Haftanın derbi niteliğindeki maçında, Elazığspor sahasında Batman Petrolspor’a 1-2 yenilerek iç saha maçlarındaki puan kayıplarına devam etti. Klasik 4-2-3-1 dizilişi ile maça başlayan Elazığspor, maçın ilk yarısında rakibine oranla daha atak görünse de, maçın hakemi Reşat Onur Coşkunses’i geçemedi. Net iki penaltısı verilmeyen Elazığspor, skandal hakem kararları ile resmen doğrandı. Gole giden Halil İbrahim’i düşüren Batman Petrolspor’lu oyuncuya kırmızı kartı veremeyen maçın hakemi direk skora etki etti.
Kayıpsız bir şekilde 15 puan ve lider durumda Elazığ’a gelen Batman takımı, belli ki havaya girmiş ve aşırı güvenli futbolları ile lakayt bir takım görüntüsü verdi. Sezon başından beri problemlerle boğuşan Elazığspor, bu durumu fırsata çeviremeden çok önemli bir maçı daha kaybetti. Beykan ve Hakan Yavuz’un etkisiz, isteksiz ve mücadeleden yoksun oyunları, orta alan üstünlüğünü elimize alamamamızın ana sebebiydi. Erkan Eyibil’in hücuma yakın değil de orta alanda Mikail ile birlikte yan yana oynatılmasına da anlam veremedik açıkçası. Zaman zaman öne çıkışlarında etkili olan Erkan daha önde Hakan Yavuz’un oynadığı pozisyonda oynasa daha doğru olacaktı diye düşünüyorum. Sakatlığından dolayı ritmini kaybeden Fuat’ın yakaladığı çok net pozisyonda golü yapamaması adeta saç baş yoldurttu. Yediğimiz ilk goldeki pas hatası dışında Alpay, zaman zaman Erkan, ikinci yarı oyuna giren Alperen iyi oynayan oyuncularımızdı. Kalesinde fazla tehlike görmeyen kaleci Furkan, iki gol yese de kalesinde güven verdi.
Son üç maçtır sahadaki hükmünü kaybeden Fırat Hoca, oyuna müdahale etmekte çok yetersiz kaldı. Çok güçsüz görünen, sık sık top kaybeden ve sahada hiç bir ikili mücadele kazanamayan Hakan Yavuz’u ve sahada adeta yürüyen, çok düşük tempoda oynayan Beykan’ı oyundan almamakla izleyenleri adeta çileden çıkarttı. Ayrıca 2-1 yenik durumdayken , Fuat ‘ı oyundan alarak takımın gardını düşürmesine de anlam vermedik. Oysa ki Fuat yerine Beykan ‘ı oyundan alıp Samed Ali’yi Fuat ile birlikte forvette kullanmak daha etkili olacaktı. İkinci yarının başında Hakan Yavuz- Alperen, Beykan-Samed Ali değişiklikleri maçı 2-0’dan 3-2’ye getirebilirdi. Bireysel olarak takımın çoğunun formsuz olduğu bir maçta, yine de rakibinden daha iyi oynayan bir Elazığspor vardı sahada. Mikail, Fuat, Ömer, Ercan, Enes kendilerinden beklenilen performansın çok gerisinde kaldılar.
Şunu çok net söylemek gerekiyor ki; oyuncular ile Fırat Hoca arasında ciddi problemler var. Bunu aşikar bir şekilde görüyoruz ancak hiç bir sebep, oyuncuların maç kazanma hırslarının ve arzularının önüne geçmemelidir. Yönetim şunu bilmelidir ki oyuncular önce çıkıp maçlarını kazanmalı sonra sorunları masaya yatırmalı. Oyuncuların bu kadar formsuz olmaları yönetimsel anlamda, yöneticilerin bu soruna el atmalarını gerektiriyor. Hiç bir oyuncu, Hoca gitsin diye temposuz , isteksiz futbol oynayamaz. Eğer bunu yapıyorsa ki yapıyor, ortada çok ciddi bir yönetim boşluğu var demektir. Bazı oyuncular fiziksel anlamda çok yetersiz, bazı oyuncular kendilerinde var olan yetenekleri bilerek isteyerek sahaya yansıtmıyor, bazı oyuncular geçen sene ki performanslarından çok uzak. Bu saydığımız sebepler de gösteriyor ki bu duruma el atmak elzem olmuştur. Sportif Direktör, Futbol Şubesi, İkinci Başkan hatta Kulüp Başkan’ı sahadaki bu durumu görmüyor olamazlar!!! Eğer görmüyorlarsa emin olsunlar ki Fırat Hoca’dan sonra hedef tahtasına onlar oturacaklardır.
Kan değişikliği şart dedik, tedavi şart dedik dinletemedik. Teşhisi konulmuş bir takım; hala tedavi edilemiyorsa, oyuncuya dayalı düzene bir son verilemiyorsa harcanan paralara yazık, verilen emeklere yazık. Stadı dolduran taraftar bunlara sessiz kalmaz, futbolu bilen taraftar bunlara sessiz kalmaz. Bizden söylemesi…….