Türk futbolunda her dönem hakemler tartışılıyor ve maalesef de bu tartışmalardan ders çıkartılmayarak sonunda hep istifalar yaşanıyor.

Son örneği Serdar Tatlı

Hakemlikte Şanlıurfa bölgesinden soyadının da hatırına yıllarca süper ligde yer aldıktan sonra düdüğünü asarak kenarda oturdu.

Ta ki, Diyarbakırlı Nihat Özdemir’in TFF başkanı olduktan sonra talihi döndü.

Nihat başkan da MHK başkanlarından umduğunu bulamayınca, biraz da bölgesinin insanı olduğu için Serdar Tatlı’yı tercih ederek, MHK’nin başına getirdi.

“Bölgemizin insanıdır” diyerek, doğrusu bizler de sevindik Serdar Tatlı’nın gelişine…

Ancak bir süre iyi giden atamaların ve çok fazla konuşulmayan hakem hatalarının ardından Serdar Tatlı da tartışılmaya başlandı.

Çünkü soğuk bir insan olan Tatlı, tatlı-sert de olamadı ve somurtan yüzüyle eleştirilere kulak tıkayınca da, gitmek zorunda kaldı.

***   ***   ***

Şimdi sizlere 2 maç ve 2 hakem’ den bahsedeyim…

Cuma günü Harput Dibek Elazığ Karakoçan-52 Orduspor FK karşılaşması oynandı.

Hakem; Emre Korkmaz

Kütahya bölgesinden…

Tam bir facia…

Daha maçın başında gole giden İlhan ceza alanı içerisinde 5 numaralı oyuncu Emre Tosun tarafından topa vuracakken yaka-paça yere indiriliyor, bizim Kütahyalı “devam” diyor.

Sonrasında zorluk derecesi yüksek maça o kadar hafif geliyor ki; saha içerisinde otoriter olamayıp, yüzüne-gözüne bulaştırıyor maçı…

Hele maç kondisyonu tam bir facia…

Koşamıyor, pozisyonlara uzak…

Sonuçta, Karakoçan takımımızı yakıyor ve sonuca tesir eden kararlarıyla bu maçın hakemi olmadığını açık bir şekilde göstermiş oluyor.

Bu arada maçtan sonra Ender Çınar’ın hakeme yönelik “52 Orduspor’un bu sezon şimdiye kadar 2 maçını daha yönetmiş” iddiasının doğru olmadığını da belirtelim. İlk kez bu sezon bir Orduspor maçında görev yapan hakem Emre Korkmaz, tahminim o ki; maçın gözlemcisinden de geçer bir not alamadı

***   ***   ***

Cumartesi günü ise Elazığspor-Kâhta 02 spor maçı vardı.

Yine zorluk derecesi yüksek bir maçtı ve hakem İstanbul’dan Serdar Akkoçoğlu’ydu.

Tecrübeli bir hakem aslında Akkoçoğlu…

2. ve 3. Liglerin kritik maçlarında hep onun ismini gördük geçmişte.

Yine bir kritik maçta görevlendirilmek üzere Elazığ’daydı.

Maçın başından itibaren otoriter yönetimiyle sahanın hâkimiydi.

Uyarılarıyla tartışmalara çözüm buldu, ucuza kaçmayıp, çok fazla kart kullanmadı.

Pozisyonları yakından takip etti, kimsenin hakkını yemedi.

Yani, 6 puanlık maçın hakemi olduğunu hayranlıkla izlettirdi tribünlere, sahadakilere…

Serdar Akkoçoğlu gibi hakemler çoğalmalı ülkemizde…

Adamcılık yapılıp önleri kesilmemeli.

Sizlere 2 maç 2 hakem hikâyesini anlattık.

Biri rezil oldu, biri vezir oldu…

Vebali de, sevabı da onların…