Tam 15 hafta sonra galip gelen Elazığspor’u iki yönden değerlendirmek gerekir.

1 Rakiplerimizle kıyaslarsak…

Sancaktepe karşısında aldığımız galibiyetin hiçbir önemi yok.

Çünkü Elazığspor’un kalan 9 haftada bir an önce puan toplaması, rakiplerinin de puan kaybetmesi gerekir ki; onların üstüne çıkalım.

Kâhta, Hendek ve Bergama’nın galip geldiği haftada düşme potasının bir üstündeki rakiple haftayı 3 puanla tamamlamamıza rağmen aradaki puan farkı kapatamadığımız için; bu galibiyetin mağlubiyetle bir farkı yok bizim için.

Tek tesellimiz; Karaman’ın mağlup olması ve bu takıma 3 puan yaklaşmış olmamızdı ki; bu takımla da aramızdaki 9 puanlık fark kapanacak gibi görünmüyor.

2 Kendimizle kıyaslarsak…

15 hafta sonra alınan 3 puanın aslında takıma çok şeyler katması gerekir.

Öncelikle özgüven, ardından kazanma duygusu ve moral-motivasyon

Bu saydıklarımın ilaç gibi faydası oldu sanıyorum Elazığspor’a…

Yeterli mi, hayır!..

Devamını getirmek zorundayız.

Yaşamak için seri galibiyetlere ihtiyacımız var.

Sancaktepe maçının ardından sırasıyla oynayacağımız Kâhta, Nevşehir, Erbaa ve Hendek maçları sonunda Elazığspor’un “nerede olacağı” belli olacak.

Bu 4 maç içerisinde özellikle bize rakip olarak gördüğümüz Kâhta ve Hendek maçları tam bir “final” niteliğinde geçecek ve kazananın ligde kalma yolunda “avantaj” sağlayacağı maçlar olacak.

Dolayısıyla, bu 4 maçtaki karnemiz, Elazığspor’un geleceğine de ışık tutacak.

Sonrasındaki 5 maçımız lider Batman Petrolspor ile play-off içerisindeki Kütahya, Arnavutköy, Bursa Yıldırım ile ve ligin en rahat takımlarından Fatsa’yla da sezonu tamamlamış olacağız…

Ancak görünen o ki; bordo beyazlı takımımızın akıbetini önümüzdeki 4 maçlık Kâhta, Nevşehir, Erbaa ve Hendek maçlarında göreceğiz.

İnşallah bu 4 maçta istediğimiz neticeleri alır, umudumuzu erken tüketmeyiz.

Maça gelince…

Rakip olarak görmesek de kazanmamız gereken bir maçtı, kazandık.

İlk yarıda yakaladığımız 5 gol pozisyonunun içinde olan genç Yusuf Ensar Poyrazlı her ne kadar saç-baş yoldursa da çalışkanlığı, özgüveni ve sorumluluk almasıyla tecrübeli abilerinden aşağı kalır yanı olmadı.

Mesut Saray’ın organizasyonlarıyla kazanılan 2 gol, Elazığspor için yeterli olurken, takımın aksayan oyuncusu Ahmet Ormanoğlu’nun daha önce oynadığı savunmanın sağından öne alınması yerini yadırgamasına ve fazla faydalı olamamasına neden oldu.

Yanlışından dönen Alaattin Tutaş’ın Ömer Faruk’u oyuna alıp, Feyzullah’ı sola, Yusuf Ensar Poyrazlı’yı da sağ kanada kaydırmasıyla daha ofansif oynayıp, rakip kalede daha fazla baskı oluşturduk.

Oyuna girer-girmez Mesut Saray’ın kornerinde gelen topa iyi bir zamanlamayla yükselip golü atan Ömer Faruk’la birlikte, yine Mesut Saray’ın pasıyla sağ çaprazdan zor pozisyonda Yusuf Ensar Poyrazlı’nın kaydettiği goller; 3 puan almamıza yetti.

Ligde kalmamız için yetmeyecek olan bu 3 puanın yerine yenilerini eklememiz için bunu saymıyoruz

4 final maçından özellikle rakiplerimiz Kâhta ve Hendek maçlarını mutlak kazanıp, toplayacağımız azami puanlarla umutlarımızı yaşatmanızı istiyoruz.