen “Ölürüm Türkiyem”, “Şehitler Ölmez”, “Birileri Var” marşları sadece statta yankılanmadı. Bu sesler Türkiye’nin dört bir yanında yürekleri titretti, duyguları harekete geçirdi. Çünkü bu şehrin sesi, sadece Elazığ’ın sesi olmadı. Aslında bu milletin ortak sesiydi.
Evet, Elazığspor bu yıl birinci lige çıkamadı. Belki hakem kararları, belki saha dışı baskılar engel oldu. Ama ne gama ne de tasaya düşmek yok! Şampiyonluk başka bir bahara kaldı. Bu şehir sabırlıdır, azimlidir. Elazığspor, Allah’ın izniyle gelecek yıl hak ettiği yere mutlaka ulaşacaktır.
Ama unutulmamalıdır ki mesele sadece futbol değil.
Mesele, bir memleketin karakteri ve bilinci meselesidir.
Kaybedilen maç telafi edilir.
Ama kaybolan vatan sevgisi, aidiyet duygusu ve milletine sadakat kolay kolay yerine konulmaz.
İşte Elazığ bu duyguların doğuştan taşıyıcısıdır.
Bu yüzden diyoruz ki: Kutlu ve Şanlı Elazığ!
Ancak burada devletimize de önemli görevler düşüyor.
Elazığ sadece bir şehir değildir.
Milli ve manevi değerleriyle adeta küçük bir Türkiye’dir.
Bu yapının bozulmasına asla izin verilmemelidir. Özellikle son yıllarda kontrolsüz göçle bozulan mahalle dokusu, gençlerin uyuşturucuya kurban gitmesi, çeteleşme eğilimlerinin artması gibi ciddi sorunlar ivedilikle ele alınmalıdır.
Devletin desteği ve ilgisi bu noktada hayati önemdedir. Çünkü Elazığ yalnızca kendisine değil, Türkiye'nin birliğine ve bütünlüğüne hizmet eden bir şehir konumundadır.
Evet...
Elazığ bir kıymettir.
Elazığ bir duruştur.
Elazığ bir gurur ve vakardır.
Çünkü Elazığ güvendir.
Çünkü Elazığ devlettir.
Çünkü Elazığ mihenk taşıdır.
Çünkü Elazığ karakterdir, şahsiyettir.
Çünkü Elazığ, KUTLU ve ŞANLI ELAZIĞ’dır!