Anadolu binlerce yıllık kültürel birikimlerin, inançların, kutsiyetlerin ortasında şekillenmiş kadim bir medeniyettir. Yurdun her köşesinde her karış toprağında atadan, dededen günümüze ulaşmış bir inanç ve kültürel zenginliğe rastlamak mümkündür. Bu eşsiz Anadolu medeniyetinin en önemli kültür ve tarih merkezlerinden biride Yukarı Fırat bölgesidir. Yukarı Fırat kültürü dediğimiz alan genel anlamda Malatya, Elâzığ, Erzincan ve Tunceli illerini kapsayan ortak bir kültürün adıdır. Fırat kültürünün yoğun yaşandığı bölgeler, Fırat nehrinin geçtiği topraklarda şekillenmiştir. Örnek verecek olursak Elâzığ’ın Keban, Baskil, Ağın, Sivrice ilçeleri, Tunceli’nin Pertek, Mazgirt, Çemişgezek ilçeleri Malatya’nın Yazıhan, Arguvan, Arapkir ilçeleri Erzincan’ın ise Kemaliye ilçeleri bu tanımı kapsayan yerleşimlerdir.
Anadolu insanı binlerce yıl boyunca Fırat nehri kenarını yurt edindiğinden mütevellit, çeşitli kültürler üst, üste birikerek kadim bir inanç oluşmuştur. Özellikle bu inançların temelinde Orta Asya kökenli halk inanışları yatmaktadır. Türk medeniyetleri İslamiyet öncesi kutsal saydığı birçok inancını günümüzde İslamiyet’e aykırı bir tutum oluşturmayacak şekilde sürdürmektedir. Anadolu halkının kutsal saydığı bu inançlardan biri de ‘’üzerlik’’ dediğimiz inançtır. Üzerlik bir bitki çeşidi olup, Anadolu coğrafyasının hemen hemen her bölgesinde yetişmektedir. Bu bitkiden şifa geldiğine inanıldığından birçok konuda kutsal sayılmıştır. Özellikle nazar konusunda çok etkili olduğu düşünülmektedir. Elazığ başta olmak üzere Yukarı Fırat bölgesinde köy evlerinin neredeyse tamamında evin girişinde veya kapı üstlerinde üzerlik bitkisinden yapılan süsler sıklıkla görülmektedir. Böylelikle kem gözle bakılan gözlerden ve nazarlardan evin korunduğuna inanılmaktadır. Yine üzerlik ile insan bedeninin kötü ruhlardan arındırıldığına inanılmaktadır. Yaptığımız gözlemlerde Fırat kültüründe ki kadınlar üzerlik bitkisini yakarak tütsü oluşturup, bu tütsüyü ise yeni evlenecek olan damat ve gelinin üzerinde gezdirerek, tüm olumsuzlukların bu sayede yok olacağını düşünmektedir. Aynı inanç orta Asya Türk toplumlarında ateşe tutma, yakma, tütsüleme ateş vasıtasıyla arınma kötü emellerden ve ruhlardan korunma sayılacak bir halk uygulamasıdır.
Türklerin Müslümanlığa geçmeden önceki inandıkları inanç sistemi olan Şamanizm de tütsü yakma, ateş ile korunma gibi kavramlar çok yoğun bir şekilde görülmektedir. Şaman ayinin ’de ise ayinin gerçekleştirileceği yerde küçük bir ateş yakılır ardından farklı kokulardan oluşan tütsüler de ateşe verilir. Şaman ayini yapan kişi tütsülerden yayılan bu dumanla transa geçer ve kötü ruhlardan arındığına inanır. Kırgızistan ve Türkmenistan gibi ülkelerde ise üzerlik tütsüleme bir meslek haline getirttirilmiş olup, günümüzde devam ettirilmektedir.
Üzerlik nazar ve kötü ruhlardan arınma ritüeli sayılmasının dışında bu bitki aracılığı ile evlere, hanelere bolluk, bereket geleceğine inanılmaktadır. Elazığ ili merkez köylerinde yaptığımız görüşmelerde neden üzerlik bulunduruyorsunuz? Sorularına ‘’Evlerde, hanelerde bolluk olsun, bereket olsun, kem gözler def olsun cevabı ile karşılaşmış olduk. Bazen çok önemsemeyip sadece bir bitki olarak gördüğümüz üzerlik bitkisine Anadolu insanı birçok anlam yüklemiştir.