HARPUT’TA KEBAP
Bir arkadaş muhabbet esnasında, ‘’Biz Harput’a kebap yemeye gitmik, orda kürdana bile para aliler’’ dedi. Ardından başka bir arkadaş da ‘’Harput’a kebap yemeye gittik yer yoktu, garson telefon numaramızı aldı, ‘siz buralarda biraz dolaşın, masa boşalınca biz sizi ararız dedi’ diye başından geçeni anlattı.
Şimdi bu ne perhiz, bu ne turşu… Biri sitem edi getmi, öbürü saatlerce sıra bekleme pahasına gidi. En iyisi mi biri bana ‘’Harput’ta bana kebap ısmarla’’ derse. Ben de ona ‘’ora mübarek bir yer, yemeği köfteciler sokakta yiyek, Harput’a da namaza gidek’’ diyem. ‘Oranın mistik havası çok güzel’ der kurtulurum.
***
AVM’LER
Yıllar önce anlatılırdı. Adam, dükkânlık ufak bir yer tutar, tatlıcı, lokanta, büfe açarmış. Kendi çapında bir şeyler yapıp biraz da para kazanmaya başlayınca hemen yanında karşısında aynı sokak da aynı işi yapan birileri daha yer açarmış.
Yıldızlı otel yokken hurra bir otel furyası, ardından özel hastane furyası, kafe ve büfe furyası alır başını gidermiş. Son yıllarda çıta biraz daha yükselince, mantar gibi Avm’ler bitmeye başladı. Yeni gelen eskisini gömmeye başlayınca ortaya hiç de iyi olmayan bir tablo çıktı. Mağazalar, markalar Avm’ler arasında mekik dohiler. 3-5 yılda bir adres değiştirip duriler. Peki, farklı bir şe geli mi? Yok, sadece aynı mağazalar, işletmeler, adres değişiler. Şimdi merakım şu; ‘’Acaba yeni bir Avm nerede olacak? Hemen eskisinin dibinde mi? Karşısında mı? Yoksa bir sokak ötesinde mi? ’’
***
ÖNCE NEREYE YAPILMALIYDI
Müjdeli haber geldi… Haber şu ‘’Hazardağlı Kavşağı’na alt geçit yapılacak.’’ Sevindik mi? Hem de çok sevindik, zira gerekliydi. Şimdi bir sorum olacak ‘’Siz yapacak olsaydınız, alt geçit ihtiyacı olan, belirteceğim yerlerden hangisi önceliğiniz olurdu?’’
1) Eski İller Bankasının önü.
2) Karayollarının önü Araştırma Hastanesi kavşağı.
3) Kültür Park’a dönen kavşak Asbirin Kafe’nin önü.
4) Yapılması karar verilen Hazardağlı Kavşağı.
Tercih siz değerli hemşerilerimizin. Sizin için öncelik neresi olurdu? Ya da buralardan hangisine önce alt geçit yapılmalıydı ki trafik rahatlasın? Bana biri fikrimi sorsa, zaten sıralamayı yapmışım.
***
HADİ GEL KÖYÜMÜZE GERİ DÖNELİM
Hadi gelin köyümüze geri dönelim, teknolojiden medeniyetten vazgeçelim. İsraf etmeyelim diyeceğim ama, sanki köyde muhtarın, çobanın, reçberin cebinde ikişer üçer telefon, evlerinde yayık makinesi, çamaşır makinesi, televizyon yok. Traktörün haricinde, heresinin altında araba da yok. Saydıklarımın hepsi onlarda da fazlasıyla var. Dedim ki ‘’etmeyin eylemeyin, biraz tasarruf edin. Köyde bu kadar lüks takılmayın’’ ama, dinlemiler ki gardaş… ‘’Köylüyüz diye bize çoh mu görisin?’' deyiler.
Ben de köyüme geri dönmemeye karar verdim… Dönsem de değişen bir şey olmayacak ki. Orda da tasarruf olmaz, şehirde de olmaz. Böyle alıştırdılar böyle gider. En iyisi mi Hadi gel köyümüze geri dönmeyelim, Fadime’nin düğününde halay çekmeyelim sonra derler ‘’siz niye düğünde halay çekisiz?’’
HAFTANIN FIKRASI:
Amerika, İngiltere ve Türkiye Maliye Bakanları bir araya gelmiş. Kamu çalışanlarının durumlarını görüşmektedirler. Amerika Maliye Bakanı der ki: ‘’Bizim araştırmalarımıza göre kamu görevlilerimizin bir aylık geçimi için 1000 dolar gerekiyor. Biz onlara 1500 dolar veriyoruz. Bunun 1000 dolarını çeşitli ihtiyaçlarına harcıyorlar, 500 dolarını nereye harcıyorlar bilemiyoruz?’’
İngiltere Maliye Bakanı sözü alır: ‘’Bizim araştırmalarımıza göre kamu görevlilerimizin bir aylık asgari geçim endeksi 1000 sterlin. Biz 1400 veriyoruz. 400’ünü ne yapıyorlar bilmiyoruz?’’
Bizim Maliye Bakanı sözü alır: ‘’Bizim kamu çalışanlarının asgari bir aylık geçimi için 2000 TL gerekiyor. Biz onlara 100 TL veriyoruz, gerisini nerden buluyorlar bilmiyoruz!..’’
HAFTANIN FOTOĞRAFI:
