Genellikle liglerde düşme barajı 37 ila 40 puan arasında olur.

Bazen istisnalar olsa da, puan bandı genellikle bu aralıklarda seyreder.

Lige büyük sıkıntılarla başlayan Elazığspor’un ligde toplayacağı puanlar da merak konusuydu.

10 maçta topladığı 11 puanla düşme hattının iki basamak üstünde yer alan Elazığspor, kalan 7 maçta toplayacağı puanlarla ligin ilk yarısını kaç puanda tamamlar?

Spor kamuoyunun merak ettiği konu bu aslında…

İlk yarıda toplanacak puanlar; aslında bir yerde Elazığspor’un kaderini de belirleyecek.

Erbaaspor, Hendekspor, Batman Petrolspor, Kütahyaspor, Arnavutköy Belediye, Bursa Yıldırımspor ve Fatsaspor gibi grupta lider olan, şampiyonluk kovalayan üst sıralardaki takımlarla oynayacağız.

Yani, 37-40 aralığında tahmin edilen düşme barajının yarı puanını Elazığspor ilk yarıda toplar mı?

Kalan 7 maçta 8-10 puan toplanırsa şayet; ara dönemde transfer yasağının kaldırılma düşüncesi de daha da kuvvetli ihtimal olur.

Öyle ki, ilk yarıda puan yönünden sıkıntılı olan, ancak herhangi bir yasağı olmayan takımların yapacakları ara transferlerle ligin 2. yarılarında ilk yarıya oranla daha fazla puanlar topladıkları da unutulmamalı

Bir kere, ben Elazığspor’un genç oyuncularının bordo beyazlı bayrağı yere düşüreceklerine hiç ihtimal vermiyorum.

Tezim şudur…

O kadar çok kötü takımlar gördük ki…

Bu genç oyuncularla Elazığspor; ligi en kötü orta sıralarda bitirmelidir.

Her geçen gün gerek oyun olarak, gerekse de mücadele olarak üstüne koyan Elazığspor’un genç oyuncularının bireysel hataları da asgariye indirmeleriyle daha çok can yakacaklarına eminim…

Bu nedenle, ilk yarıda toplanacak puanlar; aslında bizim gençlerin karne notu olacak.

Rakibin oyununu bozan; İzzet, Ensar, Fırat gibi çabuk oyuncularla hücum organizasyonlarını gerçekleştiren Elazığspor, savunma zaafını da en aza indirdiğinde beklentilerin üzerinde puana ulaşabilir de aslında…

Kaptan Yiğitcan’ın da vurgu yaptığı “bu gençler bir şehrin sorumluluğunu omuzlarına almışlar” sözü aslında 55 yıllık koca çınarın yaşaması adına günü kurtarma değil; bugünü de kurtarmadır, yarını da…