Sezona seyircisinden yoksun başlayan takımımız, ilk seyircili maçında Karaman FK’yı 2-0 yenerek taraftarlarını mutlu etmeyi başardı. Sakatlıklarından dolayı üç as oyuncusundan yoksun olan Elazığspor, geçmiş maçlara oranla daha mücadeleci ve disiplinli bir oyun oynayarak gelecek için umut verdi.
Sahada oynayan bütün oyuncularının, hem hücumda hem de savunmada görevlerinin bilincinde oynaması gözümüze takılan en önemli etkendi. Beykan ve Enes’in takım savunmasına katkıları haftalardır beklediğimiz nüanslardı. Mehmet Yılmaz, Ömer Çakı ve Mikail bitmek bilmeyen enerjileri ile sahanın en iyi oyuncularıydı. Alpay ve Süleyman, savunmada ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar. Gol atmasına rağmen Fuat, çok fazla top kaybı yaptı. Özellikle orta alana duvar olmaya gelirken basit oynamaya gayret etmeyerek çok fazla top kaybetti. Yağmurlu havanın etkisi ile ikinci yarı oyundan düşen Hakan Yavuz ve Erkan, Enes ile birlikte takımın en vasat oyuncularıydı. Kaleci Muammer, son dakikada kurtardığı mutlak gol pozisyonu ve yan toplardaki hatasız oyunuyla bu maçtan da geçer not almayı başardı. Enes Soy kaçırdığı net goller ile Beykan’ın en az iki asistini yedi.
Oyunda kaldığı süre zarfında, forvet oyuncularına yaptığı asistler ve kenardan içeriye katettiği zamanlarda kurduğu üçgenler ile takımın pas yüzdesini yüksekten Beykan, temposu ve isteği ile de geçer not aldı. Bulduğumuz sayısız gol fırsatlarını cömertçe harcamamız, farkın açılamamasının en büyük sebebiydi. İkinci golü bulamayınca, genç ekibi karşısında ikinci yarının son çeyreğine kadar oldukça bocaladık. Enes ve Hakan’ın oyundan alınması da gecikince neredeyse beraberlik golünü yiyorduk.

Mustafa Hoca’nın oyuna müdahale etmekte kararsız kalması kafamızda soru işaretlerine sebep oldu. Alperen gibi bir orta saha oyuncusuna sahipken ve oyundan düşmüşken kararsız kalmak, bana enteresan geldi. Zira oyuna giren 3 oyuncumuz da çıkan arkadaşlarından daha iyi performans göstererek uzun zaman sonra hasret kaldığımız kulübe etkisi faktörünü görüp mutlu olmamıza neden oldu. Alperen’in taşıdığı, Mustafa Haluk’un asist yaptığı Samed Ali’nin de golü yaptığı pozisyonda sanırım en çok sevinmesi gereken kişi Mustafa Hoca olmalıydı. Mustafa Hoca’nın maç sonu röportajındaki söylemleri, takım hakkında geçmişte gördüğümüz eksiklikler ve yaptığımız analizler ile doğru orantılı olması, yüreklerimize su serpti.
Yoğun yağmura rağmen takımını yanlız bırakmayan taraftarlarımızın, özellikle 75’den sonra desteklerini ve coşkularını arttırmaları takdire şayandı. Sezonun ilk seyircili maçında, satışa sunulan biletlerin pahalı olması dikkatlerden kaçmadı. Yönetime tavsiyem, daha uygun bilet ücretleri ile taraftarın stadı doldurmasını sağlamalarıdır. Zira oyundan düşen takımın, seyircisinin desteği ile mücadeleden düşmemeleri gözlerden kaçmadı.