29 Ekim 1923 tarihi, Cumhuriyetin ilan tarihidir. Cumhuriyet ve Atatürk’ü birlikte düşünmeliyiz.

Atatürk, basın dünyasıyla iç içedir! Millî Mücadelenin başladığı ilk yıllarda; İstanbul’da; İleri, Yeni Gün, Akşam ve Vakit Gazeteleri” Anadolu ile İstanbul arasında, ‘Köprü’ görevini üstlenmişlerdir!

Yahya Kemal,  ‘İleri’  ve ‘Tevhid-i Efkâr’ gazetelerinde; Millî Mücadeleye destek veren, İstanbul’da, ‘Kuvay-ı Millîye’ ruhunu canlı tutan yazılar yazacaktı!

Anadolu’da, ‘Millî Mücadeleyi’ destekleyen sadece birkaç gazeteden örnek verelim;

Kastamonu’da,“Açıksöz Gazetesi’ Başyazarları,  İsmail Hakkı Uzunçarşılı, İsmail Habib Sevük,

Ve Mehmet Akif Ersoy… Mustafa Necati’nin Başyazarlığını yaptığı, İzmir’e Doğru, Satveti Millîye, Albayrak, Öğüt, İrade-i Millîye ve Hâkimiyeti Millîye

Millî Mücadelede,  ‘Milletin İradesi’ vardır. O iradeyi temsil eden gazeteler; Bizler o gazetelere ve o basına; “Gazi Basını” diyoruz.

Atatürk’ün Millî Mücadele’de, ‘isim babası’ olduğu gazeteler vardır; Bunlar arasında,Ankara’da yayın hayatına başlayan, “Hâkimiyet-i Millîye” Sivas’ta yayınlanan, “İrade-i Millîye” gazeteleridir!

Anadolu Ajansı… 1920 tarihinde, Gazi’nin emriyle kurulur!

Anadolu Ajansının kuruluş amacı, Millî Mücadelenin haklılığını, ‘bütün dünyaya’ anlatmaktır!

O mücadele ruhuna, ‘Milletin İradesi…’ demişiz; o iradede, ‘istilacı’ ve ‘sömürgeci’ güçlere karşı,

Onurlu/ haysiyetli bir mücadele vermişiz.

Gazi birgün, Atatürk Orman Çiftliğinde, “Rus Radyosunu” dinler! Radyonun tamamen ‘misyoner’  ve ‘propaganda’ amaçlı olduğunu anlar! En kısa zamanda, Türkiye’nin ‘kendi millî menfaatlerini’ savunacağı; ‘millî propagandasını’ yapacağı;“Radyo Yayınlarının başlamasını” emreder. Bizde ilk Radyo Yayınları, “3 Mayıs 1927 tarihinde” başlar!

Atatürk, fikir ve düşüncelerini; bir, ‘muharrir kimliği’ ile kendi kalemiyle de dile getirmişlerdir.

Vakit Gazetesi’nde; “Asım Us” mahlasıyla, 22-26 Ocak 1937 tarihleri arasında; “Türk- Fransız İlişkileri ve Hatay Sorunu” üzerine yazdığı, Başmakalelerdir!

Atatürk, 1 Mart 1922 tarihinde TBMM’de yaptığı konuşmalarında; Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, Bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte,

Hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, Basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir”

Anadolu Basını o yıllarda kalemini, bir ‘süngü’ vakarında kullanmasını bilmiştir. Atatürk Döneminde, 1931 tarihinde ilk defa; Matbuat Kanunu, ‘Basın Yasası’ kabul edilecektir. 1933 tarihinde, İçişleri Bakanına Bağlı olarak da,“Matbuat Umum Müdürlüğü” / “Basın Yayın Genel Müdürlüğü” kurulacaktı.

25 Mayıs 1935 tarihinde, ‘devletin öncülüğünde…’ İlk defa, “Basın Kurultayı…” düzenlenecekti!

Bu kurultayla, basının, sosyal-kültürel ve ekonomik anlamda, ‘Güçlendirilmesi…’ hedefleniyordu!

Bu hedefler sonraki yıllarda, ‘ihmal…’ edilecekti!O ihmal olmasaydı, kanaatimiz bugün; Anadolu Basını çok daha iyi yerlerde olacaktı!

Tarihi iyi okumalıyız. Onu her türlü, ‘bilgi kirliliğinden’ uzak tutmalıyız! Tarih, bu milletin, ‘mazisidir’ Orada, ‘ecdadın hatıraları’ saklıdır! Tarihten bizler kendimize gerekli olan, ‘dersleri…’ alacağız! Atatürk 1924 tarihinde şöyle der, “Bu millete iki şey gerek, yol ve okul…”

Kalkınmanın iki ana anahtarı!

Atatürk; ‘Sovyetler Birliği bir gün yıkılacaktır;

Bu imparatorluğun sınırları içerisinde bizimle dili bir, dini bir, tarihi bir kardeşlerimiz vardır.

O günlerin bir gün geleceğini düşünerek, şimdiden hazırlanmalıyız;

Onların bize gelmesini beklememeliyiz, biz onlara gitmeliyiz; onlarla yakından ilgilenmeliyiz.“

Bizler, ‘hazırlıksız…’ yakalanıyorduk!

Atatürk, Türk’ü tarifinde şöyle der; “Türk demek, Türkçe demektir. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk Ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan korumalıdır”

Cumhuriyeti hazırlayan, ‘Millî Mücadele Ruhunu’ her türlü bilgi kirliliğinden uzak olarak tefekkür edelim. Cumhuriyetin, ‘erdemli insan yetiştiren sanat ufkunu bizlere kazandırdığını da…’ birlikte düşünelim.