Türk halk müziği, köken olarak bin yılların vermiş olduğu tarihi geçmişiyle köklü bir kültürel hazinedir. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan bu kültür köprüsü gün geçtikçe zenginleşerek gelecek nesillere ve kuşaklara aktarılmaya devam ettirilmektedir. Türk halk müziği sadece bir müzik kaynağı olmayıp, Türk halkını sosyolojik açıdan da yansıtan en önemli temel etmenlerin başında gelmektedir. Doğumdan sonra başlayan ninniler, ölüm zamanı ise ağıtlarla yaşamın her anında halk müziğimiz var olmuştur. Düğünlerdeki halaylarımızdan, ölümdeki yaslara, doğumdaki ninnilerden, aşkımızı sevdamızı anlatan türkülere kadar Türk halk müziğimiz çok geniş bir yelpaze içerisindedir. Anadolu’nun Türkleşmeye başladığı zamanlarda ilk yerleşim yerlerinden biri de Elâzığ-Harput ve çevresi olmuştur. Bu durumdan mütevellit Türk halk müziğinin en derin oluşumunun başında Elâzığ ili de gelmektedir. Orta Asya’dan göç eden erenler, ozanlar, hak dostları özellikle Fırat kenarını yurt edinmişlerdir. Başta nefesler, semahlar, deyişler olmak üzere birçok eseri bizlere emanet bırakmışlardır. Yine Harput müziği içerinde yer alan türküler Anadolu’da kökleşmiş en önemli halk müziği eserlerindendir. Sadece Baskil (Elâzığ) ilçemize bağlı Şeyh Hasan köyümüzde bulunan 117 ozanın tespiti ve bunlara ait 900’den fazla eser ve nefes Elâzığ ilinin bu anlamda ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.
Keban, Ağın ve merkez Kuzuova bölgesindeki ozanlar unutulmayacak halk müziği eserleri icra etmişlerdir. Teslim Abdal’dan Nimri Dede’ye, Kalender Abdal’dan Pir Perişah’a kadar Elâzığ doğumlu olan bu ulu ozanların varlığı THM açısından Elâzığ’ı kutsal kılmaktadır. THM enstrümanları bakımından Elâzığ ili zengin bir potansiyele sahiptir. Yörede kullanılan davul ve yüz yıl öncesine kadar var olan zurna gibi enstrümanlar en temel sazlardandı. Bunun dışında kopuz, dede sazı, bağlama, mey gibi THM enstrümanları Elâzığ ilinde kullanılan Türk halk müziği enstrümanlarındandır. Elazığ’da son 100-120 yıllık süreç içerisinde misyonerlik faaliyetlerinde bulunan kolejlerin de etkisiyle başta klarnet olmak üzere keman gibi Batı müziği enstrümanları da Harput müziği içerisinde yer edinmiş ve ana sazlar haline gelmiştir. TRT Türk halk müziği repertuvarında Elâzığ ili Baskil ilçesine ait 4 adet semah bulunmaktadır. Bunun dışında THM repertuvarında halk müziği formatında birçok deyiş TRT’nin en önemli icra eserlerinin başında gelmektedir. TRT dışında, Harput türkülerinin TSM formatında notaya alınma çalışmaları da gerçekleştirilmiştir. Elazığ’da başta THM devlet korosu kurulma kararı alınmışsa da bazı etkenler sebebiyle Devlet Klasik Türk Müziği Korosuna çevrilmiştir.
Yine aynı etkenler tarafından Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuvarı da Klasik Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı olarak kurulmuştur. 2018 yılında ise Elâzığ Belediyesi Konservatuvarı tarafından da sanat müziği topluluğu oluşturulmuştur. Yani Türk halk müziği Elazığ’da kamu kurumları tarafından çok da bir karşılık bulamamıştır. 2019 yılında Elâzığ Belediyesinin destekleriyle ilk kez Elâzığ’da bir Türk halk müziği topluluğu oluşturularak Elâzığ Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu kurulmuştur. Buranın şahsım olarak hem kurucu başkanlığı görevini hem de koro şefliğini üstlenmiştim. Kurulan bu koroda Elâzığ iline ait halk müziği eserlerimizi icra etmeye ve seslendirmeye başlayarak çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik. Bu anlamda bu gelişmenin Türk halk müziği açısından önemli olduğunu düşünmekteyim. Elâzığ doğumlu olan birçok Türk halk müziği sanatçısı, başta TRT Türk halk müziği radyo sanatçıları olmak üzere Kültür Bakanlığı korolarında ve sanat dünyasında yer almışlardır. Adile Kurt Karatepe, Esat Kabaklı, Fatih Kısaparmak, Erkan Oğur, Zülküf Altan, Muzaffer Ertürk, Ender Balkır, Zülfü Demirtaş, Salih Turhan vb. gibi Elazığlı isimler Türk halk müziği açısından değerli şahsiyetlerdir.
Elazığ ili sahip olduğu nefesleri, semahları, ozanları, türküleri, ağıtlarıyla Anadolu Türk Halk Müziği’nin en önemli can damarlarındandır.