Batman Petrol’ün bay geçtiği, Urfa ve Muğla’nın mağlubiyet aldığı haftada çok büyük bir fırsatı kaçıran Elazığ Spor, kendi sahasında Kastamonu Spor’a 1-2 yenilerek çok büyük hayal kırıklığı yaşattı. Mustafa Sarıgül Hoca ile 3’te 3 yaparak gol yemeden aldığı 9 puan ile herkesi umutlandıran takımımız, şu ana kadar izlediğim en iyi takım olan Kastamonu Spor’a karşı sahada varlık gösteremedi.
Geçen hafta kazanan takımdan, Süleyman ve Samed Ali’yi kulübeye çeken, sakat Mikal’in yerine de Alperen’e şans veren Mustafa Hoca, özellikle ikinci yarıdaki panik hamleleri ile eleştirilerin odağına oturdu. Haftalardır oyun yapısını eleştirdiğimiz ve bıkmadan yorulmadan uyarılarda bulunduğumuz sağ bek oyuncumuz Mehmet Yılmaz için herhangi bir önlem almayan Mustafa Hoca, geçen haftanın en iyi oyuncusu Süleyman’ı keserek adalet terazisini de bozdu. Şahsi fikrim, Süleyman’ın tandemin ikilisinden biri ya da sağbek Mehmet’in yerine kullanılması daha doğru olacaktı. Elazığ Spor takımı, savunmadan pas yapmaya başlarken sağ taraftan olumlu 3 pas yapamıyor, sebebini defalarca yazdık, söyledik. Sol taraftan Ömer ile hem pas yaparak oyun kurabiliyoruz hem de hücumda çok etkili oluyoruz ancak aynı başarıyı sağ taraftan maalesef yapamıyoruz. Oyundan çıkana kadar takım disiplinine uyan sürekli sağ bek oyuncusuna yardıma gelip kademe yapan Enes Soy oyundan alındıktan sonra, sağ taraf tamamen çöktü.
İlk yarıda, her iki takımın da oyunu dengede götürdüğünü söyleyebilirim. Rakip Kastamonu Spor; hücum bölgesi dışında, savunma ve orta alanda çok iyi mücadele etti. Yakaladığı pozisyonları acemice harcayarak skor üretemedi. Elazığ Spor ise, özellikle Ömer ile sol tarafı etkili kullandı. Hakan Yavuz’un oyunu organize etmede, Alperen’in ise orta alanı savunmada başarılı işler yaptığını söyleyebilirim. Erkan ve Fuat’ın ilk yarıda çok etkisiz kalmaları gözlerden kaçmadı. İkinci yarıda seyircisinin coşkusunu arkasına alan takımımız, Beykan’ın alda at dercesine müthiş ortasını gole çeviren Fuat ile öne geçen Elazığ Spor, sonrasında yapılan hatalı oyuncu değişiklikleri ile oyundan düştü. İlk yarının son çeyreğinde ısınmaya kalkan Maksut, belli ki Erkan’ın yerine oyuna dahil olacaktı. Erkan’a biraz daha sabreden Mustafa Hoca, nedendir anlamadık ama 61. dakikada Erkan ile birlikte Enes’i de oyundan aldı. 3 haftadır sakat olan ve maç ritmini kaybeden Halil İbrahim’in oyuna alınması, sağ bekimizin de malum oyun formatından dolayı çok yanlıştı. Halil İbrahim’in çok fazla pas hatası yapması, hızlı ataklarda gerek savunmaya yardım da gerekse de hücumda çoğalmada katkı sağlayamaması tespitlerimizde belirleyici faktörler olmuştur. Sahanın en iyi oyuncularından biri olan Hakan Yavuz’un oyundan alınması, Alperen – Efe Tatlı değişikliği de anlamlandıramadığımız tercihlerdi. Rakip Kastamonu Spor’un, maçın genelinde çok iyi oynadığını, ikinci yarı oyuna giren 22 numaralı Erdem ve Mertan ile maçı kopardıklarını söyleyebilirim.

Hepimizin gözü aydın ki Elazığ Spor’umuzun yeni bir ‘’Kaos’u’’ oldu. Seyircinin stadı dolduramaması, bir taraftar grubumuzun faaliyetlerini geçici olarak durdurması ve Milletvekili’miz sayın Semih Işekver’in maç sonu açıklamalarının, takımı yeni bir kaosa sürüklediğini görüyoruz. Taraftarın ciddi bir kesiminin Elazığ Spor yönetimine tepkisi olduğunu görüyoruz. Gerek transferler ile ilgili memnuniyetsizlik, gerekse de yönetim olarak kriz zamanlarındaki sessizlik, taraftarın tepkisine yol açmış görünüyor. Sayın Semih Işıkver vekilimizin bazı açıklamaları, konumu ve sevdasını bildiğimiz yapısı gereği, bu ayrışmanın takıma faydadan çok zarar vereceği aşikardır. Umarım Elazığ Spor yönetimi bu konularda da sessiz kalmaz ve bu kaosun krize dönüşmesine izin vermez. Seyircinin daha fazla ilgi göstermesi adına gereken adımların atılması, taraftar gruplarının birlik ve beraberliğinin korunması, serzenişinde haklı bulduğum ama dozunun çok fazla olduğu sayın vekilimizin açıklamaları ile oluşan tedirginliğin azaltılacağı adımların atılmasını elzem görüyorum. Konu sadece yayınlanan müziğin iptali değil gibi görünüyor. Konunun içeriği bir an önce aydınlatılmalı ve oluşan kaos ortamının yerini sükunete bırakması takımın menfaatinedir.
Son olarak; her ne kadar çok büyük bir fırsatı kaçırsak da, eksiklerine rağmen bu takıma güvenmek en önemli konudur. Ben, oyuncu grubunun kalitesine ve teknik heyetin yeterliliğine inanıyorum. Bu takım ligin en kaliteli kadrosuna sahiptir. Oyuncularımızın önümüzdeki çok önemli iki maçta, kendilerini affettirmeleri gerektiğini ve bunu isterlerse başaracaklarını biliyorum.