Feraset kavramı üzerinde dikkatle düşünelim. Sıklıkla bizler, “bu milletin sağduyusuna güvenimiz
sonsuzdur!” deriz. Bu milletin, “ferasetine de güveniriz!” O sebepledir ki, Anadolu insanının dikkat
ederseniz, içi rahattır. En sıkıntılı dönemlerde bile metanetini kaybetmez… Ondaki derin sükutun
sebebi de ferasetinden kaynaklanır.
Her birimizin günlük hayatta da kullandığı bir Hadis vardır; “Müminin ferasetinden (üstün anlayışından) sakının, çünkü o, Allah’ın nuruyla bakar.”
O halde sözlükte feraset nedir; “Anlayış, sezgi, seziş”
Feraset, “zihin uyanıklığı, bir şeyi çabukça anlayış kabiliyeti, bir insanın ahlakını, kabiliyetini yüzünden anlamak melekesi…”
Ferasetin zıddı ne olabilir?
“Ahmaklık, zekâdan mahrumiyet…”
Halkımız arasında ifade edilir; “Bir adamda akıl ve feraset olmazsa o adam bir hiçtir.”
İsra Suresi 72. Ayette ne buyruluyor?
“Kim bu dünyada kör ise, ahrette de kördür!”
Körlük, ‘basiretin kapalı oluşu…’
Gayesiz, gayretsiz, hayretsiz, marifetsiz, niyetsiz, amelsiz, ufuksuz…
“Bir adamda akıl ve feraset olmazsa o adam bir hiçtir.”
Kıyamet Suresi 36. Ayette şöyle buyruluyor; “E yahsebul’insânu en yutreke sudâ”
Mealen, “İnsan, kendisinin başıboş bırakıldığını mı zanneder.”
Hz. Mevlâna ne diyorlar; “Aynalar türlü türlüdür.
Yüzünü görmek isteyen cam’a bakar. Özünü görmek isteyen can’a bakar.”
İnsan, özünü yani ‘kendisini’ bilecek!
Prof. Dr. Esat Coşan ‘feraset’ için ne diyorlar; “Gerçek mü’minlerin feraseti, yani derin ve doğru sezgisi ve kerameti vardır; karşısındakinin iç yüzünü, gizli maksadını anlar; yapılan hile ve oyunları sezer; gereken tedbirleri alır.”
“Hiss-i kablelvuku” diye bir söz vardır. Biz buna, ‘önsezi’ diyoruz
“Birşeyi olmadan önce hissetme duygusu!”
Feraseti bizler nasıl tanımlıyorduk; “Hemen anlama, çabuk kavrama, anlayış, sezgi, zihin uyanıklığı, iz’an”
“Bir insanın ahlakını, yeteneğini, yüzünden anlama melekesi!”
Mü’minin ferasetinde nasıl bir bakış var; “Allah’ın nuruyla bakar!”
Hicr Suresi 75. Ayette ne buyruluyor; “Gerçekten bunda, düşünen keskin anlayışlılar için ibretler vardır.”
Bakara Suresi 242. Ayette de şöyle buyruluyor; “İşte Allah, size ayetlerini böyle açıklar ki akıl erdiresiniz.”
Mevlâna, “Feraset yemi değil, tuzağı görmektir!”
150 yıldır, tuzağa düşürülen bir millet olduk. Ve hala başımız tuzaklarla dertte…
Allah’ın Resulü(sav) buyuruyorlar; “Mü’min bal arısına benzer; ancak temiz şeyi yer ve temiz yere konar!”
Bal arısındaki ferasete dikkat ettiniz mi?
Her türlü çirkef ve çirkinliklerden; tezgâh ve tuzaklardan uzak, “temiz bir ortam!”
Enfal Suresi 29 ayette ne buyruluyor; “Ey iman edenler! Allah’tan korkarak hareket eder de, takva dairesinde bulunursanız, Allah size hakkı batıldan ve doğruyu eğriden ayıracak bir kabiliyet, bir nur verir.”
Burada bir kimlik, bir duruş, bir eda görürsünüz…
“Din, kuru merasim değildir, dış şekil değildir, özdür, samimiyettir, tamamen samimiyettir!”
Bu ülke insanı en fazla kimlerden çekmiştir; “Cahil mertebesi yüksek olsa da, basiret ehlini hakir ve aşağı görür.” Akla ziyan olan bir durum/ veya keyfiyet değil mi?
Elbette ki, “güneş balçıkla sıvanamaz!” Hakikat ne ise odur; ‘gerçekler inkâr edilemez’
İmam Gazali’nin yüreklere tesir eden bir sözünden, “Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçirmektedir.”
Her bakışta, nakışta, akışta; ders, ibret, nasihat…
İnsanıma, ‘gönül insanı…’
Coğrafyama, ‘gönül coğrafyam…’
Ahmet Yesevi’den günümüze; ‘hikmet derslerinde…’
Gönülleri besleyen bir ulu nehir görürsünüz…
Mevlâna, “gönlümün sevmediğini gözüm neylesin…
Rabbim herkese gönülden seveni nasip eylesin..!”
İlla ki, ‘gönül çeşmeleri kurumasın’ deriz
Çocuk ne der, “elimden tutan bileğin yüreğini taşırım!”
Marifet nedir, insanlığa ‘yürekten seslenmek’
Azim, gayret ve cesareti, ‘yürekte taşımak’
Kâinatta görülen mükemmel bir ahenk…
Feraset, o ahengi sır kapısında…