Ligin 4. haftasında üçüncü maçını oynayan Elazığspor, sahasında Beyoğlu Y.Çarşı ile berabere kalarak iki iç saha maçında dört puan kaybetti. Fuat’ın sakatlığından dolayı oynamadığı müsabakada, Enes Soy dışında kadroyu bozmayan Fırat Hoca, artan sorunlar ve kaybedilen puanlar neticesinde ciddi anlamda tartışılmaya başlandı.
Genel anlamda temposuz, az pozisyona giren, birbirinden kopuk, belli oyuncular dışında mücadele etmeyen bir Elazığspor izledik. İlk 45 dakikada saçma bir ofsayt ile kesilen Enes’in bir atağı ve Mehmet Yılmaz’ın şutu dışında pozisyonumuz yoktu. Halil İbrahim ve Beykan iki kenara hapsolmuş vaziyette gezinip durdular. Ne içeri gelip top aldılar ne de kanatlardan herhangi bir bindirme yaptılar. Her iki oyuncu da orta alan çizgisinin gerisine gelmediler maalesef. Bu iki oyuncuya Hakan Yavuz’da eklenince orta alan bom boş kaldı. Hakan’ın sürekli Enes Soy’un yanında gezinmesi, top almak için orta sahaya gelmemesine anlam veremedik. Rakip takım top bizdeyken savunmayı orta sahaya kadar çıkarınca, ileride 4 kişi ile ip gibi dizildik kaldık. Orta alanda sadece iki oyuncu ( Alperen-Mikail) ile kalınca bir türlü oyuna hakim olamadık. Üstelik bu iki oyuncu yan yana oynamaktan ziyade önlü arkalı oynayınca orta saha tamamen bom boş kaldı. Böyle bir taktik anlayış gerçekten daha önce görülmemiş bir taktik anlayıştı. Alperen ve Mikail’in ilk yarıda ayakta kalan oyuncular olduğunu iki kişi kalmalarına rağmen çok iyi mücadele ettiklerini söyleyebilirim ancak bu iki oyuncuya ayak uyduramayan hücum oyuncularımız ilk yarının vasat geçmesine sebep oldular.
Şampiyonluğa oynayan bir takımın iç sahada 45 dakika pozisyon bulamaması gerçekten çok manidardır. Takımın iki kaptanı ( Halil - Beykan) isteksiz ve durağan oynuyorsa sorun büyük demektir. Orta alanda top atacak oyuncu bulamayan stoperlerin çok fazla pas hatası yapması dikkatlerden kaçmadı. Uzun oynamak zorunda kalan Ercan, geldiği günden beri en fazla pas hatası yaptığı maçı oynadı. Asıl önemli olan konu şudur, Beykan ve Halil İbrahim ‘in isteksiz ve sahada gezen oyunları, Ercan’ın sık sık pas hatası yapması, hücum ve kanat oyuncularının takım savunmasına hiç yardım etmemesine sesiz kalan Fırat Hoca, neden bu sorunlara müdahale edemedi, sorgulanması gereken mevzudur.
İkinci yarıda Erkan, Maksut ve Samed Ali’nin oyuna girmesi hücum anlamında daha toparlanmamızı sapladı. Samet Ali’nin savunmadan aldığı ve duvar olduğu bir çok pozisyonda topu ceza alanına taşıyabildik. Erkan’ın kişisel yetenekleri ve oyun bilgisi dikkatlerden kaçmadı. Maksut’un ceza alanında gelen hava toplarında pozisyon üretmesi de, Enes’in yapamadıklarını görmemizi sağladı. Pozitif diyebileceğimiz tek nokta oyuna girenlerin çıkanlardan biraz daha iyi oynamaları oldu diyebiliriz. Erkan’ın oyuna girerken çıkması gereken oyuncu kesinlikle Alperen olmamalıydı. Sahada gezinen Beykan yada gol atsa da çok etkisiz oynayan Halil İbrahim oyundan alınmalıydı. Ayrıca ikinci golü bulması gereken bir takımda sahadaki tek santrafor Enes’in çıkması da doğru değildi.
Beykan’in ilk iki maçtan sonra ki bu performansı (eğer sakatlığı veya hastalığı falan yoksa) gerçekten çok şaşırtıcıydı. Sahada gezmesine, çok düşük tempoda oynamasına rağmen, 90 dakika boyunca bulduğumuz iki net pozisyonda da Beykan vardı. Bu demektir ki istekli arzulu oynayan bir Beykan rahatlıkla her maçı alır. Alır ama Elazığspor her maç Beykan’ın keyfini beklememeli! Bu konu mutlaka çözülmelidir ve çözecek kişi Fırat Hoca’dır. Eğer çözemiyorsa bırakmalıdır.

İki ön liberoyu önlü arkalı kullanan, Hakan Yavuz’u forvetlerin içine gönderen, iki hücumcu kanat oyuncusuna savunma yaptırtamayan, koşmayan mücadele etmeyen oyunculara gerekli tepkiyi koymayıp oyundan alamayan Fırat Hoca, alınan beraberliğin baş mimarıdır.
Ayrıca dikkat ettiğim başka bir konu da; oynadığımız üç maçın ikisinde az sayıda oyuncu değişikliğine gittik. İlk maçta 2 değişiklik, bu maçta 3 değişiklik yaptık. Çünkü zorluk derecesi yüksek olan maçlarda bir çok oyuncusuna güvenip oyuna atamayan bir takım görüntümüz var. Yedek kulübemiz maalesef bu sene de yeterince zengin değil. Bu konuda transfer komitesinin ders almadığını açıkça görüyoruz. Bu takımda tam anlamıyla bir 6 numara yok, Ömer Çakı’nın alternatifi yok, Fuat Bavuk’un alternatifi yok, haddinden fazla ayağı iyi yaratıcı orta alan ve kanat oyuncusu var. Oyunun her iki yönünü oynayabilen kanat oyuncumuz yok.
Elazığspor ‘un bir an önce toparlanması gerekir. Kaybedecek bir senemiz daha yok maalesef. Bu takım, ne yapıp ne edip bu sene bir üst lige çıkmalıdır. Bu uğurda ne gerekiyorsa yapılmalıdır ama geç kalmadan yapılmalıdır. Aksi takdirde 3 senelik emekler boşa gidecektir. Bu da önemli bir ön görü olarak karşımızda duruyor.